tag:blogger.com,1999:blog-54894598841134636322024-03-13T02:32:47.522-07:00Bitkisel Haber Doğal HekimSitemizde yer alan yazılar çeşitli kaynaklardan derlenmiş olup sadece bilgilendirme amaçlıdır. Kesinlikle ilaç olarak sunulmamaktadır. Bu bilgilerden istifade şekli kişinin kendi sorumluluğundadır.
Şifalı bitkilerle ilgili sorularınız için Herbalist Hicret Günhan' ı arayabilirsiniz. Tel: 0212 450 2 444Unknownnoreply@blogger.comBlogger95125tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-52013663399558852032021-03-28T04:13:00.010-07:002021-04-13T14:36:53.861-07:00Hodan Yağı Nedir?<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitpMAWe1E9HC3CTYU3hNmLdp7bJnO1EPhz5u9yvRjGzQNXe44puiqo6cgYru8BIKF1PQ06hYd2X3mYDBkoHZUhX2-NVea7bu1s9kLGqVndBX_pMETlb27AZ0toBipL5thG4I6LR5u7l-KI/s1280/pix-hodan-yagi-03.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="640" data-original-width="1280" height="269" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitpMAWe1E9HC3CTYU3hNmLdp7bJnO1EPhz5u9yvRjGzQNXe44puiqo6cgYru8BIKF1PQ06hYd2X3mYDBkoHZUhX2-NVea7bu1s9kLGqVndBX_pMETlb27AZ0toBipL5thG4I6LR5u7l-KI/w479-h269/pix-hodan-yagi-03.png" width="479" /></a></div><p></p><p>Halk arasında sığır dili olarak da bilinen hodan çiçeğinden elde edilen hodan yağı, esansiyel bir yağ türüdür.</p><p>Hodan yağının diğer faydaları ise şöyle:</p><p>Ağız yoluyla alındığında ruhsal ve zihinsel olarak sükünet sağlar, bağ ağrısını hafifletir.</p><p>Vücuttaki iltihaplı oluşumları tedavi eder.</p><p>Yüksek ateşi düşürücü özelliği vardır.</p><p>İdrara çıkmayı kolaylaştırır, idrar söktürücü özelliktedir.</p><p>Sindirim sistemi ve bağlarırsak fonksiyonlarının iyileşmesini sağlar. Kabızlık, hazımsızlık şeklinde sorunları önler.</p><p>Barsak, bağırsak kutlarının vücuttan atılmasını sağlar.</p><p>Kanı temizleyici özelliktedir.</p><p>Cildin kırışmasını, yaşlanma emarelerini önler.</p><p>Masaj yaparak cilde uygulanmış olduğunda eklem, kas ve romatizma ağrılarını hafifletir.</p><p>Diğer organik yağlarla karıştırılarak saç derisine uygulanmış olduğunda saç derisini besler, nemlendirir, saç dökülmesini önler.</p><p><br /></p><p>Ağrıyı hafifletmek ve enfeksiyonu engellemek için de tercih edilen hodan yağı, cildi güzelleştirici etkisiyle de bilinir.</p><p>Hodan yağı "beynimizin daha iyi çalışmasına, cilt sorunlarımıza, alkol bağımlısı olanlara, fazla strese girenlere, vücudun da çatlak olanlara, şeker hastalığı olanlara, dikkat dağınıklığı yaşayanlara, çabuk yorulup solunum zorluğu çekenlere" hodan yağı doktorunuzun tedavisine artı olarak kullanabilirsiniz.</p><p>Aynı zamanda hodan yağı "annelerin sütünü artırmakta, kanımızı yenilemekte, bağışıklık sistemimizi düzenlemekte, özgüvenimizi arttırmakta, prostatı tedavi etmekte, romatizma ağrısı çekmekte olanlara" ve daha birçok hastalığa ilaç olmaktadır.</p><p>Hodan Yağının Menopoz da Kullanımı</p><p>Yapılan araştırmalar sonucu bu yağın menopoz döneminde geceleri soğuk terlemeleri azalttığı görülmüş. Adet öncesi görülen göğüs hassalıkları ve ruh halindeki değişiklikleri tetikleyen semptomları en aza indirdiği yapılan çalışmalar sonucu belirlenmiştir.</p><p>Hodan Yağının Yumurtalık Kistinde Tedavisi</p><p>Kadınların üreme sistemlerinin en önemli parçalarından biri yumurtalıklardır. Yumurtalık kisti ise her kadında mutlaka görülür. Bu kistlerin daha kötü duruma gelmemeleri için öncelikle bitkisel çözümlerle önlem almak gerekir. Bu önlemlerden biri de bitkisel yağ olan hodan yağıdır. Bu yağın içinde harikalar yaratan omega 6 içerdiği için testosteron seviyesini azaltmaya yardımcı olur.</p><p>Hodan Yağı İle Meme Büyümesi Nasıl Olur</p><p>Bu yağda bulunan bazı içerikler östrojen hormonunu arttırdığı için meme büyümesinde de büyüme ve süt artışında etkili olduğu yapılan çalışmalar sonucu gözlemlenmiştir.</p><p>Hodan Yağının İltihaplarda Tedavisi</p><p>Hodan yağı içerisinde birçok asit bulundurmaktadır. Bunlardan biri de gamma-linolenik asittir. Bu asit hücrelere doğrudan etki ettiği için iltihabı etkisi altına alır ve yok edilmesini sağlar. Aynı zamanda içinde bulunan bu asit antimutajenik özelliği barındırdığı için kanser olan insanlarda faydası görülmüştür. Bir araştırma sonucu bu yağın romatoid artrite faydası olduğu belirlenmiştir. Cilt, egzama, periodontisis gibi hastalıkları tedaviye yardımcı olarak kullanılmaktadır.</p><p>Hodan Yağının Alzheimer Hastalığında Tedavisinde Kullanımı</p><p>Bunama olarak bilinen bu hastalık genellikle yaşlı insanlarda görülüp vücudu savunmasız bırakıyor. Bu yağın alzheimer hastası olanlar da kullanılmış ve güzel sonuçlar ortaya çıkmıştır. Beyine giden uyarıların hissedilir derece de arttığı gözlenmiştir.</p><p><span style="color: red;">UYARI!</span></p><p>En çok karşımıza çıkan yan etkisi mide bulantısı, hazımsızlık, döküntü, ishal kabızlık ve şişkinlik oluyor.</p><p>Aynı zamanda bu yağ kalp krizi eşiğini düşürdüğü için kalp krizi riskine de yol açabiliyor. Hodan yağının yan etkileri arasında kan inceltici özelliği olmasından dolayı pıhtılaşmama sorunu ortaya çıkabiliyor. Aşırı kullanım sonucu kanın pıhtılaşmaması ve herhangi bir kaza riskinde aşırı kan kaybı durumları ortaya çıkar.Bazı ilaçlar ile bu yağ etkileşime geçtiği zaman zararlı sonuçlar doğurabilir. Kan inceltici ya da kalp krizi için ilaçlar kullanıyorsanız bu yağı kesinlikle kullanmayın.</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-27418733130035830342015-03-20T18:00:00.002-07:002015-03-20T18:00:22.116-07:00Balkonda ve saksıda domates yetiştirmeSaksıda Domates Nasıl Yetiştirilir Püf Noktaları<br />
saksıda domates nasıl yetiştirilir ve püf noktaları nelerdir bunlardan bahsedeceğim.<br />
Öncelikle domates tohumlarını nereden ne nasıl temin edebilirsiniz.<br />
Domates tohumlarını hazır paket almaktansa bildiğiniz Anadolu domatesinin çekirdeklerini bir peçete veya kağıt havluya sarıp kurumasını bekleyin. Çünkü en güzel tohumların ekim ayı mart ortasıdır.Anadolu domatesinden kastım hem organik hemde GDO suz domates olması yetiştireceğiniz domatesin verimliliği açısından önemlidir.Saf temiz bir ırk domates olursa daha faydalıdır.Tabiki isteyen çeri veya orjinal adıyla cherry de yatiştirebilir.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQFaW0dEbBIYjOQG_Vt5B7igs47af05_LqDqIJWnqppHReiGgXv7uGcJDIhffYWpyNMEaD17eK3h9d9xqz-FzasSV9_LZg1c4IacGgMgALfMQjM4Lop5y0RyhOtS1mOnaZB9rmYCHxGjs/s1600/domates1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQFaW0dEbBIYjOQG_Vt5B7igs47af05_LqDqIJWnqppHReiGgXv7uGcJDIhffYWpyNMEaD17eK3h9d9xqz-FzasSV9_LZg1c4IacGgMgALfMQjM4Lop5y0RyhOtS1mOnaZB9rmYCHxGjs/s1600/domates1.jpg" /></a></div>
<br />
Tohumlarınızı kağıt havlu veya peçeteye sarıp kuruttuktan sonra ekmek istediğiniz zaman tohumları direk alabilirsiniz. Etrafında kurumuş peçete artıkları fazla bir sorun oluşturmaz.<br />
Öncelikle tohumları çimlendirebileceğiniz bir kap ayarlamanız gerekmekte. Bu nasıl olur, isterseniz büyük marketlerde bunları için küçük kuyucuklardan oluşan hazır olanları var. Bana göre fazla masraf yapmaya gerek yok. Bakkaldan elinizdeki tohum adedi kadar plastik veya köpük bardak alabilirsiniz. Daha ucuz.<br />
Her bardağın altına kalın yorgan iğnesi ile 2-3 adet delik açıyoruz.<br />
Daha sonra kaliteli bir torf yani orman toprağını elinizdeki plastik bardakların yarısını biraz geçene kadar dolduruyoruz.<br />
Önceden hazırladığınız tohumları her bardağa bir adet gelecek şekilde toprağın üstüne bırakıyoruz. Daha sonra üzerine 1 cm yi geçmeyecek şekilde toprak daha döküyoruz.<br />
Tohum ekme yöntemini daha farklı da yapabilirsiniz. Her bardağın 3/4 üne kadar toprak doldurup, parmağınızla 1 cm derinliğinde çukur açıp tohumu içine de atabilirsiniz. Buradaki amaç tohum çimlenmeye başladığında toprağın üstüne çıkamayacak kadar ne derinde olsun , nede çok yukarılarda olsun. 1 cm iyi bir tohum ekme mesafesidir.<br />
Bu işlemlerden sonra tohumlar üste çıkmayacak şekilde bardaklarınızın üzerinden su döküyoruz ve karanlık bir ortamda tohumlarımızın çimlenmesini bekliyoruz. Aslında karanlıkta kalmasa da olur. Ben gün ışığında çok fazla tohum çinlendirdim.<br />
<b><br /></b>
<b>Saksıda Domates</b><br />
<br />
Tohumlar ortalama bir hafta içerisinde çimlenmeye başlar ve 10. günün sonuna doğru hemen hemen her tohum çimlenmiş olur.<br />
Bu zamanlar tohumun cinsine, ortam sıcaklığına, nemine göre değişiklikler gösterebilir.<br />
Tohumlar çimlenene kadar gün aşırı toprağın nemine bakıp azar azar sulama yapabilirsiniz.<br />
Domates tohumları çimlendikten sonra yaklaşık 3-4 cm boy uzunluğuna erişmeleri 2-3 haftayı alır. Bu aşamadan sonra tohumların rüzgar, soğuk ve diğer dış etkenlere karşı daha dirençli olabilmesi için bulunduğu plastik bardaktan çok fazla köklerine zarar vermeden yerinden alıp daha geniş ve derin bir saksıya veya saksı işlevini görebilecek bir kaba dikiyoruz.<br />
Burada önemli olan fideleri dikerken eğer imkanınız var ise her saksıya bir adet olmak üzere teker teker fideleri dikmektedir. ada büyük saksıya fidenin her bir yanından 15-20 cm en az mesafe ile diğer fideleri dikmektir.<br />
Buradaki amaç domates diğer fide ile fazla yakında olmayı sevmez. Biraz boşluk bırakmanız, hatta tek başına ekmeniz domatesten alacağınız verimi üst noktalara taşır.<br />
Domates fidelerinizi ektikten yaklaşık bir kaç ay sonra 20-25 cm boy uzunluğuna erişmeye başlarlar. Bu arada unutmadan domates sürekli olarak belirli zamanlarda sulanmayı sever ve mutlaka gölgede sulayın. Örneğin her sabah 7 de veya her akşam 7 gibi.<br />
Önemli olan sulama zamanınızın aynı olması ve gölgede olması.<br />
Domates fideleriniz ekimden yaklaşık 2 veya 3 ay içerisinde çiçek açmaya başlar. Bu kısım çok önemli. Domateslerinizi gün aşırı takip edin. Çiçek açmaya başlayacağı zaman mutlaka gübre vermelisiniz. Çünkü verimi en çok etkileyen faktörlerden birisidir.<br />
Domates fidelerinize çiçek açmaya başladığından itibaren ve sonraları belirli aralıklarla gübre vermelisiniz.<br />
Peki gübre nasıl olmalı ve nereden temin edebiliriz.Gübre ; genellikle otla beslenen hayvanların katı atıklarıdır.<br />
Örneğin mal gübresi, koyun gübresi,tavuk,kuş gübresi gibi.<br />
Ben en çok kullandığım yöntemden bahsetmek istiyorum.<br />
Ben genellikle az olarak tavuk ve daha büyük kısmını da kuş gübresinden kullanıyorum.<br />
Kanatlı hayvanların idrar atma gibi bir durumları olmadıkları için tüm atıklarını katı atık olarak atarlar ve bitkilerin ana besin kaynağı olan N Azot yönünden çok zengindirler. Azot ise bir protein artığıdır.<br />
Gelelim bu kuş gübresi nereden temin edilir ve nasıl kullanılır;<br />
Kuş gübresi varsa komşunuzun veya sizin bir muhabbet kuşu ondan, balkonunuza gelen ve köşelere dışkılarını bırakan güvercinlerden, kümesleri olup da tavuk besleyenlerden.<br />
Bu saydıklarımın hepsinin gübresi olur ve çok işe yarar.Bu elde ettiğiniz gübrelerin kullanımı çok önemli. Domates fidelerine verdiğiniz gübre miktarı fazla olursa hepsini yakabilirsiniz.<br />
Onun için benim belirlediğim bir ölçü var. Yarım litrelik bir pet şişesinin içerisine 1 cm yüksekliğe ulaşana kadar kuş gübresi doldurun ve ağzına kadar su ile doldurun. Daha sonra gübreler iyice ıslanıp dağılana kadar çalkalayıp bir gün bekletin.<br />
Ertesi gün suyun yeşil bir renk aldığını göreceksiniz. Bu suyu 2-3 günde bir domates fidelerinizin toprağına çalkalayarak döküyorsunuz.<br />
Bu işlemi domatesten verim aldığınız sürece yapabilirsiniz. Hiç bir sıkıntı olmaz.<br />
Gübrelerin kullanımıyla ilgili diğer bir yöntemde , gübreleri biraz ezip çok az olacak şekilde toprağın üzerine bırakmak. Her sulamada azar azar o gübre toprağa işleyecektir.<br />
Domates fidelerinize bu işlemleri uyguladıktan sonra, her salkımdan 4-5-6 adet domatesin çıktığını göreceksiniz.<br />
Domateslerinizi el ile değilde bir makas ile dallarına zarar vermeden almanız domatesin strese girmemesini sağlayacaktır.<br />
kaynak: sanalicerik.com<br />
<br />
<b>Balkon ve saksıda domates nasıl yetiştirilir.</b><br />
<b>İstanbul da domates ne zaman dikilir, nasıl yetiştirilir. Tohumdan dikecekseniz nisan başı, fide dikecekseniz nisanın 10 veya 15 uygundur. Tabi bu evinde saksıda balkonda bakacaklar için.</b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR2HPYN3N6YhzbrbeCFDHarpICQtGwaYI94kX91JYZCGk_2wcAFmi8tGPsAfRgfM_Z-v_cUN-RGN587C2FoQxcmdA0sf86uZAxTywP6LRBOVBLYXArkGoVjXb5-I_82mjP4RHpupKFwF0/s1600/domates1a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR2HPYN3N6YhzbrbeCFDHarpICQtGwaYI94kX91JYZCGk_2wcAFmi8tGPsAfRgfM_Z-v_cUN-RGN587C2FoQxcmdA0sf86uZAxTywP6LRBOVBLYXArkGoVjXb5-I_82mjP4RHpupKFwF0/s1600/domates1a.jpg" /></a></div>
<br />
<h2>
Bahçe ve balkonlarda domates nasıl yetiştirmeli</h2>
Domates sıcağı, bol güneşi, açıklık, rüzgarlı ortamı ve sık sulanmayı sever.<br />
İlkbaharda tohumdan büyüttüğünüz fideler iki ayda meyve vermeye başlarlar.<br />
<h3>
Toprak bakımı ve gübreleme</h3>
Suyu iyi süzdüren (kumlu) ve humuslu toprakta iyi büyür, koyun, keçi, sığır gübreleri uygundur. ayrıca gübre şerbetide verebilirsiniz. ( yukardaki yazıda nasıl olcağı yazıyor)<br />
<h3>
Fidelerin dikilmesi</h3>
Güneş ve rüzgar alabilmeliler . Güneş ve rüzgar eksik ise domates hem iyi gelişmez ve çeşitli hatalıklara yakalanırlar.<br />
<div class="wp-caption alignright" id="attachment_14988" style="width: 274px;">
<br />
<div class="wp-caption-text">
<b>İstanbulda saksıda veya balkonda domates yetiştirecekseniz.</b> Acele etmeyin. İstanbulda nisanda başlayın bence, fide dikecekseniz nisanın birinci veya ikinci haftası tohumdan yetiştirecekseniz nisanın başında uygun olababilir.</div>
</div>
Aralarında en az 40 cm mesafe olmalı. Saksıya dikecekseniz 1 fide için bir büyük saksı kullanın ne kadar büyük olursa okadar iyi olur. 5 litrelikten 9, 10 litrelik saksıya kadar rahat olur.<br />
<h3>
Fidelerin yanına sırıkla destek yapın bazı domates çeşitleri ihtiyaç duyar.</h3>
<h3>
Sulama ve tepe kırkma</h3>
Fideler 10cm’yi aşınca tepelerini koparın. En az iki yan dal çıkarır. Onlar da 6 yapraklı olunca tepelerini koparın ki daha fazla dallanma olsun. 40cm yükselene kadar ( ya da sırık domateslerini bir metreyi aşıncaya kadar) bol bol sulayın. Sonra sulamayı biraz azaltın ki daha fazla çiçeklensinler. Bundan sonra sadece toprak yarıya yakın kurudukça sulamalısınız. Çiçeklenme rayına oturunca sulama sıklığını az biraz arttırın. Ve yeni gelişen dalların çoğunu köreltin ki güç meyvelere harcansın. Buna dikkat ederseniz meyveler kısa sürede kocaman olur. Aksi takdirde gelişimleri bir hayli yavaşlar.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2QfBCIQ1nM-r5sztDYemcFSEam8PrloJlGvuPsHQuvm7o2bjAzmp_9nD-i9epmanLj85sKgyNBJAqMxcxvfUPbyj10ae6T9xm2HFNtXDOQkcSB5wMjw8KeyHx69VStwiLdXVvq7b2QI0/s1600/domates3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2QfBCIQ1nM-r5sztDYemcFSEam8PrloJlGvuPsHQuvm7o2bjAzmp_9nD-i9epmanLj85sKgyNBJAqMxcxvfUPbyj10ae6T9xm2HFNtXDOQkcSB5wMjw8KeyHx69VStwiLdXVvq7b2QI0/s1600/domates3.jpg" height="198" width="320" /></a></div>
<br />
<h3>
Tohumdan domates yetiştirme</h3>
Tohumdan ekmek için marketten, manavdan aldığımız domatesler sera domatesi olabilir bunlar size netice vermeye bilir. Güvenilir yerden domates fidesi, domates tohumu almak gerek.<br />
<h3>
Çelikle domates çoğaltma</h3>
Domates dallarıylada kolayca köklenir. İki üç yapraklı bir dalı kesip başka yere dikebilirsiniz.. Direkt güneş almayacağı kuvvetli aydınlık bir yerde tutun. Üç hafta içinde köklenir.<br />
<h3>
Arkadaş bitkilerle domatesleri bir arada yetiştirin.</h3>
Bazı bitkiler domateslerin yanına ekilmeli. Böylece toprak altı ve toprak üstü domates zararlılarına mücadelede daha başarılı olursunuz. Havuç, maydanoz, dereotu, anason, rezene ve bunlar gibi maydanozgillerden (yabaniler dahil) bitkiler başta gelir. Ayrıca çiçekleri domates çiçeğine benzeyen ama başka familyadan olan hodan otu domateslere dadanan ve yumurta bırakıp tırtıllarıyla zarar veren bir tür kelebeği uzak tutmada işe yarar. Diğer arakadaş bitkiler: Soğan, sarımsak, nane, reyhan, fesleğen, Çabuk kuruyan toraklarda domates yetiştirilen yerde nane yer örtücü gibi kullanılırsa iyi olur. Toprağa güzel gölge yaparlar.<br />
<h3>
Domates Aşılama ( Alıntıdır denemedim) </h3>
Domates aşılama önceleri Japonya vb uzakdoğu ülkelerinde yaygındı. 2000′li yıllardan itibaren Akdeniz ülkelerinde yayılmaya başlamıştır. Fazla köklenmeyen (dolayısıyla iyi verimli olamayan) hibritler gür köklenen domateslere aşılanır. Ayrıca topraktaki nematot zararlısından etkilenmeyen domates türlerine ve aynı familyadan bazı türlere aşılanırsa namatot zararlılarının etkileri sıfıra iner. Bunlardan başka, domates dalını patlıcan fidesi üzerine aşılarsanız daha verimli gelişir. Patetes sürgünleri üstüne aşılarsanız üst kısım normal domates olarak yetişirken kök kısmında patetesler oluşur. Domates yaprakları toprak altında patates yumrularının büyümesini sağlar.<br />
<h2>
Sorunlar Problemler ve zararlılar</h2>
Güneşi az yerlerde ve rüzgarlara kapalı yerlerde gelişim bozukluğu ve yaprak ve dallarda mantar hastalıkları oluşur. Böyle yerlerde domates yetiştirilmesi yanlıştır.<br />
Baharın serin günlerinde gece ıslaklığı mildiyö hastalığına sebep olur. Geçicidir. Havalar ısınınca kaybolur. Tehlikeli hastalık yaz sıcaklarında külllemedir. Geceleri nemli olan ve iyi esinti almayan yerlerde olur. İyi rüzgar almayan bahçelerde önüne geçilemez. Bahçeniz uygun değilse domates yetiştirmeyin.<br />
Yaprak bitleri musallat olabiliyor fakat bitlerin ilk etkilerinden itibaren domates güçlü bir savunma mekanizması geliştirerek onların barınmasını en aza indirir. Bu ise domatesin bünyesinin güçlü olmasına, bu da toprağının iyi besleyici olmasına ve yeterli güneşe bağlıdır.<br />
Kökleri yiyen kurtlar domateslerin amansız düşmanıdır. Son yıllarda doğal dengelerin bozulması yüzünden bu kurtlar Akdeniz bölgemizde istilacı olmaya başladı.<br />
Bir başka tehlikeli domates zararlısı nematotlar dır. Köklerde türeyen, gözle görülmesi zor ip solucanlar. Sebep toprağın faydalı mikro organizmalardan yoksun olması. Tarım ilacı kullanılan yerlerde toprakta faydalı mikroorganizmalar azalır nematotlar çoğalır. Domateslere büyük zarar verirler.<br />
Asitli topraklarda ve kumlu topraklarda (özellikle yeni domates çeşitleri) topraktan kalsiyum alamıyor. Bu da meyveler henüz çok küçükken kararıp çürümelerine yol açıyor. En çabuk etkisi olan yöntem yapraklara kalsiyum içeren su fısfıslamaktır.<br />
Polenleşmeme sorunu (dolayısıyla çiçeklerin meyve oluşturmadan dökülmesi) kapalı balkonlarda görülebiliyor. Sebep gece-gündüz ısı farklılıklarının olmaması ve rüzgarın olmamasıdır.<br />
<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-80812657895025457972015-03-14T15:46:00.003-07:002015-03-14T15:46:54.732-07:00Goji ( Kurt üzümü ) Üretim ve Çoğaltma <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGqpgXYHX1xscdptp50yYhnc3Kjv5f0gfYYagEi1eVq3hI8Sj_TRHaeG3emUhG1xoZPuORdjxfdd7KMgjqPW5wW2DyvRnI3oZcNbdRAoZD7yPZY_m1kUryR0pp-9ST4eBKTQMSUpE7-qw/s1600/kurt-%C3%BCz%C3%BCm%C3%BC-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGqpgXYHX1xscdptp50yYhnc3Kjv5f0gfYYagEi1eVq3hI8Sj_TRHaeG3emUhG1xoZPuORdjxfdd7KMgjqPW5wW2DyvRnI3oZcNbdRAoZD7yPZY_m1kUryR0pp-9ST4eBKTQMSUpE7-qw/s1600/kurt-%C3%BCz%C3%BCm%C3%BC-1.jpg" /></a></div>
<h1 class="title" style="background-color: white; color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 1.33em; line-height: 1.25em; margin-bottom: 1.5em; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">
<br /></h1>
<div class="content" style="background-color: white; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left; word-wrap: break-word;">
<span style="word-wrap: break-word;"><div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji bitkisini büyütmek kolaydır: Bitkiler, toprağın neredeyse herhangi bir tipinde büyütülebilir. Hafif-kumlu, orta-kuvvetli toprak, ve ağır-kil, v.b toprak tiplerinde, çiçek açmaya yönelir, <br style="clear: left; word-wrap: break-word;" /> Goji küçük yumuşak meyve bitkisi, kısmi gölge veya bol güneşi tercih eder; Bol güneşte daha çok Goji meyve üretimiyle sonuçlanacak. Goji bitkisi, seçim yapmaz, yine de sırılsıklam, ıslak koşullarda iyi büyür, bir defa büyümeye başladı mı, göreli olarak kurak yaz günlerini de tölere edebilir. . Uç noktadaki sıcaklıkta bazı gölgeleme, soldurmayı engellemek için arzu edilirdir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji bitkileri, güneş ışığını sever, -27 ; + 39 C soğuk ve sıcaklığı hoş görebilir. Goji bitkisinin tohumları, çok küçüktür, domates tohumlarının boyutu kadar. Goji 3 metre uzunluğunda kalın bir çalı görünümü vardır.. Goji bitkisi, çok dayanıklı bitkidir, ve genellikle, büyümek için gerekli besinleri çok iyi emzinleyen yetenekli geniş bir kök sistemi vardır. Bu geniş kök sistemi, kuraklığa çok hoşgörülüdür.<br style="clear: left; word-wrap: break-word;" />2 yaşında olduğu zaman meyveye başlar. Tam verim 4-5 yaşında olan Goji bitkilerinden beklenebilir, 6 aylık genç bitkilerde çiçek ve meyve görülebilir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji bitkisi, kapalı yerde büyütülebilir, eğer yeteri kadar ışık sağlanırsa, her gün en azından 8 saat boyunca direkt güneş ışığını alabilen bir pencere önüne yerleştirilebilir. En iyi sonucu bahçe dış mekanlarda verir yinede başarılı bir şekilde kapalı yerde büyüyebilir.<br style="clear: left; word-wrap: break-word;" /> <br style="clear: left; word-wrap: break-word;" /> Goji bitkisini kapalı alanda büyütmeyi seçersen, çiçekleri el ile tozlaştırman gerekecek, Tozlaştırma için basitçe, tek tek çiçeklere dokunarak, polenlerin bir çiçekten , diğer çiçeğe geçmesini sağlaman gerekecek</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
En iyi çoğaltma şekli tohumladır , tohumla ebeveyinlerinin birebir aynısı bitki elde etmek mümkündür. Sera gibi kapalı alanda , çimlenme, genellikle iyi ve çabuktur, normal olarak, tohumlar serada ocak şubat gibi ekilip erkenden gelişmeleri sağlanır .Olgun meyvelerden alınarak hiçbir işleme tabi tutmadan ekilen tohumlar ,kurutularak depolanan tohumlardan daha erken ve kolay çimlenirler Tohumlar, eyer depolanacaksa serin bir yerde güneş ışığından uzak tutulmalıdır.<br style="clear: left; word-wrap: break-word;" /> Fideler yeteri kadar büyüdüğü zaman, bireysel kaplara alınarak dış ortama alışmaları periyodik olarak sağlanmalıdır . Eğer büyüme, yeterliyse, sonbaharda sürekli konumlarına eklebilir. genellikle genç bitkilerin dış ortama dikimleri 1 kış geçtikten sonraki yıl olması daha doğrudur . Çalı gibi büyümeyi cesaretlendirmek için genç bitkilerin uç sürgünleri dışarı bükülmelidir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Çelikle çoğaltma ; Temmuz-Ağustos gibi alınan , yarı odunsu çelikler kapalı bir ortamda kolayca köklendirilir. Yarı odunsu çelikler 5 göz ve 10 cm hazırlanır ve torf perlit veya torf kum karışımı harç doldurulmuş 1- 1,5 litrelik üretim kaplarına dikilerek köklenmeye alınır. Temmuz Ağustos. Köklenme yüzdesi [78]..</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Küçük yumuşak meyveleri biçmek, meyvenin, olgun olduğu zaman erken sonbahara geç yazda toplanır. Göreneksel olarak bambu hasırlarında ince yayılır, ve %50 gölgeli güneş ışığında kurutulur. Çiftçiler, kurutma süreci esnasında elleriyle meyveye dokunmamak için çok dikkatli olmalıdır çünkü bu, neredeyse siyah, arzu edilmeyen bir görünüme sebep olacak.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<br /></div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<strong style="word-wrap: break-word;"><span style="word-wrap: break-word;"><i>Goji Alternatif tıpta kullanılan çok değerli bir şifalı bitkidir. Goji' nin faydaları; </i></span></strong>Erken yaşlanmaya karşı vücudunuzu korur.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
vücut yağ oranını azaltır,</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
uyku düzensizliklerini engeller,</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
hafızayı güçlendirir, iyileşme hızını arttırır,</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
vücuda daha genç, diri bir görünüm kazandırır.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Her iki cinste de cinsel gücü arttırdığını göstermektedir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Ayrıca az ışıklı ortamlarda da görüş kalitesinin arttırır.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji alan hastalarda görüş alanındaki siyah noktalarda belirgin azalma saptanmıştır. Goji içerisinde yer alan güçlü antioksidan karotenoidler sayesinde makula dejenerasyonu ve katarakt engellenebilir</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Geleneksel Çin tıbbında baş ağrısı ve sersemlik hissinin böbrek Yin (yaşam özü) ve Yang (fonksiyon) yetersizliğineden kaynaklandığına inanılır. Goji Yin/Yang dengesinin ayarlanmasında en çok kullanılan bitkidir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Yaşça büyük insanlar üzerinde yapılan bazı tıbbi araştırmalarda, Goji alan tüm hastalarda uyku kalitesinde iyileşme bildirilmiştir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Kolesterol seviyelerini düşüren beta-sitosterol maddesi içerir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Ayrıca antioksidanları sayesinde kolesterolün oksidasyonunu ve damar duvarında plak oluşturmasını engeller.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji içerisindeki flavonoidler ise atar damarlarınızın açık kalmasını ve elastikiyetinin korunmasını sağlar.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Karaciğer yağlanması ve damar rahatsızlıklarını önlediği bilinmektedir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji’deki betain ve ana molekül olan polisakkaritler hasarlı DNA’nın tamiri ve restorasyonunu gerçekleştirir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
ABD’de IL-2, 1983 yılından beri bazı kanser ve AIDS hastalığının tedavisinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi amacıyla kullanılmaktadır.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji ayrıca, tümör hücresinin ölümüne neden olan apopitoz olayını hızlandırır.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Bir başka çalışma Goji’nin radyoterapi ve kemoterapiye bağlı istenmeyen yan etkileri azalttığı gösterilmiştir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Asya’da kadın ve erkek infertilite (kısırlık) tedavisinde kullanılmaktadır.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Erkeklerde ise, goji polisakkaritlerinin sperm hücrelerinin ömrünü uzattığı ve testisteki hücrelerin strese bağlı azalmalarını ve ölümlerini engellediği gösterilmiştir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Beyin güçlendiricidir. İçerdiği betain vücutta kolin maddesine çevrilerek beyindeki hafıza ve hatırlama fonksiyonlarında yer alır</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji’nin sürekli olarak tüketiminin neşeli ve mutlu bir ruh hali sağlar. Bu nedenle Asya’da “mutluluk meyvesi” olarak da tanınır.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji ile tedavi gören hastaların remisyonu (iyilik hali) Goji almayan hastalardan belirgin olarak daha uzun olmaktadır.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Serbest radikallerden olan süperoksit’in hastalıkların oluşumu ve ilerlemesinde önemli bir rol oynadığı gösterilmiştir. Süperoksit vücutta bulunan süperoksit dismutaz enzimi sayesinde etkisiz hale getirilir. Ancak bu enzim yaş ile birlikte azalmaya başlar.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Goji alımının süperoksit dismutaz enzim değerlerini %40 oranında arttırdığı ispatlanmıştır.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Kalp ile kan basıncı ayarlamalarına yardımcı olan cyperone içerir. Anthocyanin maddesi ise kalp damarlarının dayanıklılığını arttırır.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
Asya’da yapılan bir anti-obesite (aşırı şişmanlık) çalışmasında, hastalara sabah ve öğleden sonra Goji verilmiştir. Sonuçlar çoğu hastanın belirgin kilo vermesi şeklide olmuştur. Bir başka çalışma ise Goji içerisndeki polisakkaritlerin alınan gıdaları yağ şeklinde depolanması yerine enerjiye dönüştürdüğünü göstermektedir.</div>
<div style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana; font-size: 17px; line-height: 23px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<br /></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;"> <b><i>Cinsel soğukluğa da iyi gelen bu yemiş libidoyu arttırır.</i></b></span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
</div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;"><span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Kurt üzümünün sağlık sırları Kurt üzümünü pazarlarda, aktarlarda sık sık görüyor olabilirsiniz. İşte son dönemlerde adından sık sık bahsettiren kurt üzümünün faydaları...</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;"><br /></span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;">Kurt üzümü genellikle tropikaltı iklimlerde, sürekli yeşil kalan çevrelerde yetişir. Özellikle bulunduğu bölgeler Çin, Moğolistan ve Tibet'te bulunan Himalayalardır.</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;"><br /></span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;">Kurt üzümleri genellikle kurutularak tüketilir. Kızılcık benzeri bu yemiş oldukça faydalıdır.</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 12px; text-align: justify;">goji.blogcu.com</span>
</div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;">Kurt üzümünün faydaları:</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;"><br /></span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;">Çin ve Tibetli şifalı bitkiler uzmanları tarafından 6000 yıldır kullanılan kurt üzümü,karaciğeri korur, görüşü keskinleştirir.</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;"><br /></span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;">Cinsel soğukluğa da iyi gelen bu yemiş libidoyu arttırır.</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;">Ayrıca bacakları kuvvetlendirir, bağışıklık sistemini destekler, dolaşımı hızlandırır ve yaşamı uzatır.</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;"><br /></span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;">Kurt üzümü, antioksidan açısından oldukça zengindir. Özellikle beta-karotenin bol miktarda bulunduğu bu meyve, retinayı korur. İçerisindeki antioksidanlar sayesinde yaşlılığa bağlı olarak gelişen gerilemeyi de önler.</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;"><br /></span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;">Son yıllarda oldukça popüler olan bu yemişin içeceği de faydalıdır. 1994 yıllında Çin Onkoloji dergisinde yayınlanan bir araştırmada, kanser hastası olan 79 kişinin beslenmesine eklendiğinde olumlu sonuçlar vermiştir.</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<span style="color: #332e38; font-family: 'Segoe UI', 宋体, 'Times New Roman', Verdana;"><span style="font-size: 17px; line-height: 23px;">milliyet.com.tr</span></span></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<br /></div>
<div style="padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; word-wrap: break-word;">
<br /></div>
</span></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-31423976702284317492014-06-30T16:55:00.001-07:002014-06-30T16:55:32.504-07:00Balkon ve bahçede topraksız tarımKudret Tezel topraksız tarımı tv nette anlatıyor..<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHhSXlHiLnoPvGleL-2SDKUGg4x4bAt-OlFZVzXMbWEhOIfqbxrxJfIuMAIiK3-Tx65fZSE4nrUAYA-lw3EPqljjgK8p36_PlKuUEk7x4excI8-2m4j5yjmXpbGC3mqyuQ7Hx_QL2gsfKY/s1600/Domates.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHhSXlHiLnoPvGleL-2SDKUGg4x4bAt-OlFZVzXMbWEhOIfqbxrxJfIuMAIiK3-Tx65fZSE4nrUAYA-lw3EPqljjgK8p36_PlKuUEk7x4excI8-2m4j5yjmXpbGC3mqyuQ7Hx_QL2gsfKY/s1600/Domates.jpg" height="239" width="320" /></a></div>
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="//www.youtube.com/embed/xp2TaW8EBM4?rel=0" width="420"></iframe><br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-91372795072595151292014-06-29T16:07:00.000-07:002014-06-29T16:07:57.489-07:00Ev' de bahçe' de kabak yetiştirinEvnizin balkonunda, saksıda, bahçenizde kabak yetiştirme...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjChJ8eG2oMf2Uz6JmaaERuQdXB3IwjhphWnUkfNatV-RPP3GAax_3AhAvKOd9tofBBi17gzvHbaKAO8aRzmmbXhTyWy2oLI3wwyRJ4e9bAPsG8ebeGv9Qv3rZaGK_a_Q2mCOfI3aAbHjpT/s1600/kabak.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjChJ8eG2oMf2Uz6JmaaERuQdXB3IwjhphWnUkfNatV-RPP3GAax_3AhAvKOd9tofBBi17gzvHbaKAO8aRzmmbXhTyWy2oLI3wwyRJ4e9bAPsG8ebeGv9Qv3rZaGK_a_Q2mCOfI3aAbHjpT/s1600/kabak.jpg" /></a></div>
<b>Kabak ne zaman ekilir? </b><br />
<div style="width: 450px;">
<object classid="clsid:d27cdb6e-ae6d-11cf-96b8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab" height="400" id="uzmanEmbedPlayerqTVTi0Bn6k2" width="624"><param name="movie" value="http://www.uzmantv.com/getswf3/qTVTi0Bn6k2"/><param name="WMode" value="Transparent"/><param name="allowFullscreen" value="true" /><param name="allowNetworking" value="all"/><param name="allowScriptAccess" value="always"/><embed src="http://www.uzmantv.com/getswf3/qTVTi0Bn6k2" wmode="transparent" width="624" allowFullscreen="true" allowScriptAccess="always" allowNetworking="all" height="400" name="uzmanPlayerqTVTi0Bn6k2" type="application/x-shockwave-flash"/></object></div>
<br />
<br />
<br />
<b>Kabak nasıl ekilir? </b><br />
<div style="width: 450px;">
<object classid="clsid:d27cdb6e-ae6d-11cf-96b8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab" height="400" id="uzmanEmbedPlayerZ0rMtrBz1_Y" width="624"><param name="movie" value="http://www.uzmantv.com/getswf3/Z0rMtrBz1_Y"/><param name="WMode" value="Transparent"/><param name="allowFullscreen" value="true" /><param name="allowNetworking" value="all"/><param name="allowScriptAccess" value="always"/><embed src="http://www.uzmantv.com/getswf3/Z0rMtrBz1_Y" wmode="transparent" width="624" allowFullscreen="true" allowScriptAccess="always" allowNetworking="all" height="400" name="uzmanPlayerZ0rMtrBz1_Y" type="application/x-shockwave-flash"/></object></div>
<br />
<br />
<b>Kabak ne zaman olgunlaşır? </b><br />
<div style="width: 450px;">
<object classid="clsid:d27cdb6e-ae6d-11cf-96b8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab" height="400" id="uzmanEmbedPlayernTPMI0SzL_r" width="624"><param name="movie" value="http://www.uzmantv.com/getswf3/nTPMI0SzL_r"/><param name="WMode" value="Transparent"/><param name="allowFullscreen" value="true" /><param name="allowNetworking" value="all"/><param name="allowScriptAccess" value="always"/><embed src="http://www.uzmantv.com/getswf3/nTPMI0SzL_r" wmode="transparent" width="624" allowFullscreen="true" allowScriptAccess="always" allowNetworking="all" height="400" name="uzmanPlayernTPMI0SzL_r" type="application/x-shockwave-flash"/></object></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-52907052580042270622013-01-28T09:13:00.001-08:002013-01-28T09:13:36.747-08:00Kivi nasıl yetiştirilir?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicRMn0o_Qf3qU9IIft4nwXIDtR1TG1NqmYlU510gEvj_v5oOWAP5rGNnc0I3AZ0x5otEpjwBrT36za7eHShfHCyjdMJ7-XLfnT21Wo8d542kxJgcEzSNzIWJmJyAwHa8FMxB0zk4f5H1mT/s1600/kivi-yetistiriciligi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicRMn0o_Qf3qU9IIft4nwXIDtR1TG1NqmYlU510gEvj_v5oOWAP5rGNnc0I3AZ0x5otEpjwBrT36za7eHShfHCyjdMJ7-XLfnT21Wo8d542kxJgcEzSNzIWJmJyAwHa8FMxB0zk4f5H1mT/s320/kivi-yetistiriciligi.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Kiviler için genel olarak soğuk ihtiyaçları karşılanmak koşulu ile kışları ılık yazları sıcak ve nemli iklim uygundur. Büyüme ve gelişme döneminde ortalama 20-25°C sıcaklık ve 16 saat ışıklanmaya ihtiyaç duyarlar. Baharda tomurcukların patlaması ve çiçek dökümlerinin azalması için kış döneminde belirli süre +7°C altında soğuk gereksinmeleri vardır.</span><br />
<span style="font-size: large;">Yaz aylarında yüksek sıcaklıklar kivi yetiştiriciliği bakımından çok önemli sorunlar yaratmaz. Su istekleri karşılanmak suretiyle yaz aylarında 40-45°C’lık sıcaklıklara dayanabilirler. Uygun olmayan zamanlardaki düşük sıcaklıklar ise kivi yetiştiriciliğini kısıtlayan önemli etkenlerden birisidir. Bu nedenle kiviler gözlerin sürmesi ile yaprak dökümü arasında 230-260 gün don olmayan bir gelişme süresine ihtiyaç gösterirler. Özellikle ilkbaharın geç, sonbaharın erken donlarına karşı çok hassastırlar. Verim çağındaki bitkiler Aralık Ocak aylarında 10-15°C’ye kadar düşen sıcaklıklara dayanabilirlerse de özellikle gözlerin kabardığı dönemde 3-4 °C’de gözlerin patladığı yaprakların çıktığı dönemde ise 1-2 °C sıcaklıklarda zarar görebilirler. Belirtilen bu dönemlerde meydana gelecek donlar hem bitkileri hem de ürünü tehlikeye sokacağından risk taşıyan bölgelerde etkin önlemler alarak yetiştiricilik yapılması gerekmektedir. Öncelikle bahçe yerinin seçiminde iyi güneşlenen ve soğuk havanın akımını temin edebilen yerler tercih edilmelidir.Kışı soğuk geçen yerlerde sonbahardan ilkbahara kadar bitki gövdeleri uygun bir izolasyon malzemesi ile sarılarak korunmalı yada don olan gecelerde yağmurlama ,sulama dumanlama ve ısıtma gibi don süresince kullanılabilen sistemlerden yararlanılmalıdır.</span><br />
<span style="font-size: large;">Kivi rüzgara karşı en duyarlı bitkilerden birisidir. Kurulan kivi bahçelerinde bitkilerin hakim rüzgarlardan iyi korunması gerekmektedir. Sıcak esen rüzgarlar bitkilerde su kaybını arttırdığı gibi şiddetli rüzgarlar sürgünlerin kırılmasına çiçeklerin dökülmesine sürtünme neticesinde meyvelerin üzerinde pazar değerini düşüren lekelerin oluşmasına sebep olmaktadır. Hatta yaz sonu yada sonbaharda esen rüzgarlar yaprakların vakitsiz dökülmesini teşvik etmeleri nedeniyle ertesi yıl meyve tutumunun az olmasına yol açmaktadır.<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Kiviler 8-9 ay süren vegetasyon dönemi içinde iklime bağlı olarak topraktan 800-1400 mm su tüketirler. Oysa ülkemizde kivi yetiştirilecek yörelerden Doğu Karadeniz Bölgesi hariç hemen hiçbir yörede bu yağış düzeni mevcut değildir. Bu yüzden bitkilerin su isteği sulamalar ile karşılanmalıdır. Bitki toprak nemi yanında hava nemine de ihtiyaç duyduğundan seçilecek sulama sisteminin bu gereksinimi karşılayacak türden olmasına özen gösterilmelidir. Toprak İstekleri : Kivi toprak yönünden oldukça seçici bir meyve türüdür. Susuzluğa karşı çok duyarlıdır ve aynı zamanda ağır topraklarda iyi gelişmez. Genel olarak kolay işlenebilen, organik maddece zengin, drenajı ve su tutma kapasitesi düşük, nötr PH’lı kumlu-tınlı topraklar kivi yetiştiriciliği için çok uygundur.</span><br />
<span style="font-size: large;">Yetiştirme Tekniği Ve Kültürel Uygulamalar</span><br />
<span style="font-size: large;">Çeşit Seçimi : Bahçe kurulurken kivinin erkek ve dişi özellikteki bitkilerinin ayrı olduğu unutulmamalıdır. Dişi çeşitler arasında Abbot, Alison, Bruno, Greensil , Elmwood Gracie,Hayward ve Monty; Erkek çeşitler arasında Matua ve Tomuri sayılabilir. Ancak bugün dünyada ve ülkemizde en fazla yetiştiriciliği yapılan çeşit Hayward dır ve bu çeşide tozlayıcı olarak Matua kullanılmaktadır.</span><br />
<span style="font-size: large;">Toprak Hazırlığı : Kivi bahçesi tesis edilmeden önce meyve bahçeleri ve bağların tesisine benzer şekilde arazinin sürülmesi, tesviye edilmesi, düzeltilmesi ve gübrelenmesi gerekir. Temel gübre olarak organik ve mineral gübreler verilmelidir. Hektara 40-60 ton ahır gübresi organik gübre olarak yeterlidir. Azot, fosfor ve potasyum takviyesi ise analiz yapıldıktan sonra toprağın ihtiyacına göre belirlenmelidir. Kivi yetiştirilecek topraklarda %1.5-1.8 oranında toplam azot 40-50 ppm alınabilir. Fosfor, 100-160 ppm potasyum bulunması arzu edilir.</span><br />
<span style="font-size: large;">Dikim : Büyüme ve gelişme dönemi boyunca bir kivi bitkisinin sürgün uzunluğu 4-5 m’e, bir bitkinin toplam alanı 50 m’e, ulaşabilmekte ve toplam yaprak sayısı 2000 üzerine çıkabilmektedir.Bu faktörlere bağlı olarak kiviler sıra arası ve sıra üzeri itibariyle 3.5×5 – 4×5 – 4.5×5 – 5×5 – 5×6 -5×7 – 6×7 – 7×7 m gibi mesafelerle dikilebilir.</span><br />
<span style="font-size: large;">Dikim zamanı bölgenin iklim özelliklerine bağlı olarak ilkbahar ya da sonbahar olabilir. Don riski taşıyan bölgelerde ilkbahar dikimi tercih edilmelidir. Erken verime yatmayı temin edeceğinden dikimin iki yaşındaki fidanlarla yapılmasında fayda vardır. Fidanların kök ve gövde sistemlerinin iyi gelişmiş ve odunlaşmış olmasına dikkat edilmeli hastalık ve zararlı belirtisi gösteren fidanlar satın alınmamalıdır. Çelikle üretilmiş iyi bir fidanın gövde uzunluğu ise 25-35 cm olmalı çepeçevre bol saçaklı canlı sarımsı görünümde köklere sahip bulunmalıdır. Dikimde dikkat edilecek önemli bir diğer husus da dişi ve erkek bitkilerin bahçede ki oranı ve dağılımıdır. Oransal olarak 6 yada 8 dişi bitkiye bir erkek bitki kullanılmalı ve dikim şekline bağlı olarak erkek bitkiler dişi bitkilerin arasına dağıtılmalıdır. Kivilerde dikim derinliği 30-40 cm olması gerekmektedir. Fidanın kök boğazı etrafına toprak yığarak kümbet oluşturmak; fidan gövdesini aşırı sıcak ve soğuktan korumak ve su birikimini önlemek bakımından önem taşımaktadır. Dikimden sonra köklerle toprağın temasının tam olarak sağlanması için öncelikle toprağın bastırılması ve daha sonra da can suyunun verilmesi unutulmamalıdır. Terbiye Sistemleri : Kivi kuvvetli gelişmeye sahip bir bitki olduğundan kendi haline bırakıldığında çalı görünümü alır ve gelişme ortamında bulunan ağaçlara sarılarak büyür. Bu özelliği nedeniyle kivi yetiştiriciliğinde telli terbiye sistemlerinden yararlanılır. Hangi terbiye sistemi kullanılırsa kullanılsın öncelikle düzgün ve dik bir gövde oluşumunun sağlanması gerekir. Bu nedenle dikimle birlikte herek verilmesi gerekmektedir. Herek olarak 3-4 cm çapında 2-2.25 m uzunluğunda ahşap, metal yada plastik materyallerden yararlanılabilir.</span><br />
<span style="font-size: large;">Kivilere verilen çeşitli terbiye şekilleri vardır. Bunlar Kordon ve Pergola(çardak) olmak üzere ikiye ayrılır.Pergola sisteminde lider daldan çıkan meyve dallarının tellere dik açı yapacak şekilde gelişmesi sağlanarak pergolanın taç kısmı oluşturulur. Tam bir pergola oluşturabilmek için 7 yıllık bir süre gerektirir.</span><br />
<span style="font-size: large;">Budama : Terbiye sisteminin oluşturulması,</span><br />
<span style="font-size: large;">oluşturulmuş sistemin muhafaza edilebilmesi her yıl kaliteli ve bol ürün alınabilmesi iyi bir budama ile mümkündür. İlk yıllar yapılan şekil budamasının haricinde verim çağına (yaklaşık üçüncü yıldan itibaren) gelen bitkilerde yaz ve kış budamalarının da devreye girmesi gerekmektedir. Kış budamasına bitkiler yaprağını döküp dinlenmeye girdikten sonra başlanılabilir. Kivilerde meyveler, bir yıllık dallardaki tomurcukların sürmesi ile aynı yıl oluşan yazlık sürgünler üzerinde oluşturulmaktadır. Genel olarak bu tip dalların yalnızca dipten itibaren 6-8 gözü verimli olup meyve oluşturmaktadır. Budamalar esnasında bu özellikleri dikkate alınarak meyve dallarında kısıtlamalar yapılmalıdır. Bitki üzerinde meyve dallarının yeknesak olarak dağılmasına dikkat edilmeli iki meyve dalı arasında 20-25 cm lik bir boşluk kalmasına özen gösterilmeli ve meyve dalları her yıl veya 2-3 yılda bir yenilenmelidir. Kış budamalarında kurumuş kıvrılmış obur dallar çıkartılmalı terbiye sisteminin yapı olarak belirgin kalmasına dikkat edilmelidir. Kış budamaları bitkilere su yürümeden bitirilmelidir.</span><br />
<span style="font-size: large;">Bitkilerin sıkı ve karmaşık hale gelerek havalanma ve güneşlenme problemleri yaşamasını önlemek amacıyla yaz aylarında da birkaç kez budama yapmak gereklidir. Bu budamalarda gelecek mevsim gerekli olmayan verimsiz dallar, rakip sürgünler (son meyve boğumunun 7-8 tomurcuk üzerinden ) kısaltılmalıdır.</span><br />
<span style="font-size: large;">Erkek bitkilere de şekil budaması yanında normal kış budaması uygulanmalı yaz aylarında çiçeklenme sonrası bu dallar 50-60 cm den kısaltılmalıdır. Erkek bitkilerin taçları daha küçük bırakılarak meyve veren bitkilerin taçlarına yer açılmalıdır.</span><br />
<span style="font-size: large;">Toprak İşleme : Kivilerde kök sistemi yüzeysel gelişme eğilimindedir. Bu nedenle diğer meyve türlerinde önemli bir kültürel işlem olan toprak işleme kivi yetiştiriciliğinde pek arzu edilmez.O nedenle en iyi yol toprakta sürekli yeşil bir bitki örtüsü oluşturmaktır. Yeşil örtü kullanıldığı durumda muntazam olarak biçimlerin yapılması bu bitkilerin kivi ile rekabete girmemesi açısından önemlidir. Özellikle yeşil örtünün çiçeklenmesine müsaade edilmemelidir. Aksi taktirde tozlaşma zamanı arı aktivitesi üzerine etki ederek kivi çiçekleri için rekabet unsuru olabilirler. Kivi yetiştiriciliğinde yeterli ve düzenli sulama zorunlu olduğundan yeşil örtü ve bitki arasında su rekabeti söz konusu değildir. Ayrıca usulüne uygun olarak oluşturulan ve bakımı temin edilen yeşil örtü toprak yüzeyinden su kaybını azaltması nedeniyle kivi yetiştiriciliği bakımından avantajlı olmaktadır.</span><br />
<span style="font-size: large;">Yeşil örtü oluşturulmadığı durumlarda yılda bir kez bir toprak işleme yapılması yeterlidir.</span><br />
<span style="font-size: large;">Gübreleme : Kivi yetiştiriciliğinde bilinçli gübreleme esastır. Gübrelemenin temeli bitkinin ve toprağın ihtiyacına bağlıdır. Bununla birlikte her yıl verilen gübreleme miktarı toprak tipi, iklim, bitkinin yaşı ve gelişme durumu vejatasyon periyodu ile bitkilerin verimlilik durumuna bağlı olarak değişir. Dolayısı ile verilecek gübre miktarının yapılacak bitki ve toprak analizleri ile belirlenmesi gerekir.</span><br />
<span style="font-size: large;">Sulama : Kivi yetiştiriciliğinde en önemli konulardan birisi bitki su isteği yani düzenli sulama ihtiyacıdır. Kiviler dikimi takip eden ilk yıl bitki başına 2-3 günde bir iki saat süre ile 8 litre suya ihtiyaç gösterirler. Daha sonraki yıllarda omcalar geliştikçe su ihtiyaçları artar. Olgun bir kivi bahçesinin yıllık su ihtiyacı iklim ve toprak koşullarına bağlı olarak 700-10000 mm/ha ulaşır. Sulama sistemini seçerken özellikle havayı da nemlendirecek bir tercih yapmakta yarar vardır. Salma ve karık sulama yapma kapama bahçeler için önerilmez. Hava neminin kivi yetiştiriciliği için yeterli olduğu bölgelerde alttan yağmurlama yapılabilir.</span><br />
<span style="font-size: large;">Verim ve Hasat : Kiviler dikimden 3-5 yıl sonra meyve vermeye başlarlar. Ekonomik anlamda tam verimliliği ise 7-8 yaşında ulaşırlar. İyi bakılan bir bahçede ortalama verim dekara 2-3 tondur. Ancak verim; iklim, bakım işlemleri ve çeşide bağlı olarak değişebilmektedir. Kivilerde çiçeklenmeden hasada kadar 160 ila 180 günlük bir süre geçer. Bu nedenle hasada ekim ayı sonunda başlanır ve kasım ayı ortasına kadar devam edilir. Hasada gelen meyvelerin dış görünümünde önemli değişiklik olmaz. Kabuk parlak kahverengi meyve eti ise parlak yeşil renktedir ve meyvelerde hafif yumuşama meydana gelmiştir.</span><br />
<span style="font-size: large;">Hasat elle meyvenin daldan koparılması şeklinde yapılır. Meyveler meyve sapı dalda kalacak şekilde kopartılmalıdır.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">bahcebitkileri.org</span><br />
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-54795282559168843132012-12-22T13:58:00.000-08:002012-12-22T13:58:00.118-08:00Bahçe' de yetişen tropikal meyve ağaçları<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWRchZKW18ALWDDlm69URboeKj0_TeECx7nwfydVhC0y4YfdByk8MCyftjPUaHRwzZYLQEPWU4ub91IuysEm6M1YqKBL_UKSJdg9fQAukKAZ0Jt2WbKeQlqbyNIuTL2O9xjfa7XzdAhpoE/s1600/Dragon_Fruit-Pitahaya-.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="235" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWRchZKW18ALWDDlm69URboeKj0_TeECx7nwfydVhC0y4YfdByk8MCyftjPUaHRwzZYLQEPWU4ub91IuysEm6M1YqKBL_UKSJdg9fQAukKAZ0Jt2WbKeQlqbyNIuTL2O9xjfa7XzdAhpoE/s320/Dragon_Fruit-Pitahaya-.jpg" width="320" /></a></div>
Türkiye Sıcaklık değerlerine (Hangi Ağaç Hangi Bölgede Yetişir) bakarak sıcaklık bölgenizi (Zone değeri) öğrendikten sonra, bahçenizde yetiştirebileceğiniz Tropikal Meyve Ağaçları ve minimum sıcaklık değerlerini bu yazıda birçok detayıyla birlikte bulabilirsiniz.<br />
Bulunduğunuz bölgenin sıcaklık değerleri Tropikal Meyve Ağaçları için uygun olmasa bile bazı çalışmalar yaparak mikroklima oluşturabilirsiniz. Ayrıca diğer bir önemli nokta da bu ağaçları donlardan korumaktır ki bunun yöntemlerini (Aktif ve Pasif) de yine bu yazıda bulabilirsiniz. Benim önerim hiç riske girmeyip eğer mümkün ise tropikal bitkiler için bir sera oluşturmaktır.<br />
Çok çok önemli not: Aşağıda; A, B ve C grubu şeklinde sınıflandırılmış meyve ağaçları listesi, kitaplardan alıntı olmayıp, büyük kısmı gerçek yetiştirme çalışmaları ve uzun yıllar süren denemelerin sonucunda oluşturulmuştur. Bu liste gözönünde bulundurulduğu takdirde, tropik meyve ağacı yetiştiriciliğinde zaman , para ve emek kayıplarının önüne geçilebilir.<br />
Öncelikle Mikroklima nedir biraz açıklayalım;<br />
<br />
Mikroklimalar<br />
<br />
Mikroklima, coğrafi olarak etrafı çeşitli engellerle (yüksek dağlar, tepeler vs) çevrili , bulunulan yerden farklı bir iklime sahip bölgeler şeklinde tanımlanabilir. Mikroklima olarak nitelendirilen yerlerde normalde o bölgenin genelinde düşük sıcaklık nedeni ile yetişmeyen meyveleri yetiştirmek mümkündür. Burada dikkat edilecek en önemli hususlardan birisi bölgenin sürekli güneş alan bir yer olmasıdır.<br />
Eğim<br />
<br />
Unutulmaması gereken en önemli konu soğuk havanın su gibi taşınabilir olduğudur. İlk ve sonbahar aylarında vadilerin tabanları yamaçlardan daha soğuk olurlar. Dolayısıyla, yamaçlar genellikle vadi tabanlarından daha az don olaylarına maruz kalır. Eğer sıcak iklimde bulunuyorsanız yeterli soğukluğun olmasına, soğuk iklimde bulunuyorsanız don hasarlarına dikkat etmelisiniz. Bunun için de arazinin eğimi, yamaçlarının uygunluğu önemlidir. Burada size bir tecrübemi aktarmak isterim. Bir vadi içersinde Kiraz yetiştirmeye çalışan yetiştirici vardı. Soğuk hava, vadi tabanında bulunduğundan ,yıllarca don hasarları yüzünden ağaçlarının taze sürgünleri zarar gördüğü gibi, ürün de alamamıştı. Daha sonra teknolojiyi kullanarak, çiçeklerin geç açmasını sağlayarak ve ağaçların soğuğa karşı dayanıklılığını artıran maddeler kullanarak nihayet 4-5 . senelerde sorunlarını çözdüler ama inanılmaz bir maliyet karşılığında. Benim önerim Meyve Ağacı yetiştirecek kimselerin kesinlikle vadi içlerinde toprak almamaları. Tropikal meyveler için böyle bir yerin hiç uygun olmadığını söylemeye gerek yok sanırım<br />
<br />
Açı<br />
<br />
Güneye bakan yamaçlar doğal olarak kuzeye bakan yamaçlardan daha sıcak bir iklime sahiptirler. Batıya bakan yamaçlar kuvvetli öğle sonrası güneşi nedeniyle daha sıcak olurlar. Tam tersi doğu yamaçlar ise daha az kuvvetli güneş ışığı alırlar. Güneye bakan duvarlar ağaç yetiştirmek için daha uygun bir ortam sağlar ve meyvelerin hızlı olgunlaşmasında önemli bir etkendir. Ayrıca don olaylarına karşı koruma sağlarlar.<br />
<br />
Termal Kütle<br />
<br />
Su ve kayalar gün boyunca ısıyı absorbe eder ve gece de bu aldıkları ısıyı tekrar ortama verirler.. Bir kaya ve tuğladan oluşan duvar, meyvelerin olgunlaşmasını hızlandırır. Sera içersindeki veya meyve ağaçlarının çevresindeli yarı şeffaf su kapları da aynı etkiyi yaratacaktır. Küçük bir gölet de yaz ve sonbaharda aynı ısı alıcı etkiyi , kış ve ilkbahar aylarında ise ısı verici etkiyi yaratacaklardır. Muhtemel don olayından once sulama da benzer bir etki yaratarak, sıcaklığı gece dışarı verir.<br />
<br />
Rüzgar<br />
<br />
Kuvvetli rüzgar ağaçları kurutur, meyvelere zarar verir ve hava sıcaklığını düşürür. Rüzgar koruması özellikle sahillerde ve çöl bölgelerinde çok önemlidir. En iyi rüzgar önleme, rüzgarı durdurmak yerine yavaşlatmadır. Çitler, asma, sarmaşıklar, çit kafaesler ve perdeler , türbülans yaratmadan rüzgarın geçmesini ve etkisinin azalmasını sağlar.<br />
En düşük gece boyu sıcaklık değerlerine gore tropikal meyve ağaçlarını 3 gruba ayırabiliriz:<br />
<br />
A grubu meyve ağaçları soğuk kış iklimine sahip (-5 ile -10 derece) – deniz seviyesine yakın , bayırlar, hafif iç kesimler.<br />
B grubu meyve ağaçları daha ılıman kış iklimine sahip (-3 derece)<br />
C grubu meyve ağaçları ılıman kış iklimine sahip (-1 derece)<br />
Bu değerler 5 yaş civarı ağaçlar içindir. Genç tropikal ağaçlar, 3-4 derece don hasarlarına karşı daha hassastırlar.<br />
<br />
A-Soğuk kış alanları için<br />
<br />
Hünnap , Kiwi , Naşi Armudu, Malta Eriği, Nar, Pawpaw, Keçiboynuzu, Jelly Palm, İncir, Dut, Chapulin Cherry, Grumichama, Japon Kuru Üzüm Ağacı , Kei Elması, Feijoa, Chinese Mulberry(Che), Akdeniz Defnesi, Kumkuat, Blueberry, Kapari, Antep Fıstığı<br />
<br />
<br />
<br />
B-Serin kış alanları için<br />
<br />
<br />
Surinam Cherry, Pitahaya, Liçi, Longan, White Sapote, Yellow Sapote, Strawberry Guava, Jaboticaba, Tropikal Guava, Grumichama, Wampee, Macadamia, Cherimoya, Lucuma<br />
<br />
<br />
C-Ilıman kış alanları için<br />
<br />
<br />
Ananas, Siyah Trabzon Hurması, Sugar Apple, Sapodilla, Wax Jambu, Rose Apple, Mango, Green Sapote, Coffee, Papaya, Acerola -Barbados Kirazı, Pitomba, Canistel, Carambola - Star Fruit, Miracle Fruit, Star Apple -Caimito, Mamey Sapote, Cinnamon (Tarçın), Jackfruit, Sarı Pitahaya<br />
<br />
<br />
kaynak: http://www.tropikmeyveci.com/faydali-bilgiler/4-sss/71-bahcenizde-yetistirebileceginiz-tropik-meyve-agaclari.html<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-41420214208823210562012-12-20T17:20:00.000-08:002012-12-20T17:20:00.893-08:00Allerjileri ve yaraları geçirir<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiflPaZThGYMmVw1uZkMc78fxqSdLfAhD769aiUahutBojeqih3HGC9z2_C2mqzLwLqrjoPa4O7pnnHZ9ye0Cxq_sFgzrh1grskTmiyH_jiEVwoMEaqC3H6xGb3M-93VrGUnkKcD4y0E2kg/s1600/geven-2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiflPaZThGYMmVw1uZkMc78fxqSdLfAhD769aiUahutBojeqih3HGC9z2_C2mqzLwLqrjoPa4O7pnnHZ9ye0Cxq_sFgzrh1grskTmiyH_jiEVwoMEaqC3H6xGb3M-93VrGUnkKcD4y0E2kg/s320/geven-2.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Geven Otunun Faydaları<br />
Baklagiller familyasından bir bitki olan gevenin Latince ismi Astragalus membranaceus’tur. Çok yıllık bir bitki olan geven beyaz-sarı çiçekli 5-10 cm. kadar büyüyebilen yapıdadır. Büyük sarı çiçekleri olan türü tıbbi amaçlı kullanılmaktadır. Bitki otlaklarda yetişir. Anavatanı Batı Asya, Çin, Tayvan ve Kore’dir. Antioksidan özelliği yüksek olan bitki bağışıklık sistemini uyarıcıdır ve ayrıca selenyum açısından çok zengindir.<br />
<br />
Bitki bağışıklığı güçlendirmek, akciğer ve dalak hastalıklarına karşı kullanılır. Nefes darlığı, kan dolaşımı, ishal, halsizlik, terleme, iştahsızlık için de kullanılmaktadır. Geleneksel Çin tıbbında artrit ve sinir hastalıkları için de kullanımı bulunmaktadır.<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhF6Qi-BAveNSpCJgPoLqzxQ8Z_fwJzuGfBRTkJDfk_4etknmYTv58MRaubs7hhqONT5__8_6TgFpaIuYyGKJ9iAlhjdT8kmWWWhDsnEf06oW2j57y4ysWsTSFxtxXmIIunjMRsAQakuJh8/s1600/geven-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhF6Qi-BAveNSpCJgPoLqzxQ8Z_fwJzuGfBRTkJDfk_4etknmYTv58MRaubs7hhqONT5__8_6TgFpaIuYyGKJ9iAlhjdT8kmWWWhDsnEf06oW2j57y4ysWsTSFxtxXmIIunjMRsAQakuJh8/s320/geven-1.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Kan şekerini dengeler, vücut iltihaplarını azaltır, hormon sistemini düzenler. Bitki en az altı hafta süre ile kullanıldığında etkilerini gösterir. Alyuvar üretimini uyardığı bilinmektedir. Soğuk algınlığı ve grip şikayetlerini hafifletmek için tavsiye edilir.<br />
<br />
Kan dolaşımı ve kalp fonksiyonlarını arttırdığı için kalp – damar hastalıklarında yararlıdır. Pıhtılaşmayı azaltır. İdrar söktürücü, idrarda protein birikmesini önleyici, prostat koruyucudur.<br />
<br />
Geven kemoterapi ve radyoterapi alan hastalarda da kullanılmakta ve bu tedavilerin yan etkileri azaltarak, tedavi ediciliklerini arttırmaktadır. Aynı zamanda AİDS hastalığı için de kullanımı vardır.<br />
<br />
Yaşlılarda tonik olarak önerilen birki yaşlanma sürecine bağlı olarak gelişen etkileri azaltır ve hücreleri korur. Sindirimi güçlendirir ve zihinsel etkinliği arttırır. Viral enfeksiyonlar, kan şekeri yüksekliği, diyabet, ülser, uykusuzluk, tiroid bezinin fazla çalışması, yorgunluk, cinsel işlev bozukluğu, üreme problemlerinde kullanılmaktadır.<br />
<br />
Geven otu kapsül, tablet ya da likit olarak hazırlanabildiği gibi çay olarak içilebilir ya da kökleri kuru olarak yenilebilir. Yemeklerin içine kökler eklenebilir. 3 bardak kaynar su içine 3 gram geven kökü eklenir ve 5 dakika dinlendirilir. Günde 2 ya da 3 bardak içilebilir. Kökler balla karıştırılarak merhem yapılabilir ve yavaş iyileşen yaralara haricen uygulanır.<br />
<br />
<span style="color: red;">Geven ateşi yükseltebilen bir bitki olduğundan dikkatle kullanılmalıdır. Ayrıca doğadan toplama yerine güvenilen aktarlardan temin edilmesi gerekir. Zira otun bazı türleri zehirli etkilere sahiptir. Bitkinin sadece kök kısmı kullanılır. </span><br />
<br />
Mide hassasiyeti olan kişilerde alerjik reaksiyona neden olabilmekle birlikte doğru kullanıldığında güvenli bir bitkidir.<br />
<br />
<b><span style="color: red;">Geven başka bitkilerle kullanıldığında etkilerini arttırır. Ancak kan pıhtılaşmasını önleyici ilaç ve bitkilerle birlikte kullanılmamalıdır. </span></b><br />
kaynak: sifaliotlar.org<br />
<br />
Halk arasında geven bitkisinden elde edilen kitre; basit yapıştırıcıların yapımı ve dokumaların boyanmasında boyalara katılarak, dokumalardaki boyaların kalıcılığı ve parlaklığını sağlar. Bunun yanında geven bitkisi hayvan yemi ve yakacak olarak kullanılmakta, İç Anadolu’nun bazı bölgelerinde de geven gövdelerinden odun kömürü dahi elde edilmektedir.<br />
<br />
<br />
Soğuk algınlığı ve grip, süregen enfeksiyon, kronik yorgunluk ve astımda şifa sağlamaktadır.<br />
<br />
Kalp rahatsızlıkları, böbrek rahatsızlıkları, mide ülserleri rahatsızlıklarında şifa sağlar.<br />
<br />
Çeşitli allerjiler ve yaraları geçirir.<br />
<br />
Genel hazım sorunlarını yok eder.<br />
<br />
Kemoterapiyle ilişkili olarak iştah kaybı veya yorgunlukğu ortadan kaldırmaktadır.<br />
<br />
<b><span style="color: #f6b26b;">Vücutta bir dizi bağışıklık işlevini destekleyen Aatragli Polysaccharoses bileşini içeren geven bitkisi hakkında yapılan araştırmalarda</span></b><br />
<br />
<b>Soğuk algınlığı vakalarının şiddetini ve süresini azaltabildiği</b><br />
<b>Kalbin kan pompalama hacminde iyileştirmeler sağlayabildiği</b><br />
<b>Karaciğerde hücre hasarına karşı koruma sağlayabildiği</b><br />
<b>Kalp ve beyin dokularına oksijen taşınmasına yardımcı olduğu ve vücudun şevk ve direncini geliştirdiği</b><br />
<b>Fareler üzerindeki araştırmalarda astragalus özü kullanılan farelerde idrar torbası kanserinin daha az görüldüğü</b><br />
<b>Akciğer kanseri hastalarında tümör ilerleyişini tersine çevirebildiğine işaret edilmektedir.</b><br />
<b>Kullanım Şekli : 2 çorba kaşığı bitki 0,5 litre suda 10 dakika kaynatılır. Günde 4 defa yemeklerden evvel birer çay bardağı içilir.</b><br />
<br />
kaynak: <a href="http://www.sifalibitkiler.us/">http://www.sifalibitkiler.us</a><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-8395784193806380682012-12-18T09:15:00.000-08:002012-12-18T09:15:00.736-08:00Öksürüğün Bitkisel Tedavisi<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9M1PffB4Z8IC6OjZhzknPEHU5i2F_tEEfysuNzYPGI1rjEP6EBlYhSTMuiDyG4syYWLr2wPfGYMuDZ5SAw22Nn0y7dAi0EpKi3JTfTz1H0gTb28C_FR8cXWnA4Fi6dfHHUJNrOasZJyyq/s1600/oksuruge-ne-iyi-gelir.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9M1PffB4Z8IC6OjZhzknPEHU5i2F_tEEfysuNzYPGI1rjEP6EBlYhSTMuiDyG4syYWLr2wPfGYMuDZ5SAw22Nn0y7dAi0EpKi3JTfTz1H0gTb28C_FR8cXWnA4Fi6dfHHUJNrOasZJyyq/s320/oksuruge-ne-iyi-gelir.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Öksürük boğazı ve solunum yollarını açık tutmak ve temizlemek için yapılan reflekssel bir harekettir. Öksürük tek başına bir sağlık sorunu değildir. Ancak pek çok hastalığa işaret ediyor olabilir. Öksürük çoğunlukla boğaz ve solunum yollarındaki tahriş sonucu gelişir. Öksürüğün süresi, şiddeti ve diğer belirtiler birlikte değerlendirilerek başka bir hastalık olup olmadığı tespit edilir. Devam eden öksürük mutlaka bir hekim tarafından muayene edilmelidir.<br />
<br />
Öksürük ilaçları çok güçlü ilaçlardır. Bu yüzden bebekler, çocuklar, hamile ve emziren kadınlar için bitkisel yöntemler tercih edilmelidir.<br />
<br />
Öksürük hayatı tehdit eden bir sorun değildir. Ama özellikle geceleri öksürmek sıkıntılı olabilir. Sürekli öksürmek bağışıklık sistemini zayıflattığı gibi, yorgunluk, sinirlilik ve bitkinliğe yol açabilir. Ev ilaçları ile öksürüğü büyük ölçüde azaltarak rahatlama sağlayabilirsiniz.<br />
<br />
<br />
Öksürük sigara ya da duman, soğuk algınlığı gibi nedenlerle olabilir. Öksürük kuru ve balgamlı olarak iki çeşittir. Balgam sökücü ve öksürük giderici ayrı şeylerdir. Öksürük yokluğunda balgam temizlemek için öksürük kesici kullanılmamalıdır. Nefes almada güçlüğe neden olabilen öksürükler genellikle bronşit, astım, zatürree veya boğmaca kaynaklı olabilir.<br />
<br />
<b>Öksürüğün tedavisinde kullanılan ev ilaçları şunlardır:</b><br />
<br />
* Bir fincan üzüm suyu bir çay kaşığı bal eklenerek içilir.<br />
<br />
* 7 adet badem geceden suya yatırılarak ince kabuğu soyulur. 20 gram tereyağı ve 20 gram şeker eklenerek dövülür ve bir hamur yapılır. Sabah akşam yenilir.<br />
<br />
* Zerdeçal bitkisinin kökü kavrulur ve toz haline getirilir. Sabah akşam 2-3 gram yutulur.<br />
<br />
* Yatmadan önce anason çayı içilir.<br />
<br />
* 5 damla sarımsak suyu hergün, günde 3 defa içilmelidir.<br />
<br />
* 2 bardak suyun içine 1 çay kaşığı zencefil ve 1 çay kaşığı çemen tohumu eklenir. Su yarıyarıya azalana kadar kaynatılır. 1 çay kaşığı bal eklenerek içilir.<br />
<br />
* 1 adet turp rendelenerek suyu çıkarılır. Suyun içine 1 tutam kaya tuzu ve 1 çay kaşığı bal eklenerek karıştırılır. Günde 2 defa birer yemek kaşığı içilir.<br />
<br />
* 1 tatlı kaşığı kıyılmış fesleğen yaprağı 1 çay kaşığı balla karıştırılarak yenilir. Özellikle bebeklerde faydalıdır. sifaliotlar.org<br />
<br />
* Öksüren kişinin göğsüne 1-2 damla okaliptüs yağı sürülür.<br />
<br />
* Sürekli öksüren kişinin ayağının altına viks sürülür ve temiz bir çift çorap giyilir. 8 saat bu şekilde kalır.<br />
<br />
* Öksürük başlayınca 1 tatlı kaşığı zeytinyağı içilir. 2-4 saatte bir tekrarlanır.<br />
<br />
* Yarım limonu kabaca doğrayarak içine ezilmiş 1 diş sarımsak, 1 çay kaşığı bal ve yarım bardak kaynar su ekleyin. 4-5 dakika beklettikten sonra için. Sarımsak parçalarını da yutun.<br />
<br />
* Öksürük krizi başladığında bir parça bitter çikolata yiyin.<br />
<br />
* Oda sıcaklığında bir adet portakalı alın ve üzerine bir delik açın. Kabuğa dağıtmayın. Delikten 2-3 kaşık toz şeker ve bal koyun. Yatma saatinizden 2 saat önce başlamak üzere portakalı önce boş bir tencereye koyun. Tencereyi su dolu başka bir tencereye oturtarak kısık ateşte kaynatmaya başlayın. 2 saat sonunda, yatmadan önce portakalı sıkarak suyunu için. Üzerinizi iyice örterek yatın. Üstüste iki gün bu tarifi uygulayın.<br />
<br />
* 100 gram toz zencefil, 50 gram kimyon ve 100 gram şekeri iyice karıştırın. Şeker yerine bal da kullanılabilir. Günde 3-4 defa birer tatlı kaşığı yiyin.<br />
<br />
* 1 bardak sıcak süte 1 çay kaşığı zerdeçal ekleyerek karıştırın ve günde birer defa için.<br />
<br />
* 1 dilim taze zencefil, 1 bardak su, 1 çay kaşığı anason ve 1 çay kaşığı tarçını 5 dakika kaynatın. İçine bal ekleyerek 3 gün boyunca ara ara birer fincan için.<br />
<br />
* Taze bir limonu elinizde yuvarlayarak içinin hamur gibi bir kıvam almasını sağlayın. İkiye keserek suda kaynatın. Kaynayan suya bal ekleyerek yatmadan önce için. sifaliotlar.org<br />
<br />
* 1 orta boy soğanı kabuklu halde ortadan ikiye bölün ve bir tencereye koyun. 2 bardak su ekleyin ve kaynatın. Kaynadıktan sonra üzerine bir kapak kapatarak 5 dakika bekletin. Süzün ve bir fincana koyarak bal ve limon suyu ilave edin. 1 hafta boyunca günde 2-3 bardak için.<br />
<br />
sifaliotlar.orgUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-90303066460866548182012-12-16T09:31:00.000-08:002012-12-16T09:31:00.428-08:00Gece görme zorluklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirir<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiY20TbKb4ohYS4IeT0jvvJVrryLlr4CmoFeWWOTWWicBRjRtiWkFnJN096w2WYXwMkF1sTVMUvm6-BUEAIaXvA-H4ejucySWD3k5PjxvDoarCacjr5qbfJhpBxWktrj-_c2UxPFeS99d_H/s1600/hindistan_cevizi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="217" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiY20TbKb4ohYS4IeT0jvvJVrryLlr4CmoFeWWOTWWicBRjRtiWkFnJN096w2WYXwMkF1sTVMUvm6-BUEAIaXvA-H4ejucySWD3k5PjxvDoarCacjr5qbfJhpBxWktrj-_c2UxPFeS99d_H/s320/hindistan_cevizi.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Hindistan cevizi son yıllarda önemi anlaşılan bitkilerden biridir. Daha önce doymuş yağlar içerdiğinden yasak yiyecekler arasında sayılmasına karşın günümüzde suyu, sütü ve yağının pek çok fayda taşıdığı bilinmektedir.<br />
<br />
Hindistan cevizi suyunu iklim gereği çok fazla tüketen bir toplum değiliz. Ancak ileri tarım yöntemlerinin gelişmesi ile birlikte hindistan cevizi üretimi yapılmakta ve hindistan cevizinin suyuna erişim daha kolay olmaktadır. Hindistan cevizi suyu sütü alınan olgun cevizlerden sıkılma yoluyla elde edilir ve yaşlanmanın çok önemli bir düşmanıdır. Ünlü pop müzik şarkıcısı Madonna her fırsatta güzelliğini ve gençliğini hindistan cevizine borçlu olduğunu söylemektedir.<br />
<br />
Hindistan Cevizinin Faydaları
<br />
<br />
Hindistan cevizi suyu ve sütünün bu kadar popüler olmasının nedeni elektrolit açısından mükemmel olmasıdır. Ağız yoluyla alınabilecek en iyi nemlendiricidir. Hindistan cevizi su ve sütünün yapısı insan plazmasına benzer. Soydum, kalsiyum, magnezyum, demir, bakır, fosfor, potasyum, C – B vitaminleri, protein ve mineraller içerir.<br />
<br />
Hindistan cevizi su ve sütünün faydaları şöyle sıralanmaktadır:<br />
<br />
-Cilt dokusunu geliştirir.<br />
-Kilo vermeye yardımcı olur.<br />
-Bağışıklığı arttırır ve virüslere karşı korur.<br />
-Dolaşımı düzenler.<br />
-Vücuttaki toksinlerin atılmasını kolaylaştırarak sindirime yardımcı olur.<br />
-Tiroit sağlığını geliştirir.<br />
-Hepatit, ödem, yanık tedavilerine yardımcı olur.<br />
-Özellikle sarhoşluğu giderir.<br />
Kolay sindirilebilen yağ içerir. Vücut bu yağdan diğer yağlara nazaran daha kolay yararlanır. Bu yağ hem fiziksel hemde kimyasal özelliği bakımından tereyağına çok benzer. Hindistan Cevizi bütün amino asitleri içeren yüksek kalitede protein içeriğine sahiptir. Potasyum, sodyum, magnezyum, ve sülfür açısından da zengin bir besindir.<br />
<br />
Kurutulmuş hindistan cevizinin enerji değerleri oldukça yüksektir. Her 100 gram Hindistan Cevizi 662 kalori içerir. Tek bir hindistan cevizinin suyu vücudun günlük beslenmesi için gerekli olan C vitaminini yeterli bir oranda karşılar. Ayrıca, B grubu vitaminlerinide içerir. (Niasin, pantotenik asit, biotin, riboflavin, folik asit, tiamin, pyridoxin). Suyu ayrıca sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, bakır, fosfor, sülfür ve klorda içerir. Olgunlaşmış kuru bir hindistan, cevizi midedeki fazla asit problemlerinin tedavisinde de etkilidir ve hastada rahatlama sağlar.<br />
<br />
Hindistan cevizi' nin özü sindirim sistemi rahatsızlıkları'nın tedavisinde oldukça etkilidir. Hazımsızlık, kolit, mide ülseri, ishal, kusama, gaz, dizanteri rahatsızlıklarına karşı da oldukça değerli bir besindir. Kusmayı yatıştırmak için diğer metodlar başarısız kaldığında hindistan cevizi çok değerli bir besindir.Kısacası neredeyse her derde deva..!<br />
<br />
Bünyesinde C vitamini, A ve B vitamininin tüm türlerini içermektedir. Bu vitaminlerin haricinde Mango'da bol miktarda Beta Karotende bulunmaktadır. Beta karoten Cildin güzelleşmesini, çeşitli enfeksiyonların tedavisini vede gece görme zorluklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirir.<br />
<br />
Hindistan cevizi sütü inek sütüne lezzetli bire alternatiftir. Çay, kahve gibi içecek ve yiyeceklere eklemeye elverişlidir. İçinde bulunan laurik asit antibakteriyel ve antimikrobiktir. Mantar ve mikrobik kökenli rahatsızlıklarla savaşan kaprik asit içerir. Uçuk, aids, grip gibi hastalıklarla başarı ile mücadele eder.<br />
<br />
Hindistan cevizi yağının yemeklik yağ olarak kullanıldığı ülkelerde kalp hastalıklarının düşük düzeyde olmasına karşın kalp hastalıklarına neden olan bakterileri öldürücü özelliği bulunmamaktadır. Hindistan cevizi süt ve yağı bağışıklığı arttırmanın yanısıra doğrudan kullanımda toksin giderici ve cildi güzelleştirici özellikleri vardır.<br />
<br />
Hindistan cevizi yağının kolesterol içeriği bulunmasına rağmen uzun süreli kullanımda bile tehlikeli olmadığı görülmektedir. Çünkü hindistan cevizi yağ molekülleri farklı bir yapıdadır.<br />
<br />
Hindistan cevizi ürünleri cam şişelerde saklanmalı, başka yağlarla karıştırılmamalı ve plastik kaplarla temas ettirilmemelidir.<br />
<br />
<br />
sifaliotlar.orgUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-54423074266666172332012-12-14T09:26:00.000-08:002012-12-14T09:26:00.172-08:00Deri ülseri, hemoroid gibi hastalıklarda kullanılır<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtxt8zgP-PQnqUlJcF5qJhy-gB-w_JdGwX7w6gCW-58EGiMNUy-KeyD9hWOLl9YaueDOxvHm7nG5NxFCvzg5LRM1jKGVUZpjJTyQnJ9eE40B6-MYKt_QPe7cJjFV0gSHqlDWFN7YZ4Sf5g/s1600/civanpercemi--7.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtxt8zgP-PQnqUlJcF5qJhy-gB-w_JdGwX7w6gCW-58EGiMNUy-KeyD9hWOLl9YaueDOxvHm7nG5NxFCvzg5LRM1jKGVUZpjJTyQnJ9eE40B6-MYKt_QPe7cJjFV0gSHqlDWFN7YZ4Sf5g/s320/civanpercemi--7.jpeg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Civanperçeminin Faydaları<br />
Latince adı Achillea millefolium olan Asteraceae ailesinin bir üyesidir. Avrupada doğal olarak yetişen bitki uzun ömürlüdür. Çayırlar, tarlalar, yol kenarlarında yetişir. 19. yüzyıldan günümüze tıbbi anlamda kullanım bulmuştur. Dantelli, ince bölünmüş yaprakları vardır. Bitki 1 metreye kadar büyürken çiçekleri 15 cm. ye kadar ulaşabilir. Haziran-Ekim ayları arasında çiçekli olarak kalabilir.<br />
<br />
Asker otu, şeytan ısırganı, köpek papatyası, yaşlı biber, Kandil Çiçeği - Binbiryaprakotu - Yaraotu - Barsamaotu gibi adlarla da bilinir. Civanperçemi bitkisi 1. Dünya Savaşı sırasında askerlerin kanamalarını durdurmak için kullanılmıştır. Beyaz ve krem rengi çiçekli iki türü olan bitkinin beyaz çiçekli çeşidi daha makbul sayılmaktadır.<br />
<br />
Yara iyileşmesi ve kanamaları durdurması yönünden zengindir. Ayrıca antiseptik özellikleri ile yaralarda sık kullanılır. Burun kanamasında bitki burun deliğine koyularak burun damarlarının büzüşmesine ve kanamanın durmasına yardımcı olur. Gövde, yaprak ve çiçeklerinden elde edilen çay deri ülseri, hemoroid gibi hastalıklarda kullanılır. Aynı şekilde kurutulmuş tozu ve lapası da bu tür sorunlarda etkilidir. Saç dökülmelerinde suyu saçı durulamak için faydalıdır.<br />
<br />
Taze civaperçeminin kökleri alkol içinde tutularak ilkel bir anestezik elde edilebilir. Çayı terleticidir. Bu nedenle soğuk algınlığı, grip ve kızamık-su çiçeği gibi hastalıklarda etkilidir. Koyu mavi renkli uçucu yağı alerji giderici, spazm ve ağrı gidericidir. Tansiyonu düşürür.<br />
<br />
Çayını hazırlamak için 2,5 bardak suya 2 tutam eklenir. Kaynar suda 10-15 dakika bekletildikten sonra süzülerek içilir.<br />
<br />
Uzun süre yüksek dozlarda kullanılmamalıdır. Rahim kasılmalarına neden olduğundan hamile ve emzikli kadınlarda kullanılmaz. Alerjik bünyeli kişilerde sorunlara neden olabilir. Deri döküntüleri görülebilir. Diğer bitki ve ilaçlarla bilinen bir etkileşimi yoktur.<br />
<br />
<br />
<br />
Civan Perçeminin Faydaları...<br />
Civan Perçemi Diğer Bilinen İsimleri :<br />
Achillea millefolium - Compositae - Kandil Çiçeği - Binbiryaprakotu - Yaraotu - Barsamaotu<br />
<br />
Botanik Bilgisi :<br />
Bitki Türlerine göre 5 ile 100 cm yükseklikte, yapraklar yünlü gibi tüylü ve parçalı, çiçekleri beyaz, fildişi beyazı, soluk sarı veya altın sarısı renginde olmaktadır. Çok yıllık ve otsu 1 bitki. Mavim trak renkli 1 uçucu yağ taşır. Bu uçucu yağda azulen, limonen, sineol, borneol, pinenler, seskiterenler var. Bitki çayırlarda, dar tarla yollarında, yol kıyılarında ve tahıl tarlalarının kenarlarında kümeler halinde yetişirler. Güneşli havalarda çevresine aromalı keskin bir koku yaymakta. Aslında çiçekleri, güneşin en etkili olduğu saatlerde toplamak gerekli, çünkü o sıralarda eterli yağları ve şifalı gücü doruk noktasında olurlar. Türkiye de kırk kadar civanperçemi türü bulunmakta ve bunların birçoğu kullanılmakta.<br />
<br />
Bilinen Bileşimi :<br />
Uçucu yağ ( pinenler, berneol, cineol, terpineol, kamphor, thuon ) reçineli madde Şekerler glikoz, sakaroz, mannitol tanen, fosfat, organik asidler, achillein, potasyum tuzu yer almaktadır.<br />
<br />
Ciban Perçemi Özellilleri :<br />
Tonik ve kabız yapcı, yumurtalık ve rahim ağrılarını dindirici, iştah açıcıdır, idrar söktürücüdür, safra artırıcı, ergenlik ve menepoz dönemlerinde sakinleştiricidir, adet düzenleyici, kan temizleyici ve dolaşımını düzenleyici, bağırsak kurtlarını düşürücüdür, yara iyileştirici olarakda bilinmektedir.<br />
<br />
Civan Perçemi Faydaları Çayının Faydaları :<br />
Mide rahatsızlıklarına, hazımsızlığa, soğuk algınlığına, öksürüğe iyi gelmekte.<br />
Basur memelerine haşlanıp suyu kaşık kaşık içilirse faydası görülmekte.<br />
Bayanların sancılı ve depresif gecen regl dönemlerinde, regl gecikmelerine, menopoz öncesi ve sonrası çekilen rahatsızlıklarda çok etkili olarak bilinmektedir.<br />
Sinirleri kuvvetlendirir.<br />
Boğmaca, kızamık, çocukların kemik rahatsızlıklarında çok faydalı.<br />
Ateşi düşürür, iştah açar.<br />
<br />
<br />
Banyosunun Faydaları :<br />
Kadınların üreme organları içinde pek çok bilinen faydası var. Rahim kanseri, çeşitli rahim rahatsızlıkları, yumurtalık iltihaplarında içilen civanperçemi çayları çok yararlı gelmektedir. Miyomlar ve beyaz akıntılar için, yarım banyolar tavsiye edilebilir.<br />
<br />
Tazesinin faydaları :<br />
Taze civan perçeminin sıkılmasından elde edilen suyu nefes yollarını temizler, kan dolaşımını ve kalp atışlarını düzene sokar. Bu ottan yapılan merhem yaraların, çıbanların tedavisinde kullanılmakta.<br />
<br />
Civan Perçemi Güzellik İçin :<br />
Yüzdeki ciltteki çöküntülere suyu sürülürse düzelir. Bunun İçin 1 çay bardağı sıcak suya 1 tatlı kaşığı konmakta, 20 dakika demlenip pamuktan süzülür, akşamları temizlenmiş yüze pamukla sürülür. Kuruyunca tekrar sürülüp yatılır. Zamanla cilt düzelme göstermektedir.<br />
<br />
Civan Perçemi Çayı Hazırlama : <br />
Kurutulmuş civan perçemi bir litre suya 20 gr. konup 15 dk. demlendikten sonra süzülür.<br />
<br />
Yarım banyo için:<br />
100 gram civan perçeminin yaprak ve çiçekleri tam olarak geceden soğuk suyun içine konulır. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılıp, banyo suyuna ilave edilerek kullanılmakta. Yalnız banyo sırasında böbrek bölgesi suyun dışında kalmalıdır. 15 dk. suda kalınır banyo sonrası kurulanmadan havluya sarınarak 1 saat kadar dinlenilebilmekte.<br />
<br />
<span style="color: red;">UYARI : Civan perçeminin hamilelik süresince kullanılmaması tavsiye edilmekte. Bazı duyarlı kişilerde alerjik tepkilere yol açabilmekte...</span><br />
<span style="color: red;">Civan Perçeminin Zararları; </span><br />
<span style="color: red;">Genelde tavsiyenin dışında aşırı ölçülerde kullanılmadığı sürece Civan Perçeminin 1 yan tesirine rastlanmamış bilinmektedir.</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
<span style="color: red;">Bazı bünyelerde alerji yapabilir.</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
<span style="color: red;">Vucut teninde deri döküntüleri yapabilir.</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
<span style="color: red;">Hamile kadınlarda yan etki yapabilir.</span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-22894597976071759252012-12-12T14:14:00.000-08:002012-12-12T14:14:00.443-08:00Gerginliği alır, sakinleştirir<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrUAovRac3R6YA7V4iXJTbpRJoYVwIgRa9QksBWznDV1ikzKlhbHNQ2-mSURrpf8-1LxlcLo5UeE-rIv0KTHn2MINJMe1R1Of2aj5edLTfXLURIT1aifgHAB5w34BiObwZ79CxFzgr_jua/s1600/Cinnamon-tar%C3%A7%C4%B1n-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrUAovRac3R6YA7V4iXJTbpRJoYVwIgRa9QksBWznDV1ikzKlhbHNQ2-mSURrpf8-1LxlcLo5UeE-rIv0KTHn2MINJMe1R1Of2aj5edLTfXLURIT1aifgHAB5w34BiObwZ79CxFzgr_jua/s320/Cinnamon-tar%C3%A7%C4%B1n-1.jpg" width="320" /></a></div>
Tatlıların üzerine muhteşem bir lezzet kazandıran tarçın aynı zamanda sağlığımız içinde önemli bir baharattır. Baş ağrısı, romatizma gibi rahatsızlıkların tedavisinde fayda sağlayan tarçın her evde bulunması gereken şifalı bitkiler arasında yer alıyor.<br />
Defnegillerden bir ağacın kabuklarının soyularak boş rulo şeklinde kurutulmasıyla tarçın elde edilir.Güney Asya,Orta Amerika,Brezilya’da yetişir.Çubuk veya toz halinde kullanılır.<br />
<br />
KULLANILDIĞI YERLER:<br />
<br />
Tarçın yurdumuzda genellikle sütlü veya hamur tatlılarında,şekerlemelerde,pasta ve bisküvilerde,pudinglerde,boza ve salep gibi içeceklerde,tatlı ekmeklerde kullanılmakla birlikte kaynatılarak çay olarakta içilmektedir.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiThON0ruc0SnZOriSuh1Z0o1xAdPdNJst-axxB_SqGLaYOO7bDMy0lD0DJO_oxo_lrcWre9p1IEFdu99hpULaGCXVVkjxeWSy2crc1WE4HrR7-HT_WLMkf91cr415stBQ3FOcj0tQvNv4h/s1600/Cinnamon-tar%25C3%25A7%25C4%25B1n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiThON0ruc0SnZOriSuh1Z0o1xAdPdNJst-axxB_SqGLaYOO7bDMy0lD0DJO_oxo_lrcWre9p1IEFdu99hpULaGCXVVkjxeWSy2crc1WE4HrR7-HT_WLMkf91cr415stBQ3FOcj0tQvNv4h/s320/Cinnamon-tar%25C3%25A7%25C4%25B1n.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
KULLANIM AMACI:<br />
<br />
Tat,koku vermek ve çeşniyi artırmak amacıyla yiyecek ve içeceklere ilave edildiği gibi,kaynatılarak çay olarak halk arasında kimi rahatsızlıklar için kullanılmaktadır..<br />
Tarçının kabuğunda kokulu ve uçucu bir yağ bulunmaktadır.Kabukları dövülüp toz durumuna getirildiğinde yağının uçması sonucu kokusunu çabuk kaybettiğinden kabuk parçaları şeklinde satın alınmak ve cam kavanozlarda saklanmalıdır.Kabuk ve toz halde kullanılır.Kullanılacağı zaman öğütülmesi kokusunun daha keskin olmasını sağlar..Genellikle yiyeceklerin hazırlanmasında ve servsilerinde toz halde kullanılmakla birlikte içeceklerin hazırlanmasında kabuk tarçından yararlanılır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdkaKlYMf6PidQhwQsDlCeVdFOTNLPZOog0BgxHqA1ptYxxeDwStU0AWe9o5JTNKsutHyPjm9r3ddQuixVUF-hOsj5vuyLuMElvEXqNjeoba233EjZOdQ0N0dAWK4MPx9SWjahzDn9rr2T/s1600/cinnamon-tar%25C3%25A7%25C4%25B1n-22.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdkaKlYMf6PidQhwQsDlCeVdFOTNLPZOog0BgxHqA1ptYxxeDwStU0AWe9o5JTNKsutHyPjm9r3ddQuixVUF-hOsj5vuyLuMElvEXqNjeoba233EjZOdQ0N0dAWK4MPx9SWjahzDn9rr2T/s320/cinnamon-tar%25C3%25A7%25C4%25B1n-22.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
FAYDALARI:<br />
<br />
>Tarçın ferahlık verir ve iştah açar.<br />
>El ve ayaklardaki titremeleri ve damar tıkanıklığını önler. >Mide rahatsızlıklarına ve karın ağrılarına iyi gelir.<br />
>Bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsak iltihaplarının iyileşmesine yardımcı olur.<br />
>Cinsel isteği arttırır.<br />
>Gaz söktürücüdür.<br />
>Kötü kokuları, öksürüğü ve ishali keser.<br />
>Vücut direncini arttırır. Soğuk algınlığı ve nezleye karşı yararlıdır.<br />
>Kan Şekerini dengeleyen Tarçın, şeker hastaları için çok faydalıdır.<br />
>Adet öncesi gerginliklere iyi gelir.<br />
<br />
KULLANIŞI:<br />
Yemeklerde ve tatlılarda lezzet ve koku vermesi için kullanılır. Tarçın özellikle sütlü tatlılarda kullanılırsa sütteki zararlı bakterileri yok eder. Bal ve limonla karıştırılıp yenirse boğaz yanmasına iyi gelir. Tarçın esansı gıda ve parfümeri sektöründe koku verici olarak kullanılır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp5eZG3JvRxkXxqgRrxwCL5GdL4rllqc_uCPt53qFQe9QVaHEZpuwDC5chRGiDUK5ps7wwBJhYIW6pqZE7Q18tGiX8gNQ11Dg-Ef9D46uDimzgwY1DqopLsCWBxPgzEjaz3eUJ695wOTXZ/s1600/cinnamon+sticks+tar%25C3%25A7%25C4%25B1n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="189" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp5eZG3JvRxkXxqgRrxwCL5GdL4rllqc_uCPt53qFQe9QVaHEZpuwDC5chRGiDUK5ps7wwBJhYIW6pqZE7Q18tGiX8gNQ11Dg-Ef9D46uDimzgwY1DqopLsCWBxPgzEjaz3eUJ695wOTXZ/s320/cinnamon+sticks+tar%25C3%25A7%25C4%25B1n.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
BİLGİ:<br />
<br />
Yüksek karbonhidratlı bir yiyeceği tarçınla tatlandırdığımız zaman kandaki şeker seviyesini etkileyerek düşmesini sağlar.Araştırmalar 300 gr. sütlaça 6 gr. kadar tarçın eklendiğinde kandaki şekeri seviyesindeki yükselişin önemli ölçüde azaldığını tespit etmişlerdir.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
</div>
<div>
Romatizmayı önler.</div>
<div>
Zihin yorgunluğunu giderir.</div>
<div>
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.</div>
<div>
Migreni önler.</div>
<div>
Yüksek tansiyona yakalanma riskini azaltır.</div>
<div>
Yorgunluğu giderir.</div>
<div>
Gerginliği alır, sakinleştiricidir.</div>
<div>
Kabızlığa iyi gelir.</div>
<div>
Yoğun çalışma temposunun sebep olabileceği baş ağrılarını önler.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="color: red;"><b>Önemli Bilgi</b></span></div>
<div>
<span style="color: red;">Çubuk tarçın çayı haftada en fazla dört-beş kez tüketilebilir daha fazla tüketilmemelidir.</span></div>
<div>
<span style="color: red;">15-20 günlük ara verilerek tüketilmesi çok daha etkili olur. </span></div>
<div>
Kaynak: İbrahim Saraçoğlu</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-61165397796670864342012-12-10T09:18:00.000-08:002012-12-10T09:18:00.477-08:00Mesane ve idrar yollarındaki iltihapları temizler<br />
Arpa tek yıllık, her yıl yeniden tohumlanarak yetiştirilen bir bitkidir. Ortalama 1 metre kadar büyüyebilen bitkin insan ve hayvan beslenmesinde yüzlerce yıldır kullanılmaktadır. Arpanın tohumları ve çimen kısmı ayrı ayrı kullanılmaktadır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilSkxySZpdJ5yB3d_5bw9OtFxsZvd-sbI5_0dtbyHPzjGq2AtMYBM5EXETVOEB0VpF9ralrIH9H7PmQ63FBfN2lXTZ3QrABKCmmehN6d-fslcsBHWSzn3Izv09CAenTeoQgtAiPf156cBI/s1600/arpa+%C3%A7ay%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilSkxySZpdJ5yB3d_5bw9OtFxsZvd-sbI5_0dtbyHPzjGq2AtMYBM5EXETVOEB0VpF9ralrIH9H7PmQ63FBfN2lXTZ3QrABKCmmehN6d-fslcsBHWSzn3Izv09CAenTeoQgtAiPf156cBI/s1600/arpa+%C3%A7ay%C4%B1.jpg" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Eski Mısır, Roma ve Vikinglerde bile kullanılan bitkinin haşlanarak lapa yapılan tohumları boğaz ağrısını yatıştırmaktadır. Doğumdan ölüme kadar kullanılabilecek bir besin olan arpa E ve C vitaminlerini içerir. Bitkinin çimen kısmı kalsiyum, demir, B12 vitamini ve pek çok faydalı madde barındırmaktadır.<br />
<br />
Arpanın Faydaları<br />
<br />
Arpa çimeni mide hastalıklarında iltihap giderici olarak kullanılır. Deri hastalıkları, hepatit, astım, anemi, diyabet, artrit ve obezitede kullanımı vardır. Antibakteriyel olarak kullanılmaktadır. Arpa çimeninin labaratuvar ortamında kanser hücrelerinin büyümesini engellediği bilinse de insanlar üzerinde yapılmış bir çalışma yoktur.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdI45y5cqaKAwqtOg4wtquqjbLL_2ITEBpB97Q6XvrSpT_2cQpL0d52xBA41MWipFrRsH4Ht8Pf-TVy7CuFbehILY6QS8AoDeVGbUaDwdV1N195_RbkD2IXpULkfuehNBoXSQ3mh8OhQq9/s1600/arpa-faydalari.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdI45y5cqaKAwqtOg4wtquqjbLL_2ITEBpB97Q6XvrSpT_2cQpL0d52xBA41MWipFrRsH4Ht8Pf-TVy7CuFbehILY6QS8AoDeVGbUaDwdV1N195_RbkD2IXpULkfuehNBoXSQ3mh8OhQq9/s320/arpa-faydalari.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Arpa çimeninin kurutulmuş kapsül ve tozları ticari olarak satışa sunulmakla birlikte taze sıkılmış suyu da kullanılmaktadır. K vitamini açısından çok zengin olan arpa, kanının pıhtılaşmaması gereken kişilerde kullanılması önerilmez. Bununla birlikte bilinen bir yan etkisi yoktur.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisTNRH-W8Dvk1a_6t-WdY3pTHoCszOtFnQRqU8YV9gQ0CEVS_VKt13pKTtq3dz0CPK7SpQiKCHO79p1WrFQQ3vPLi5v4o-i_m7NWFdWNw0hyQFQ00obmAldiqHdThqFRbJcRh-_mu1Plq6/s1600/arpa-Hordeum-vulgare-arpa.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisTNRH-W8Dvk1a_6t-WdY3pTHoCszOtFnQRqU8YV9gQ0CEVS_VKt13pKTtq3dz0CPK7SpQiKCHO79p1WrFQQ3vPLi5v4o-i_m7NWFdWNw0hyQFQ00obmAldiqHdThqFRbJcRh-_mu1Plq6/s320/arpa-Hordeum-vulgare-arpa.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Arpa (hordeum vulgare) : Buğdaygillerden; taneleri ekmek ve bira yapmakta kullanılan bir bitkidir. Hayvan yemi olarak da verilir. Nişastası boldur. Kavrulup kahveye de karıştırılır.<br />
Faydası : İdrar söktürür. Mesane ve idrar yollarındaki iltihapları temizler. Böbrek ve kum taşlarının dökülmesine yardım eder. Prostat büyümesini önler. Asabi kusmaları durdurur. Boğaz ve yarımbaş ağrılarını dindirir. Dil iltihaplarını giderir. Temriye ve mayasılda haricen kullanılır.<br />
<br />
sifaliotlar.orgUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-17406443043422912702012-12-09T09:01:00.000-08:002012-12-09T09:01:00.413-08:00Topuk Çatlaklarında Doğal Çözüm<br />
<br />
Çatlak topuklar ayak bakımı eksikliği değildir. Nem eksikliği ve aşırı hırpalanmaya işaret eder. Çatlaklar genellikle üst deride görülse de bazen derinleşebilir ve acılı hale gelebilir. Ayak tabanına yapılan aşırı baskı da çatlakların nedeni olabilir. Çinko ve omega-3 eksikliği üzerinde de durulur.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDzVHR_Qs25WBLWDNoUzkSxFJPnex92Y7hZtD7KCYpAxfYb0a1KsXJzJoO1Bc3YU7o1lBWlag2_gyi0gwVKuCkDAsIFDrc3AzqCf7sPW8nBHe99lvXPS4x5l9xmAjpP183bOKB3NJTnEbR/s1600/topuk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDzVHR_Qs25WBLWDNoUzkSxFJPnex92Y7hZtD7KCYpAxfYb0a1KsXJzJoO1Bc3YU7o1lBWlag2_gyi0gwVKuCkDAsIFDrc3AzqCf7sPW8nBHe99lvXPS4x5l9xmAjpP183bOKB3NJTnEbR/s320/topuk.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Çatlaklar vücudun pek çok bölgesinde görülebilmesine rağmen vğcudun en sık kullanılan kısımları yani ayaklarda daha fazla görülür. Çatlaklar bakım ve dikkatle kolaylıkla önlenebilir. Topuk çatlakları derin olmadığı takdirde zararsızdır ve ağrı vermezler. Ancak şeker hastalığı gibi kronik rahatsızlıklarda, bağışıklık eksikliğinde geciken tedavi nedeni ile kalıcı olabilir ve derin yaralara dönüşebilir.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.saglikliyasa.com/wp-content/uploads/2011/11/Topuk_Catlaklari.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://www.saglikliyasa.com/wp-content/uploads/2011/11/Topuk_Catlaklari.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Topuk çatlakları kuru ciltlilerde, ayağa aşırı baskı yapanlarda, sürekli ayakta duranlarda, fazla kilolularda, sürekli açık ayakkabı giyenlerde, ortopedik bozukluğu olanlarda, sedef, egzama, guatr, şeker hastalarında, ayakları sürekli su içinde kalanlarda, yaşlılarda, hijyenik koşullara riayet etmeyenlerde, beslenme eksikliği olanlarda daha fazla görülür.<br />
<br />
Topukların çatlamasını önlemek için ayaklarınızı temiz tutun. Düzenli egzersiz yapın. Nemlendirici kullanın. Çıplak ayakla yürümekten kaçının. Ayaklarınızı su içinde uzun süre tutmayın. Ayaklarınıza kese yapın.<br />
<br />
Topuk çatlaklarından kurtulmak için bitkisel yöntemler:<br />
<br />
* Herhangi bir bitkisel yağı kalınca bir tabaka halinde ayağa sürülür ve kalın bir çift çorap giyilerek tüm gece bekletilir. Bir hafta kadar devam ettirilmelidir.<br />
<br />
* Olgun bir muz püre haline getirilerek topuklara yayılır. 10 dakika bekletildikten sonra temizlenir ve durulanır.<br />
<br />
* Limon suyunu topuklara bolca sürerek bekletin. Yarım saat sonra yumuşak bir fırça ya da lif ile ölü deriyi kaldırın.<br />
<br />
* Gece yatmadan önce ayakları 15 dakika ılık-sabunlu suda bekletin. Bir tatlı kaşığı vazelin ve 1 limonun suyu karıştırılarak topukları ovun. 15 dakika sonra durulayarak kurulayın.<br />
<br />
* Gliserin ve gülsuyu karışımı ile topukları düzenli olarak ovun.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDpLNt8Amm9vZnPuDaSrIzi15PQrJELuS80kHL5imkd83t2ynTqCDQyRihI-Z8S_lkM_EJV0ketp6kNLMiOr3uXKsl3IDiXWuMEzXPxfUNLpjP3JQMJZB1KQOK4vjxkbPLnHPERzmUmExY/s1600/ayak+topuk-.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDpLNt8Amm9vZnPuDaSrIzi15PQrJELuS80kHL5imkd83t2ynTqCDQyRihI-Z8S_lkM_EJV0ketp6kNLMiOr3uXKsl3IDiXWuMEzXPxfUNLpjP3JQMJZB1KQOK4vjxkbPLnHPERzmUmExY/s320/ayak+topuk-.jpg" width="259" /></a></div>
<br />
* Parafini eritin ve hardal yağı ile karıştırın. Topuklara uygulayarak çorap giyin. Sabah durulayın. 10-15 gün devam edin.<br />
<br />
* 7-8 çileği ezin, birer tatlı kaşığı zeytin ve badem yağı ve 2 yemek kaşığı deniz tuzu ile karıştırın. Ayakları ovalayın. 10-15 dakika bekletip ılık-soğuk suyla durulayın. Aynı karışımı ceviz ya da bademle yapabilirsiniz.<br />
<br />
* Bebek pudrası, margarin ve sodayı karıştırarak kalın bir macun yapın. Çorap giyerek gece ayaklarınızda bekletin. 10 gün kadar devam edin.<br />
<br />
* Topukları şekerle ovalayın. Yıkayıp hafifçe kuruladıktan sonra okaliptüs yağı ile ovun ve çorap giyin. 2-3 saat sonra durulayın. 1 hafta devam edin.<br />
<br />
sifaliotlar.orgUnknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-67207906203198603442012-12-07T08:58:00.000-08:002012-12-07T08:58:00.170-08:00Böbreklerdeki iltihabi enfeksiyonlar için mısır püskülü <br />
Mısır Püskülü ve Mısır Püskülünün Faydaları<br />
<br />
Mısır püskülü çayı, mısır püskülü ile zayıflama, mısır püskülü zayıflatırmı, mısır püskülünün faydaları, mısır püskülünün zararları, mısır püskülünün yan etkileri, mısır püskülü neye iyi gelir, mısır püskülü ne işe yarar, mısır püskülü nasıl kaynatılır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjflu4raH3Br1H44ArcLYWelOcTNVCKdfVb79PZ0sC58d2CJNl83SXGc3AXyJt_NDEHBgczA4HYfZEXIz3QdJRczU2m9Mox2jizBCXnyv9Y4qgjENCUcq9Ft3Eom2-7VpTOwzkzwzr5zcCA/s1600/m%C4%B1s%C4%B1r_590x300.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="162" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjflu4raH3Br1H44ArcLYWelOcTNVCKdfVb79PZ0sC58d2CJNl83SXGc3AXyJt_NDEHBgczA4HYfZEXIz3QdJRczU2m9Mox2jizBCXnyv9Y4qgjENCUcq9Ft3Eom2-7VpTOwzkzwzr5zcCA/s320/m%C4%B1s%C4%B1r_590x300.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Mısır Püskülü ve Mısır Püskülünün Faydaları<br />
Mısır Püskülü Ahmet Maranki tarafından zayıflama ve detoks etkisi sayesinde tanıtılan bir bitkisel çözüm yöntemidir. Adından da anlaşılacağı gibi mısırın püskülü saçaklı bir bitki olan mısırın meyve kısmı olan tanelerinin etrafını çeviren iplik benzeri kısmıdır. Mısır püskülü her ne kadar yenilemese de ondan yoğun vitamin ve minerallerden faydalanamayacağımız manası çıkmamalıdır. Mısır püskülünün faydaları en iyi biçimde kendisinden yapılan çay ile yani mısır püskülü çayı ile açığa çıkmaktadır.<br />
<br />
Mısır püskülü besleyicilik bakımından bir çok bitkisel çaydan daha üstün meziyetlere sahiptir. Püskülün içeriside yoğun miktarlarda potasyum, sodyum ve kalsiyum gibi vücudun ihtiyacı olan mineraller ve elementler bulunmaktadır. Bunun yanında mısır püskülü içerisinde uçucu yağlar, reçine, bitkisel şekerler ve allantoin isimli bir madde bulunmaktadır. Bu madde vücuttan ödem atıcı ve idrar sökücü bir bileşiktir. Ayrıca allontoin enzimi bakteri öldürücü etkisiyle sivilcelere iyi gelmekte, cilt bakım kremleri ve güneş kremlerinde cildi koruyucu etkisi nedeniyle yoğun olarak bulunmaktadır.<br />
<br />
Mısır Püskülünün Faydaları ve Yararları: Vücuttan ödem ve idrar sökücü bir bitkisel çaydır. Ayrıca mısır püskülünde bulunan kalsiyum, metabolizmayı hızlandıran fayda sağlayarak kilo verme sürecini aktive eder. Vücutta yağ yakımı için gerekli bir çay olan mısır püskülü çayı, romatizmal hastalıklarda, eklem iltihaplarında doğum sonrası kadınlarda kilo sorununa neden olan ödem birikmelerinde ve böbrek, mesane taşlarını düşürmede kullanılmaktadır. Böbreklerde görülen iltihabi enfeksiyonlar için de mısır püskülü içmenizi tavsiye ediyoruz.<br />
<br />
http://www.bitkilervesaglik.com/page/4/Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-32829334730107805662012-12-05T16:37:00.000-08:002012-12-05T16:37:00.548-08:00Deri hastalıklarına karşı faydalı<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIMtDIzDHP5C6HbqLp7a__2b9p_CgR7tIziI_axmF2Gxrv10V8V2cC7tpw2_B0qKzcoZtW7XPGRXEq2dsRnNfLSDOSQxgAlox9QjC7HRsja6FZ6zu60CGnDCnmZbuXcyBGHoXlSN-cTdcO/s1600/dulavratotu-.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIMtDIzDHP5C6HbqLp7a__2b9p_CgR7tIziI_axmF2Gxrv10V8V2cC7tpw2_B0qKzcoZtW7XPGRXEq2dsRnNfLSDOSQxgAlox9QjC7HRsja6FZ6zu60CGnDCnmZbuXcyBGHoXlSN-cTdcO/s320/dulavratotu-.jpg" width="234" /></a></div>
<br />
Dulavrat otu havuca benzeyen bir sebzedir. Dulavrat otu Amerika, Avrupa,ve Çin tıbbında, kanserin bitkiler ile tedavi edilmesinde sıkça kullanılıyor. Dulavrat otunun kökü ile hazırlanan bitkisel yağ vitamin, mineral, protein bakımından zengindir. Bu yağ şampuan, saç kremleri ve diğer saç bakım ürünleri içeriğinde sıkça kullanılmaktadır. Dulavrat otu yağı kirpik, tırnak ve saçların gelişimi ve güçlendirilmesi bakımından çok faydalıdır.<br />
<br />
Dulavrat Otunun Faydaları<br />
Diğer isimleri: Pıtrak,Dulkarıgömleği, Hanımyaması<br />
<br />
Dulavrat otu Japonya'da 'gobo' olarak bilinir. Dulavrat otunun iç tabakası hava ile temas ettiği zaman okside olabilir.<br />
<br />
<br />
Dulavrat otu içeriğinde %69 oranında inulin (fermente edilen bitkisel lif) bulunmaktadır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar; inülin gibi sindirilemeyen maddelerin, bağırsak florası ve kolon mukozası üstünde yararlı etkiler olduğunu göstermiştir.<br />
<br />
Bazı araştırmalara göre de; pekçok sebzenin içinde de bulunan inülin, yağ asitlerinin üretimini artırıp kansere karşı da korumaktadır. Bunun yanısıra dulavrat otunun etkinliğini ortaya koyan hiçbir klinik çalışma bulunmuyor!<br />
<br />
Buna rağmen araştırmacılar, bitkinin kolon kanserini yok etmek için umut verici bir etkisi olduğu yönünde aynı kanıdalar...<br />
<br />
<span style="color: red;">Bu arada bitki uzmanları dulavrat otunu şeker hastalığı tedavisi için tavsiye etseler de, fareler üstünde yapılan bazı araştırmalar, dulavrat otunun diyabetik durumu daha da kötüleştirdiğini göstermektedir. </span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
<span style="color: red;">Bu sebeple, Almanya Sağlık Bakanlığı'nın bitkisel preparatların hazırlanması ve ruhsatlandırılmasından sorumlu E Komisyonu; dulavrat otunun tıbbi kullanımı belgelenmemiş olduğu için makalelerinde bu bitkinin faydalı etkilerine yer vermemiştir. </span><br />
<br />
<b>DULAVRAT OTU SEDEF HASTALIĞINA VE SİVİLCEYE İYİ GELİR! </b><br />
Dulavrat otunda; inülinin dışında, östrojen hormonu içeren lignanlar, sülfür içeren bileşikler ve polifenoller de bulunmaktadır. Dulavratotu, harici olarak sedef, akne ve diğer cilt hastalıklarında da büyük yarar sağlamaktadır.<br />
<br />
Yüzyıllar önce Çinliler, bu bitkinin kökünü başka bitkilerle karıştırarak; kızamık, bademcik iltihabı ve grip gibi hastalıkların tedavisinde kullanmışlardır. <br />
<br />
<b>DULAVRAT OTU KANI TEMİZLER </b><br />
Meksika Kızılderilileri bu bitkiyi doğum sırasında kadına verilen toniklere katmıştır. Avrupalı bitki uzmanları ise kanın temizlenmesinde etkili olan dulavratotunu, 17'nci yüzyılda zührevi hastalıklarda kullanmışlardır. <br />
<br />
<b>MUTASYONU ÖNLEYİCİ ETKİSİ VAR </b><br />
<br />
Dulavrat otunun faydaları ile ilgili yapılan araştırmalar, bu bitkinin kanserin mutasyon yapmasını önlediğini de göz önüne seriyor. Ayrıca bu yararlı bitkinin kökünün, iltihap önleyici ve serbest radikalleri yok edici etkisi de bulunuyor.<br />
<br />
Dulavrat otu ayrıca cilt derisinin elastikiyetini korumasını sağlıyor, botoks etkisi yaparak cildi güzelleştiriyor, selülitleri yok ediyor.<br />
<br />
<b>TOKLUK HİSSİ VERİR SİNDİRİMİ DÜZENLER </b><br />
Dulavrat otunun içinde bulunan inülin; kolondaki faydalı bifidobakterilerinin gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Yapılan araştırmalar; özellikle Batı ülkelerinde inülin gibi nişasta içermeyen polisakkaritlerin tüketiminin son 20 yıl içinde düştüğünü, dolayısıyla kolon kanseri ve kalp-damar hastalıklarında artış olduğunu gösteriyor. Ayrıca inülinin tokluk hissinde ve sindirim sisteminin düzenlenmesi üzerinde de faydalı etkileri vardır. <br />
<br />
<b>YÜKSEK SU TUTMA KAPASİTESİ </b><br />
Bu madde; dışkı miktarını, yüksek su tutma kapasitesi sayesinde yaklaşık yüzde 57 oranında artırmaktadır. Amerika'da yetişkinlerin günlük ortalama inülin tüketimi 1-4 gram olarak hesaplanmıştır. Bu miktar çoğunlukla buğday, soğan, muz, sarımsak ve pırasadan alınmaktadır.<br />
<br />
Dulavrat Otu'nun diğer faydaları<br />
• Romatizma ve nikris ağrılarını giderir.<br />
• Mide iltihabına faydalıdır.<br />
• İdrar söktürür.<br />
• Deri hastalıklarına karşı faydalıdır.<br />
• Terleticidir.<br />
• Saç çıkmasını hızlandırır ve kepeği azaltır.<br />
• Hafif müshil etkisi vardır<br />
• Bedeni güçlendirici bir toniktir.<br />
• Gut hastalığına karşı olumlu etkisi görülür. <br />
• Sindirim ve safra salgılarını artırarak sindirimi kolaylaştırır, iştahı açar.<br />
<br />
Kullanım Şekli: 1 tatlı kaşığı kurumuş kökü 1 bardak suya katılır.Su kaynayıncaya kadar beklenir, daha sonra ateş kısılır, ısıtma 10-15 dakika daha sürdürülerek hazırlanan çaydan günde üç kez birer bardak içilir.<br />
<br />
<b>Dulavrat otu yaprağının faydaları</b><br />
<br />
• Yağlı ve akneli ciltlere iyi gelir.<br />
<br />
• Saçlardaki kepeği keser.<br />
<br />
• Derideki yara ve ülserlerin iyileşmesini hızlandırır.<br />
<br />
• Egzama ve sedef hastalıklarına karşı iyileştirici etkiler yapar.<br />
<br />
Kullanım Şekli : Dulavrat otunun yaprakları ile yara lapası hazırlanır. Şikayet edilen yerlere lapa dıştan uygulanır. Ancak sedef hastalığı ve egzamada tedaviye iyileşme belirtileri görülene değin, uzun süre devam edilmelidir.<br />
<br />
Sayılan bu etkileri sağlamak üzere sonbaharda toprağı kazılıp çıkarılan Dulavrat otunun kökü temizlenir. Dilimlendikten sonra özenle kurutulur, 1 tatlı kaşığı kurumuş kökü 1 su bardağı suda kaynama noktasına getirildikten sonra ateş kısılır, ısıtma 10-15 dakika daha sürdürülerek hazırlanan dekoksiyondan günde üç kez birer bardak içilir.<br />
<br />
• Dulavrat otu ayrıca cilt problemlerinin tedavisinde de etkilidir. Yağlı ve sivilceli ciltlere iyi gelir. Saçlardaki kepeği giderir. ciltteki yara ve ülserlerin iyileşmesini hızlandırır. Egzama ve sedef hastalıklarına karşı iyileştirici etkiler yapar.<br />
<br />
Bu tür cilt problemlerine karşı olumlu etkilerini sağlamak için bitkinin yaprakları ile yara lapası hazırlanır. Problemli yerlere lapa dıştan uygulanır. Ancak sedef hastalığı ve egzamada tedaviye iyileşme belirtileri görülene kadar, uzun müddet devam edilmelidir.<br />
<br />
• Dulavratotu romatizma ağrılarına karşı da etkilidir. Bu olumlu etkiyi sağlamak için, Dulavratotunun körpe ve iri yapraklarının tüylü alt tarafı ağrılı yere konulduktan sonra bezle sarılarak, gece boyu kaymadan orada kalması temin edilir. Bu uygulama o günkü ağrıların geçirilmesinde etkili olur. Kalıcı tedavi için yukarıda hazırlanan yara lapası bir tülbentin içine yayılarak romatizma ağrılı yere sarılmalı, tedaviye uzun süre devam edilmelidir<br />
<br />
Binlerce yıldır dulavrat otu kökü ve yaprakları; romatizma, gut (damla) ve psoriasis gibi cilt bozukluklarını tedavi etmek için kullanılmıştır. Bitki,geleneksel iyileştiriciler tarafından, diğer bitkilerle birlikte Kansertedavisinde de kullanılıyor.<br />
<br />
Mükemmel bir sindirim yardımcısı ve karaciğer toniği olarak düşünülen dulavrat otunun yaprakları ve kökü, karaciğer safra üretimini teşvik eder. Safra yağlarının parçalanması için de gerekli olan dulavrat otundaki bileşimlerin, anti-bakteriyel ve anti-mantar özelliklere sahip olduğu belirtiliyor.<br />
<br />
<br />
<b>Dulavrat Otu Yağı ve faydaları</b><br />
<br />
İki avuç dolusu dulavrat otu kökü, ince ince kıyıldıktan sonra bir kavanoza konulur. Üstüne sızma zeytinyağı dökülerek kavanozun ağzı sıkıca kapatılır, Bu şekilde güneşte 6 hafta bekletilir.<br />
<br />
Bu süre sonunda karışım, kaynar suda pişirildikten sonra tülbentten geçirilip sıkılarak dulavrat otu yağı elde edilir.<br />
<br />
Dulavrat Otu Yağı saç diplerine masaj yapılarak sürülürse saçlar gürleşir. Yağ yanıklarında kullanılması halinde yanıklara bir pamuk ile dikkatli şekilde ve yarayı zedelemeden sürmek gerekmektedir.<br />
http://mucizeiksirler.blogspot.com<br />
<br />
<br />
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-47520846607379859292012-12-04T16:09:00.000-08:002012-12-04T16:09:00.107-08:00Kanseri önlemeye yardım eder<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUjDTFjdchZf_2GYur52o9HiKrKBeBBB8zCrwEBOJJV03WjYllcp9cB_9wSdrWcyAQpUsNwD9DV_eXHGUvMK42db4D2aYxkid-wp76y3x7N0erCWHFTrsyx13xn5pVquhZCvTmO42H8iBR/s1600/biberiye-rosemary-.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUjDTFjdchZf_2GYur52o9HiKrKBeBBB8zCrwEBOJJV03WjYllcp9cB_9wSdrWcyAQpUsNwD9DV_eXHGUvMK42db4D2aYxkid-wp76y3x7N0erCWHFTrsyx13xn5pVquhZCvTmO42H8iBR/s1600/biberiye-rosemary-.jpg" /></a></div>
<br />
Tıbbi alanda, biberiyenin birçok hastalığın tedavisinde eski çağlardan beri kullanıldığı ifade edilmiştir. Damıtma yöntemiyle uçucu yağını ilk kez Araplar elde etmeyi başarmışlar ve biberiyeyi sıklıkla kullanmışlardır. Bitkinin kullanımı Ortaçağ'da yaygınlaşmıştır.<br />
<br />
İnsanlar, gıdaları muhafaza amaçlı olarak soğutmanın kullanılmaya başlamasından binlerce yıl önce ufalanmış biberiyeye sarılmış etin bozulmadığını fark etmişler; ete hoş ve lezzetli bir tat vermek için biberiye kullanmışlar.<br />
<br />
Küçük iğne uçlu yapraklı bitki (Lamiaceae) nane ailesindendir. 1-2 m. boyundaki bitki kışın yapraklarını dökmez. Kafur ya da ökaliptus kokusunu andıran güçlü bir aromaya sahiptir. İlkbahar ve yaz aylarında açan çiçekleri, beyaz, açık mavi, ve mavi renklidir. Yapraklarının tadı acımsı baharlıdır. Yapraklarından ve uçucu yağından yararlanılır.<br />
<br />
Zencefile benzer tadı ve kokusu nedeniyle biberiye günümüzde de mutfaklarda bol miktarda kullanılmaktadır. Balık ve et yemeklerinde, özellikle de kuzu rostosunda ve kümes hayvanlarının pişirilmesinde tercih edilmektedir.<br />
<br />
Akdeniz ülkelerinde patates ile zeytinyağlı patlıcan, biber ve domates kızartmalarında; sucuk, sosis, sos, güveç yemekleri ve salatalarda kullanılmaktadır. Sirke, sıvı yağ ve tereyağına tat vermek için tercih edilmektedir. Taze filizleri özellikle ızgaralarda etlere tat vermek amacıyla kullanılır. Pek çok mutfakta bitkinin taze yaprakları kurusuna göre daha fazla tercih edilmektedir.<br />
<br />
Biberiyenin, eti daha uzun süre bozulmadan muhafaza etmesinin yanı sıra, hafızayı koruduğuna da inanılmaktadır. Eski Yunan’da öğrencilerin, hatırlama güçlerini artırmak amacıyla başlarına biberiyeden örülmüş taçlar taktığı bilinmektedir.<br />
<br />
Aradan yüzyıllar geçmiş, bu bitki eşlerin birbirlerine sadık kalmalarının sembolü olarak evlilik törenleriyle birleştirilmiş ve yaşayanlara ölümü hatırlatmak amacıyla cenaze törenlerinde de kullanılmıştır.<br />
<br />
Shakespeare, Hamlet isimli oyununda, biberiyenin bu özelliğine atıfta bulunmuş, Ophelia Hamlet’e taze bir biberiye dalı vererek “Bu biberiye… hatırlanma için” demiştir.<br />
<br />
Biberiye yaprakları ile lavanta, nane, pelinotu ve üzerlik karışımından elde edilen Aqua Vulneraria Sprituas, kurşun yaralarının sarılmasında, çıbanların ve yaraların temizlenmesinde kullanılmıştır. Avrupa'da halk arasında bu sudan, hastalıklı saç dökülmeleri ve kan emici parazitlerin yok edilmesinde de yararlanılmıştır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVLHDZkKTb_b-Sn0oiPZjBUahYGwQKdTV-B5DR0nIWIyBK-tldhOKwD7g2gaP-E7J_PW-5le_9Vhf0OUPAuI9W0JqACSkIOwi4_2nE8lUiW4CFjiJsBtknFVNwky-ZBEZQd7ystblLlcg7/s1600/biberiye-rosem.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVLHDZkKTb_b-Sn0oiPZjBUahYGwQKdTV-B5DR0nIWIyBK-tldhOKwD7g2gaP-E7J_PW-5le_9Vhf0OUPAuI9W0JqACSkIOwi4_2nE8lUiW4CFjiJsBtknFVNwky-ZBEZQd7ystblLlcg7/s320/biberiye-rosem.jpg" width="272" /></a></div>
<br />
Biberiye, hekimler tarafından birçok hastalığın tedavisinde yararlanılan bir bitki olagelmiştir. Dioskurides, belirli mide hastalıklarında ve sarılıkta biberiye kullanıldığına değinmekte; Archingenis'in, merhem olarak felce ve preparat olarak tatanoza karşı biberiye kullandığı belirtilmektedir. Galen, biberiyenin taze yapraklarının öz suyu ile baldan elde edilen karışımın donuk gözleri aydınlığa kavuşturduğunu yazmaktadır. Lonicerus, biberiyenin içten kullanıldığında karaciğer ve kan temizleyici, idrar söktürücü, terletici özellikleri olduğunu, ayrıca sindirim bozukluklarında, epilepside, menstrüasyon gecikmelerinde faydalı olduğunu belirtirken, dıştan kullanımda ise, damla hastalığına ve kansere iyi geldiğini, dölyatağı temizleyici ve çocuk yapma gücünü artırıcı özellikleri olduğuna değinmektedir. Mathiolus'un, bunların yanısıra uyku hastalığına ve felce karşı biberiye kullandığı, diş ve eklemleri güçlendirici, çıban ve yara temizleyici olarak bu bitkiden yararlandığı belirtilmektedir. Leclerc de benzer şekilde ateşli hastalıklardan sonra görülen bitkinlikte ve yorgunlukta, zihinsel yorgunlukta ve sindirim bozukluklarında biberiyenin faydalarından behsetmektedir.Madaus da biberiyeyi birçok kadın hastalığında kullandığını yazar, menstrüasyon bozuklukları, beyaz akıntı, yaşdönemindeki sinir bozuklukları bunlar arasındadır.<br />
<br />
<b>Biberiye ile Tedavinin Tarihi</b><br />
<br />
Eskiden biberiye tüm aromatik-koruyucu bitkiler gibi, baş, solunum ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı kullanılmıştır. Geleneksel Çin hekimleri baş ağrısı, hazımsızlık, uykusuzluk ve sıtmanın tedavisinde biberiyeyi zencefil ile karıştırarak tavsiye etmişlerdir. Ortaçağ boyunca, biberiye aşk büyüsü olarak ta kullanılmıştır.<br />
<br />
Kimi efsanelere göre genç birisi çiçekli bir biberiye dalıyla birlikte karşı cinsten birine dokunduğunda, bu çiftin aniden birbirlerine aşık olacaklarına inanılırdı. Bu aromatik bitkinin, yastığın altına koyularak uyunduğunda, kötü rüyaları defettiğine inanılırdı.<br />
<br />
Evlerin etrafına ekilerek, büyünün etkisinden insanları koruduğuna olan inanç yaygın hale geldi. Bu uygulama, bitkinin ev halkına karşı kadının egemenliğini ortaya çıkardığına inanılan Ingiltere’ de 16. yüzyılla birlikte yeni bir tartışma ortaya çıkardı.<br />
<br />
Erkeklerin bitkiyi evlerinin etraflarından sökerek evde kendilerin egemen olacaklarına inandılar. Fransızlar, hasta odalarının etrafında ve hastanelerde bir çeşit tedavi edici tütsü olarak biberiyeyi asarlardı. II. Dünya Savaşına kadar Fransız hemşireler, ardıç meyveleri ile birlikte bu bitkiyi antiseptik olarak hastane odalarında yakmışlardır.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUGyc7jgZqf_o9RFOSq_ViFpy_ordBfhDuj36Mkn6KZnqVEZVu7EiaC4aVXRqNP0xK__TugcFQhvQR1Y9BIfYjjXZspGd5t3jWWj-fpv2qO6_7G609kIM85Z-85RMdaU6fa4vN4QgkmGex/s1600/biberiye-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUGyc7jgZqf_o9RFOSq_ViFpy_ordBfhDuj36Mkn6KZnqVEZVu7EiaC4aVXRqNP0xK__TugcFQhvQR1Y9BIfYjjXZspGd5t3jWWj-fpv2qO6_7G609kIM85Z-85RMdaU6fa4vN4QgkmGex/s320/biberiye-1.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Çağdaş herbalistler, biberiyenin dolaşım, sinir ve sindirim sistemini uyardığını belirtmektedirler. Bu nedenle baş ağrısı, hazımsızlık ve depresyon tedavisi ile kötü kokan nefes için gargara olarak tavsiye edilmektedir.<br />
<br />
Ayrıca kas ağrılarına karşı harici kullanımı ve gevşeme amacıyla banyosu tavsiye edilmektedir.<br />
<br />
Orta Amerika halk hekimleri, biberiye yağını, böcek kovucu ve adet söktürücü olarak kullanmaktadırlar.<br />
<br />
Tedavi Amaçlı Kullanım<br />
<br />
Gıda Zehirlenmesi<br />
<br />
Etler içerdikleri yağların okside olması ve kokmasıyla zamanla bozulurlar. Biberiye ve yağı potansiyel olarak güçlü antioksidan bileşikler içerir. Gerçekte de ticari gıda koruyucularına göre daha fazla koruyucu güce sahiptir.<br />
<br />
Biberiyenin koruyucu özelliği, piknikte bizi gıda zehirlenmesine karşı korumaya yardım edebilir. Bu amaçla, ufalanmış yaprakları hamburger eti, balık, makarna ve patates salata-sıyla karıştırılabilir.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg21VqKWUz7lUJ5SiS-O1ivXUNIgJj4ETLiIcJ_fzgtSrbMu2mfvTOIYd_0vkvSc8fV-SQd6h0RbwrIZRwOlIu9iQ-4D3n2VZKfowXKDZ27o3z5vq-lTFtU4-3xkqiqtE9OaMn8I6Pg2lTZ/s1600/biberiye-rosemary.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="221" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg21VqKWUz7lUJ5SiS-O1ivXUNIgJj4ETLiIcJ_fzgtSrbMu2mfvTOIYd_0vkvSc8fV-SQd6h0RbwrIZRwOlIu9iQ-4D3n2VZKfowXKDZ27o3z5vq-lTFtU4-3xkqiqtE9OaMn8I6Pg2lTZ/s320/biberiye-rosemary.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Enfeksiyonlar<br />
<br />
Aynı bileşikler, bozulmanın geciktirilmesinin yanı sıra enfeksiyona yol açan pek çok mikroorganizmanın gelişimini engeller. Mesela bahçemizde başımıza gelecek küçük kesiklerde ufalanmış taze biberiye yapraklarını yıkadıktan sonra yara üzerine koyup, sonra sıkıca bandaj yapabiliriz.<br />
<br />
Sindirim Problemleri<br />
<br />
Biberiye kas gevşetici olarak, sindirim kasılmalarında düz kasların gevşemesine yardım edebilir. Avrupa Komisyonu Uzmanlar Komitesi, biberiyenin hazımsızlık tedavisinde kullanılması için onay vermiştir. Çok farklı coğrafyaya ait mahallî kültürlerde bitki, sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı kullanılmaktadır.<br />
<br />
Tıkanıklık<br />
<br />
Diğer aromatik bitkiler gibi, üşütme, nezle ve alerjiler sebebiyle burun ve göğüs tıkanıklılarının rahatlatılmasına yardım edebilir.<br />
<br />
Kadın Hastalıkları<br />
<br />
Antispazmatikler sadece sindirim kasılmasını değil aynı zamanda uterusdaki gibi diğer düz kasların kasılmalarını da azaltırlar. Biberiye teorik olarak uterusu rahatlatır. Ancak İtalyan araştırıcılar bunun tam kar-şıtı görüşler ileri sürmüşlerdir. <span style="color: red;">Hamile kadınlar, biberiyenin tıbbi amaçlı kullanımından kaçınmalıdır. </span>Diğerleri ise muayyen günlerinde bu bitkiyi deneyebilirler.<br />
<br />
İlginç Ihtimal <b>Biberiye kanseri önlemeye yardım eder</b><br />
<br />
Antioksidanlar kanseri önlemeye yardım eder. Pennsylvania Devlet Üniversitesinde yapılan bir çalışmada, biberiye yaprakları öğütülerek laboratuvar hayvanlarının yemlerine katılmıştır. Daha sonra da bu hayvanların tümüne kanser yapıcı olarak bilinen kimyasallar enjekte edilmiştir. Sade besinle beslenen hayvanlarla karşılaştırılınca, biberiye içeren besinle beslenen hayvanların bariz bir şekilde kanserden korundukları görülmüştür.<br />
<br />
Tavsiyeler<br />
<br />
Sinirsel ve üşütmeye bağlı baş ağrısına karşı bitkinin hafif çayı tavsiye edilmektedir. Mideyi sakinleştirmek veya burun açmak amacıyla bitkiden hoş aromatik bir çay yapmak amacıyla, her fincan için bir çay kaşığı ufalanmış bitki kaynayan suya atılır. 10 veya 15 dakika demleyip süzülür. Günde üç fincan içilebilir. Iki yaş altı bebeklere biberiye sulandırılarak verilebilir.<br />
<br />
<span style="color: red;"><b>Güvenlik Faktörü</b></span><br />
<br />
<span style="color: red;">Biberiyenin yemekte kullanılan miktarlarda, insan sağlığına herhangi bir zararı görülmezken, bilakis, biberiye yağının çok az miktarı bile mide, böbrek ve sindirim rahatsızlıklarına neden olabilir. Fazla miktardaki dozlar ise zehirlenmeye neden olur. </span><br />
<span style="color: red;">Bazı vakalarda bitkiyle temas eden kişilerin alerji oldukları rapor edilmiştir. Bunun özellikle bitkinin ticari anlamda üretimiyle uğraşan kişilerde daha fazla görüldüğü bildirilmiştir.</span><br />
<b style="color: red;">Kullanım Rehberi</b><br />
<span style="color: red;">Biberiyeyi sadece hekimlerin önerdiği tıbbi dozajlarda alınmalıdır. Mide bozulması veya ishal gibi rahatsızlıklarla karşılaşıldığında ya miktar azaltılmalı ya da tamamen kesilmelidir.</span><br />
<br />
<span style="color: red;"><b>Yan Etkileri: </b></span><br />
<span style="color: red;">Önerilen ölçülerde ve sürede alındığı sürece yan etkisi olmayan biberiyenin yüksek dozda alınması hamilelik için risk oluşturmaktadır. Her ne kadar yemeklerde baharat olarak kullanılsa bile, hamile kadınların bitkiyi tıbbi amaçlı kullanmamaları önerilir. Biberiye yağının da dikkatli alınması gerekir. Küçük dozların bile mide, böbrek ve bağırsak problemleri yaratabileceği, yüksek dozların ise zehirli olabileceği belirtilmektedir.</span><br />
<br />
<br />
<br />
<b>Tıbbi Nitelikleri: </b><br />
-Antiseptik,<br />
-kramp çözücü,<br />
-dolaşım ve sinir sistemini aktive edici,<br />
-uyarıcı,<br />
-yara iyileştirici,<br />
-safra arttırıcı,<br />
-idrar söktürücü.<br />
<br />
Temel Bileşenleri:<br />
Yaprakları %1-2.5 oranında uçucu yağ içerir.<br />
Therein ve 1,8-cineol %30 oranında,<br />
kafur %15-25 oranında,<br />
borneol %16-20 oranında,<br />
bornyl acetate maksimum %7 oranında bulunur.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-58727813947179023822012-12-03T15:59:00.000-08:002012-12-03T15:59:00.541-08:00Antioksidan nedir? Oksidan nedir?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdO-y7inkGjav6JGXlSmCS2TT0CZ0rLYDq8WiOMa4Yauqlvr48Pf06AU0iKElyNXBaq5menpU4XBBdE4VMUwhiQcX8V6hy7V7Qe-XPA5gf_iAt63wA3Y8h9l6m_W5exyhVmEx6iGI2HtHg/s1600/antioxidant-oksidan-antioksidan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="235" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdO-y7inkGjav6JGXlSmCS2TT0CZ0rLYDq8WiOMa4Yauqlvr48Pf06AU0iKElyNXBaq5menpU4XBBdE4VMUwhiQcX8V6hy7V7Qe-XPA5gf_iAt63wA3Y8h9l6m_W5exyhVmEx6iGI2HtHg/s320/antioxidant-oksidan-antioksidan.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Oksidan nedir?<br />
Aldığmız besin maddeleri, hücrelerimizde oksijenle birlikte yakılarak enerjiye dönüşür.<br />
Ancak bu yanma işlemi sırasında ortaya `oksidan` adı verilen moleküller ortaya çıkar.<br />
Oksidanlar; kanser, damarlarda yapı bozuklukları ve erken yaşlanmaya sebep olur. .<br />
Antioksidan nedir?<br />
Antioksidanlar vücudu zehirlerden arındırıyor<br />
Bu oksidanlarla savaşıp onları etkisiz hale getiren ve vücuttan atılmasını sağlayan kimyasal maddelere ‘antioksidan` adı veriliyor.<br />
Vücut hücreleri tarafından üretildiği gibi, gıdalarla da alınan bir grup kimyasal maddedir. Gıdalarla alınan en önemli antioksidanlar, betakaroten, E ve C vitaminleridir. Son çalışmalar bu vitaminlerin direk alınmasının da kanser oluşumunu artırdığını göstermiş. Doğal yollardan alındığında faydalı olduğu; aksi takdirde fayda yerine zarar verdiği anlaşılmıştır. Kısacası multivitaminler out, ek besin maddeleri ve doğal destek ürünleri in..<br />
Nasıl etki ederler?<br />
Soluduğumuz havadaki oksijen, vücut içinde serbest radikaller adı verilen ve toksik (zehirli) etki gösteren bazı maddelerin oluşmasına neden olur. Demirin paslanması ve balığın sudan çıktıktan sonra ölmesi, oksijenin zararlı etkilerine örnektir. Vücudumuzda bulunan antioksidanlar, serbest radikallere karşı etki göstererek bunların zarar vermesini önler.<br />
Antioksidanları n hastalıkları önlediği söylenebilir mi?<br />
Bu konuda kesin konuşmak için bazı çalışmalar daha yapılmalı. Ancak tıbbi istatistik çalışmaları, ne kadar yüksek dozda antioksidan alınırsa, kanser ve kalp krizi gibi amansız iki hastalığa yakalanma ihtimalinin o denli azaldığını ortaya koyuyor. Ayrıca bulaşıcı hastalıklar ve katarakt konusunda da yararlı etkilerinin olduğu biliniyor. Ancak bu etkinin, oluşmuş hastalığın tedavisini değil, hastalıkların önlenmesini sağladığını bir kez daha hatırlatmak isterim.<br />
EGZERSİZ VE SERBEST RADİKAL OLUŞUMU<br />
Kas aktivitesindeki artış enerji üretim ve tüketimini dolayısıyla çalışan kasa kan akımını ve oksijen kullanımını önemli derece de arttırmaktadır. Giderek artan şiddette iş yapıldığında kullanılan oksijen miktarı linear bir şekilde belirli bir düzeye erişinceye kadar artmaktadır.<br />
Hangi tip ve amaçla olursa olsun yapılan egzersizlerin şiddetine bağlı olarak artan hücre metabolizma hızına cevap olarak solunum ve dolaşım sistemleri devreye girmektedir. Artan oksijen kullanımı sonucu metabolik süreçler hızlanarak serbest radikal oluşumu antioksidan savunma kapasitesini aşan oranda artınca hücre harabiyeti gelişebilmektedir. Yapılan çalışmalar şiddetli bir egzersizin yanı sıra düşük şiddetlerde yapılan egzersizlerde de serbest radikal oluşumu ve dolayısıyla oksidan stresin arttığını göstermektedir. Ancak oluşan serbest radikal miktarı metabolizma hızı ile4 doğru orantılı olarak artmaktadır. Egzersiz sırasında çalışan kasların oksijen tüketimi dinlenme durumuna göre 10 ile 40 kat artabilmektedir.<br />
Eğer oksidan stres (serbest radikal reaksiyonları nın oluşturduğu zararların tümüne oksidan stres denilmektedir. ) antioksidan savunma sisteminden daha baskın olursa oksidatif hasar oluşmaktadır. Sağlıklı bir vücutta oksidan düzeyi ve antioksidan savunma sistemi denge halindedir. Egzersiz sırasında artan oksidanlarla denge bozulmaktadır.<br />
Yapılan çeşitli çalışmalarda egzersizin lipit peroksidasyonuna ve organizmanın antioksidan durumuna etkileri incelenmiştir. Genel olarak akut ve yoğun egzersizin lipit peroksidasyonunu arttırdığı, düzenli yapılan egzersizlerin ise organizmanın antioksidan durumunu olumlu yönde etkilediği saptanmıştır.<br />
net-bilgi.com<br />
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-3183636492326415182012-12-01T15:54:00.000-08:002012-12-01T15:54:00.631-08:00Kroton çiçeği bakımı<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifDKigVpG_2e5rdVv2aOLqVoG9h2X521QhfRhzzyMNEJNqfvXAQdSocKVwUCkPm3OD2AMLy-gyOd4rmnzi7OYj6_FibhdZzR4i4UR3nTMHiLfkzsmDYACNep9VBcYHA1292iSMNLS_SYjP/s1600/kroton+%C3%A7i%C3%A7e%C4%9Fi+bak%C4%B1m%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="271" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifDKigVpG_2e5rdVv2aOLqVoG9h2X521QhfRhzzyMNEJNqfvXAQdSocKVwUCkPm3OD2AMLy-gyOd4rmnzi7OYj6_FibhdZzR4i4UR3nTMHiLfkzsmDYACNep9VBcYHA1292iSMNLS_SYjP/s320/kroton+%C3%A7i%C3%A7e%C4%9Fi+bak%C4%B1m%C4%B1.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Seralarda ya da sıcak odalarda yetiştirilebilen, sürekli yeşil kalabilen bir bitkidir. Dekoratif oldukları için tercih edilirler genelde. Çalı formunda bitkidir.<br />
Bitki yaz aylarında bol suya ihtiyaç duyar. Özellikle yapraklarına sık sık su püskürtülmelidir.<br />
<br />
Genelde gösterişli yaprakları için yetiştirilen kroton bitkisi oldukça dekoratif ve iri yapraklara sahiptir. Bu yüzden salon ve ofislerimizin vazgeçilmez bitkilerindendir.Yaprakları değişik renklerde olup; sarı, kırmızı, yeşil, turuncu renklerdedir. Özellikle salon ve ofisleriniz için tercih edebileceğiniz ideal bitkilerden birisi de kroton çiçeğidir.<br />
kroton çiçeği bakımı nasıl yapılır sizlere bu yazımız da kısaca bahset istiyoruz.<br />
1- Sıcaklık :<br />
Kroton bitkisi genel olarak kış aylarında 16 – 20 C derece sıcaklığa ihtiyaç duyarlar. Kışın en düşük 10 C dereceye kadar dayanabilirler. O da çok az bir süreliğine. Daha fazla soğukta kalması durumunda yapraklarından başlayarak ölür. Gelişim döneminde ise ideal sıcaklık 21 – 25 C derece aralığıdır. Kroton bitkisi için önemli bir nokta ani sıcaklık değişimleridir. Ani sıcaklık değişimlerinden çabuk etkilenir ve yapraklarını döker. Bu hususa çok dikkat edilmesi gerekmektedir.<br />
2 – Nem İsteği :<br />
Tropik bitkilerden olduğundan ve yapraklarının genişliğinden dolayı yüksek oranda neme ihtiyaç duyarlar. Yazın çok sıcak zamanlarda yapraklarına su püskürtülmesi çok iyi olacaktır.<br />
3 – Işık İhtiyacı :<br />
Genelde aydınlık ve yarı gölge alanları severler. Ancak doğrudan güneş ışığı almayan aydınlık yerleri daha çok severler. Doğrudan güneş ışığı alması bitkinin yapraklarına çok zarar verir. Gölge alanları sevmez. Gölgede kalması durumunda yapraklarında sararmalar meydana gelir, bitkinin gelişimi yavaşlar. Kışın ise mümkün olduğunca aydınlık yerler tercih edilmelidir. Eğer bu mümkün değilse yapay ışıklandırmadan yararlanılabilir.<br />
4 – Toprak İsteği :<br />
Kroton bitkisinin toprak isteği ; hacim olarak eşit miktarda 5 kısım yaprak çürüntüsü, 3 kısım turba, 2 kısım kum ve 1 kısım yanmış ahır gübresinin karışımıyla elde edilmiş toprak karışımı idealdir.<br />
5 – Saksı Değiştirme :<br />
Kroton bitkisinin saksı değişimini her yıl ya da iki yılda bir olmak üzere yapabilirsiniz. Şubat ve mart ayları saksı değişimi için ideal aylardır. Değiştireceğiniz yeni saksının eski saksıdan bitkinizin gelişim durumuna göre 1 ya da 2 numara daha büyük olmasına da dikkat edin.<br />
6 – Su İsteği :<br />
Kroton bitkisi bol miktarda suya ve kök nemine ihtiyaç duyan bir bitkidir. Bu yüzden mart ayı ile eylül ayları arasında bolca sulanmalıdır. Yazın ise yapraklarına bol bol su püskürtülmelidir. Hava ve kök neminin düşmesinden dolayı bitkinin yaprakları dökülmeye başlar. Kışın ise kroton bitkinizin su ihtiyacı azalacağından su miktarını da azaltmanız gerekmektedir. Ayrıca kışın oda sıcaklığında, kireçsiz ve dinlendirilmiş su vermeye de özen gösterin.<br />
<br />
7 – Gübre İsteği :<br />
Mart – Ağustos ayları arasında 2 hafta da bir olmak kaydı ile 1.5 – 2 gr/l olarak kompoze gübre verebilirsiniz.<br />
<br />
kroton bitkisi<br />
Kroton Çiçeği Bakımı Püf Noktaları<br />
Soğuklara karşı hassas bir bitkidir. Bu yüzden kış soğuklarına karşı korumak gerekir. Kışın bitkinizi oda sıcaklığında tutun. 10 C derecenin altında bitkiniz yavaş yavaş sararmaya başlayacaktır.<br />
Kroton bitkisi yazın sıcak havalarda bolca sulanmak ister. Susuzluğa karşı hassastır. Bu yüzden yaz sıcakların da kroton çiçeğinin toprağını nemli tutmanız gerekmektedir. Toprak yüzeyi kontrol edilmeli, nem miktarı azaldıysa hemen sulama yapılmalıdır. Yazın kroton bitkinizi asla susuz bırakmamalısınız.<br />
Sonbahara girildiğinde verilen su miktarı biraz daha azaltılmalıdır. Kışın ise verilen su iyice azaltılmalı, kışın bitkiyi aşırı sulamamaya çok dikkat edilmelidir. Kroton bitkisi yetiştiriciliğinde yapılan hatalardan biri de genelde kışın çok sulama yapılmasıdır. Kışın yapılan çok sulama, bitki köklerinin çürümesine ve bitkinin ölmesine neden olmaktadır. Ayrıca kışın bitkinize soğuk su vermeyin. Oda sıcaklığında bir kaç gün bekletilmiş klorsuz su vermek çok daha iyi olacaktır.<br />
Kroton bitkisi yüksek nem seven bir bitkidir. Bu yüzden yazın nem oranının düştüğü zamanlarda bitkinizin yapraklarına sık sık su püskürtün. Ya da nemli bir bezle yapraklarını dikkatli bir şekilde silin. Böylece bitkinin nem ihtiyacını az da olsa karşılamış olursunuz.<br />
Kroton çiçeği bakımı adlı bu yazımız da sizlere kroton yetiştiriciliği için gerekli bakım şartlarını ve bir kaç püf noktasını anlatmak istedik umarım faydalı oluruz.<br />
www.bizimbahce.net<br />
<br />
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-7837228883134054872012-11-30T15:50:00.000-08:002012-11-30T15:50:00.213-08:00Göğüs büyütmek için çörek otu yağı<br />
<br />
Göğüs büyütmek için çörek otu yağı<br />
<br />
Yalnız cilt için değil bir çok estetik sorun için bazı doğal çözümler var.<br />
<br />
Örnek vermemiz gerekirse birçok kadın küçük göğüs problemi yaşıyor. Ancak doğada küçük göğüs problemine de çare var!<br />
<br />
Evinizde yapacağınız doğal uygulamalar ile, etkili olduğu bilinen doğal maddeleri kullanıp kendinizi yenileyebilirsiniz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlcstgdobxKNwe5aupPHNnEhVjgT1gmnmZEEX2Zs0WG4hpxfUdryL-OehiMD0yIWeKUvIk6y_jNK6Dkx3noFURi9I3dbJAEj6uVeE0AemU9rGrPMkUbDm6QCSHFa26Co8i3JeKG9UTrYrK/s1600/corek_otu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="232" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlcstgdobxKNwe5aupPHNnEhVjgT1gmnmZEEX2Zs0WG4hpxfUdryL-OehiMD0yIWeKUvIk6y_jNK6Dkx3noFURi9I3dbJAEj6uVeE0AemU9rGrPMkUbDm6QCSHFa26Co8i3JeKG9UTrYrK/s320/corek_otu.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Birtakım doğal cilt maskelerini veya bitkisel yağları cilt ve estetik sorunlarınız için kullandığınız zaman çok güzel sonuçlar alırsınız.<br />
<br />
Güzelliğin ve sağlığın bitkisi çörek otu<br />
<br />
Eski zaman şifacılarının bir çok hastalık için önerdikleri bir bitki olan Çörek otu'nun günümüzde değeri yeniden keşfedildi. Bugün çörek otunun sadece siyah renkli tohumunda değil, yağında da bir çok şifa bulunuyor.<br />
<br />
İçeriğinde bulunan uçucu yağlar, elementler, vitaminler ve enzimler nedeni ile, çörek otu yağının bir çok önemli faydaları bulunuyor.<br />
<br />
Hemoroid, egzama, deri mantarı, sedef hastalığı, astım, bronşit, öksürük, enfeksiyonlar, akne, eklem ağrıları, zatürre, mide ağrısı ve bağırsak sorunları gibi hastalıklarda geleneksel tıbbın yanı sıra tamamlayıcı tedavi olarak kullanılan bitkinin yağının fazla bilinmeyen bir özelliği de, göğüs büyütmede "doğal estetik" vazifesi görmesi.<br />
<br />
<b>Göğüs büyütmek için çörek otu yağı</b><br />
<br />
Her gün düzenli olarak bu doğal çörek otu yağı ile göğüse masaj yapılırsa, 2 ay gibi bir sürede gözle görülen büyüme gerçekleşiyor.<br />
<br />
Bir başka yöntem ise rezene çayı demleyerek hazırlamak. Bu çaydan 1 fincan alarak soğutun ve içine 5-10 damla çörek otu yağı dökün, iyice karıştırın.<br />
<br />
Ellerinizi bu losyona batırıp göğüslerinize masaj yapın… Bu masajı her akşam yapabilirsiniz.<br />
<a href="http://mucizeiksirler.blogspot.com/">mucizeiksirler.blogspot.com</a><br />
<br />
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-77996860207125769192012-11-29T15:45:00.000-08:002012-11-29T15:45:00.039-08:00DUA ÇİÇEĞİ bakımı yetiştirmesi<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgx0bD0TmBjyHUbbBCo46hrn4Se9UCRDgXM9SFEDAFQgctmJ7rtoYyNQw4ITx1orknhpvEe0GCqDuF3wn70_7xzkf36KNuRNNsL-jVA20VTdTnyCPqh_Zck4aJkAQa-i98LVtM1ib2nemu-/s1600/dua-cicegi_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgx0bD0TmBjyHUbbBCo46hrn4Se9UCRDgXM9SFEDAFQgctmJ7rtoYyNQw4ITx1orknhpvEe0GCqDuF3wn70_7xzkf36KNuRNNsL-jVA20VTdTnyCPqh_Zck4aJkAQa-i98LVtM1ib2nemu-/s320/dua-cicegi_.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
DUA ÇİÇEĞİ (Maranta sp.)<br />
Dua çiçeği evlerimizde ve salonlarımızda sıkça yetiştirdiğimiz hoş bir iç mekan süs bitkisidir. Adını çok ilginç bir özelliğinden dolayı almıştır. Güneş battıktan sonra dua çiçeğinin yaprakları dua eden insan eli gibi görünüm kazanır. Bundan dolayı da ismi Dua Çiçeği olmuştur. Dekoratif yaprakları için yetiştirilir. Yaprakları desenli ve oldukça hoş görünümlüdür. Yetiştirilmesi ve bakımı kolay bitkilerdendir.<br />
<br />
Dua çiçeği bakımı<br />
Marantaceae familyasındandır. Tropik Amerika’da doğal olarak yetişen 30 kadar türü vardır. Üzerleri desenli ve renkli çok dekoratif yapraklara sahiptirler. Saksı çiçekçiliği yetiştiriciliğinde önemli türü Marantha leuconeura kerchoveana, yaprakları elips şeklinde, damarın her 2 tarafında koyu yeşil-kahverengi lekeli. Marantha leuconeura massangeana ise, yapraklan diğerinden biraz küçük, damarın her iki yanı koyu yeşil lekeli, damar ve damardan yaprak uçlarına doğru kırmızı çizgilidir. Yaprağın alt yüzü de kırmızı-yeşil renklidir.<br />
<br />
Dua çiçeği (Maranta leuconeura)<br />
Genel Özellikleri<br />
Yaprakları elips biçiminde, zümrüt yeşili, orta damarların her iki yanında koyu yeşil veya yeşil-kahverengi lekelidir. Tabiatta 22 türü bulunan Maranta cinsinin süs bitkisi olarak kültüre alınan tek türü M.leuconeura’dır. Anavatanı Brezilya’dır.<br />
İklim İstekleri<br />
Dua Çiçeği gelişme döneminde ortalama 20-23 C sıcaklığa gereksinim duyar. Kışın 16-18C’ye gereksinim gösterir. Ancak sıcaklık 10 C’nin altına düşmemelidir. Yüksek orantılı nem ister.<br />
Toprak İsteği<br />
John Innes saksı kompostu No.2’de iyi gelişir. Yani daha yüksek düzeyde besin maddesi istendiğinde boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 2 kat artırılır. Ayrıca hacim olarak 2 kısım turba, 1 kısım tınlı toprak ve 1 kısım kumun karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir. Bir başka harç ise, yine hacim olarak 2 kısım turba, 2 kısım yaprak çürüntüsü, 1 kısım perlit ve ½ kısım yanmış ahır gübresinin karışımından oluşur.<br />
<br />
Üretim Tekniği<br />
Üretimi çelik ve ayırma ile yapılır. Çelikler genç dip sürgünlerinden Mayıs-Ağustos ayları arasında alınır. Hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kum karışımına dikilerek 21 C sıcaklıkta köklendirilir. Yüksek orantılı nem ve gölgeleme zorunludur. Rizomlu olan bu bitki Nisan ayı içerisinde bölme suretiyle de üretilebilir.<br />
Gübreleme<br />
Her yıl Mart-Nisan ayları arası saksı değiştirme yapılır.<br />
Sulama<br />
Bitki ılık kireçsiz su ile bolca Mayıs-Eylül’e kadar sulanmalı, yapraklara yağmur suyu püskürtülmelidir. Kışın ise orta derecede sulanmalı, saksı toprağı hiçbir zaman tümüyle kuru bırakılmamalıdır.<br />
Budama<br />
Budama gerektirmez. Ancak yetişkin bitkilerdeki düzensiz büyüme gösteren sürgünler herhangi bir zaman kesilerek uzaklaştırılmalıdır.<br />
Hastalık ve Zararları<br />
En önemli zararlısı Kırmızı Örümcekler’dir. Kırmızı Örümcekler, Akar adı ile tanınırlar. Çıplak gözle zor fark edilirler. Vücutları oval yumuşak ve yapılı, üzerlerinde seyrek uzun kıllar bulunur. Akarlar, bitkilerin yapraklarının özellikle alt kısmını sokup bitki öz suyunu emerler. Ayrıca emme sırasında salgıladıkları zehirli maddelerden dolayı yapraklarda beyaz, sarı ve kahverengimsi lekeler oluşur. Bitkinin yapraklarının tümünü kurutabilir. Mücadelesi, akarları öldüren Propargite 73 E.C. ( sıvı görünümünde % 20-50 arasında etkili madde içeren) 8-10 cc’lik 10/1 suya preparat veya Dicofol 20 E.C. ( sıvı görünümünde % 20-50 arasında etkili madde içeren) 15 cc’lik 10/1 suya preparat hazırlanarak uygun bir pülverizatör ile bitkiye püskürtülmelidir. İlaçlama sırasında özellikle yaprakların alt kısmına ilaçlanmasına dikkat edilmelidir.<br />
dua çiçeği<br />
http://www.bizimbahce.net/sus-bitkileri/dua-cicegi.htm<br />
<br />
<br />
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-72535566705430704032012-11-27T15:42:00.000-08:002012-11-27T15:42:00.691-08:00Gaz Gideren Şifalı Bitkiler<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXvt361fJaEJYD9fgHgFc3D1x5e17y_KBnk19dZBNMfBXwyawK31IxF6bkS1zanyfsa89YwYGzV-XA1afAnaXOA2X9oyQ9BHgcctlVreo8HjlGJqH3YIlxcRwCFvJBwF4Hegj3DHd-BzSi/s1600/dereotu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXvt361fJaEJYD9fgHgFc3D1x5e17y_KBnk19dZBNMfBXwyawK31IxF6bkS1zanyfsa89YwYGzV-XA1afAnaXOA2X9oyQ9BHgcctlVreo8HjlGJqH3YIlxcRwCFvJBwF4Hegj3DHd-BzSi/s320/dereotu.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Besin Tüketimi ve bunların sindirilmesi sırasında vücutta gaz oluşmaması neredeyse imkansızdır. Vücutta oluşan bu gazların bazen dayanılmaz sancılara neden olduğu da bir gerçek. Üstelik toplum içerisinde bizleri zor durumda bırakttığı da ayrı gerçek. Bu makalemizde gaz giderici şifalı bitkilerle hazırlanmış Gaz Giderici Bitkisel çay tarifi vermek istiyoruz.<br />
<br />
<br />
<br />
Gaz Giderici Çay İçin Gerekli Malzemeler<br />
<br />
*2.5 bardak temiz su,<br />
*1 tatlı kaşığı anason,<br />
*1 tatlı kaşığı rezene,<br />
*1 tatlı kaşığı kimyon tohumu,<br />
*1 tatlı kaşığı dereotu,<br />
<br />
Gaz Giderici Çay,Gaz Giderici Bitkisel Çay<br />
<br />
2.5 bardak kaynayan suya malzemeleri ekleyin. 1-2 dakika kadar fokurdasın, 4-5 dakika demlensin. Süzüp aşırı sıcaklığı geçtikten sonra için. Özellikle bakliyat veya çiğ gıdalar yedikten sonra, çayı içerseniz gaz yapıcı etki azalır. Bu miktar her yemekten sonra birer çay fincanı içeceğinizi düşünerek verilmiştir.<br />
<br />
Etiketler: Gaz Giderici,Gaz Giderici Çay,Gaz Giderici Bitkisel Çay,Gaz Giderici Bitkiler,Gaz Giderici Bitki Çayı,Gaz Giderici Şifalı Bitkiler,Gaz Giderici Şifalı Otlar<br />
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-19271787417930330092012-11-25T15:35:00.000-08:002012-11-25T15:35:00.337-08:00Küpe Çiçeği (Fuchsia L.)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizrF1FlkjR0g2wT_bVfrhgu7GRJBKTPfActfNl3gIX-lHl1IVAbR9E4m9kGBIyAUF7SrsQYZyX5hoKqIniG1d5XT6XOEtr_CZImeEUFE8IAGPKE_Ug7N9t0Mh-SfRrJtaP__Izd1FLsMEt/s1600/k%C3%BCpe+%C3%A7i%C3%A7e%C4%9Fi+bak%C4%B1m%C4%B1+yeti%C5%9Ftirmesi+topra%C4%9F%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizrF1FlkjR0g2wT_bVfrhgu7GRJBKTPfActfNl3gIX-lHl1IVAbR9E4m9kGBIyAUF7SrsQYZyX5hoKqIniG1d5XT6XOEtr_CZImeEUFE8IAGPKE_Ug7N9t0Mh-SfRrJtaP__Izd1FLsMEt/s320/k%C3%BCpe+%C3%A7i%C3%A7e%C4%9Fi+bak%C4%B1m%C4%B1+yeti%C5%9Ftirmesi+topra%C4%9F%C4%B1.jpg" width="288" /></a></div>
Küpe çiçeği nasıl bakılır? Küpe çiçeği nasıl yetiştirilir?<br />
Bir zamanlar, balkonlarımızın baş tacı olan küpe çiçekleri zamanla yetiştirilmemeye başladı. Geleneksel olan küpelere biraz emek verildiği taktirde karşılığını fazlasıyla vermektedir.<br />
Küpe çiçeklerinin üretilmesi ile ilgili genel bilgileri vermeye çalışacağım.<br />
Fam: Onograceae<br />
Cins: Fuchsia L.<br />
Küpe çiçeklerinin tropik Afrika’da doğal olarak yetişen 100 türü vardır. Genellikle çalı bazende küçük ağaç büyüklüğünde olurlar. Bunlardan en çok Fuchsia X hybrida’nıın saksı çiçeği olarak üretimi yapılır.<br />
Küpe çiçekleri terminal çeliklerle üretilir. Anaç bitkilerden fazla çelik alabilmek için sürekli kısa gün şartlarında ve 15o C sıcaklıkta tutulur.<br />
Çelikler serada köklendirme ortamına dikilir. Ortamın ısıtılması köklendirmeyi çabuklaştırır. 15o C gece sıcaklığında sislemeyle 10-14 günde köklenir. Bütün yıl yetiştiriciliğe uygun olduğu için çelikler istenilen zamanda alınır.<br />
Köklenen çelikler 12 cm. lik saksılara dikilir. Ortamın gözenekli ve iyi geçirgen olması gerekir. Saksılanmış fideler 17o C gece sıcaklığında bir süre kısa gün şartlarında büyütülür. Sürgünler 6-7 boğum olduklarında 4 boğum üzerinden uçları alınır. Yan sürgünlerin gelişmesi teşvik edilmiş olur.<br />
<br />
Uç alındıktan 4 hafta sonra çiçek tomurcuğu oluşumunu teşvik etmek için gene 17o C gece sıcaklığında yastıklara uzun gün koşulu uygulanır. Uzun gün bitkilere 21 gün süre ile 4 saat ilave aydınlatma ile sağlanır. Fazla uzun gün uygulama bitkilerin uzun ve tepelerinin ağır olmasına neden olur. Bu nedenle 21 gün sonunda çiçek açıncaya kadar tekrar kısa gün şartları uygulanır. İlk uzun gün uygulamasından sonra bitkiler takriben 50 gün içinde çiçekler açarlar. Büyüme ve gelişme için en uygun gece sıcaklığı 15-18o C dir.<br />
Küpelere bütün yıl çiçek açtırılabilir. Fakat en iyi ilkbahar ve yazın çiçek açarlar.<br />
En yaygın zaralıları; beyaz sinek, trips ve afitlerdir.<br />
<br />
bizimbahce.net<br />
<br />
<br />
<b>Yetiştirme</b><br />
Küpe çiçeği kuytu ve nisbeten gölge yerlerden hoşlanır. Suyu sever. Fide ekildiği zaman ince çubuklardan destek yapılırsa biçimli büyür. Askılı saksılara da dikilebilir. Bu durumda pek zarif bir şekilde sarkacak ve destek istemiyecektir. Havalar soğumaya başlayınca içeri alınır. Camekanlı bir balkon, bitkinin kışı sağlıkla geçirmesine yetecektir. Kış sonuna doğru bitki derince budanır ve saksı değiştirilir. Çelikleri ayrı saksılara dikilerek yeni bitkiler elde edilebilir.<br />
<b>İklim İstekleri</b><br />
Kış aylarında genç bitkiler optimum10-14 C sıcaklığa, yaşlı bitkiler ise 4-7C’lik sıcaklığa gereksinim duyarlar.Yüksek orantılı nem ister ve yarı gölge yerleri sever. Doğrudan güneş ışığı altında bırakıldığında yaprak ve çiçek dökülmeleri olur.<br />
<b>Toprak İsteği</b><br />
John Innes saksı kompostu No.3’te iyi gelişir. Boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 3 kat artırılırsa bu karışım bitkiye verilmesi için uygun halde bir toprak karışımı olur.<br />
Ayrıca, hacim olarak 2 kısım tınlı toprak, 1 kısım yaprak çürüntüsü, ahır gübresi ve kumun karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir.<br />
<b>Üretim Tekniği</b><br />
Üretimi tohum ve çelikler yapılır. Tohumlar Mart veya Nisan ayında ekilerek 16C’de çimlendirilir. Başlıca üretim şekli çeliklerdir. Çelikler üzerinde çiçek bulunmayan uç sürgünlerinden 7.5-10 cm uzunluğunda olmak üzere Mart ayında yapılır. Alınan çelikler hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kum karışımında köklendirilir. Ortam sıcaklığı 16C dolaylarında tutulursa, çelikler 10-15 günde köklenirler.<br />
Küpe çiçekleri terminal çeliklerle üretilir. Anaç bitkilerden fazla çelik alabilmek için sürekli kısa gün şartlarında ve 15o C sıcaklıkta tutulur.<br />
Çelikler serada köklendirme ortamına dikilir. Ortamın ısıtılması köklendirmeyi çabuklaştırır. 15o C gece sıcaklığında sislemeyle 10-14 günde köklenir. Bütün yıl yetiştiriciliğe uygun olduğu için çelikler istenilen zamanda alınır.<br />
Köklenen çelikler 12 cm. lik saksılara dikilir. Ortamın gözenekli ve iyi geçirgen olması gerekir. Saksılanmış fideler 17o C gece sıcaklığında bir süre kısa gün şartlarında büyütülür. Sürgünler 6-7 boğum olduklarında 4 boğum üzerinden uçları alınır. Yan sürgünlerin gelişmesi teşvik edilmiş olur.<br />
Uç alındıktan 4 hafta sonra çiçek tomurcuğu oluşumunu teşvik etmek için gene 17o C gece sıcaklığında yastıklara uzun gün koşulu uygulanır. Uzun gün bitkilere 21 gün süre ile 4 saat ilave aydınlatma ile sağlanır. Fazla uzun gün uygulama bitkilerin uzun ve tepelerinin ağır olmasına neden olur. Bu nedenle 21 gün sonunda çiçek açıncaya kadar tekrar kısa gün şartları uygulanır. İlk uzun gün uygulamasından sonra bitkiler takriben 50 gün içinde çiçekler açarlar. Büyüme ve gelişme için en uygun gece sıcaklığı 15-18o C dir.<br />
<b>Gübreleme</b><br />
Her yıl Şubat-Mart aylarında saksı değiştirme yapılır. Nisan-Ağustos ayları arası haftada bir kez 2-3 g/1 kompoze gübre verilir. Yüksek orantılı nemin yanı sıra ilkbahar ve yaz aylarında bol miktarda suya gereksinim gösterir.<br />
<b>Sulama</b><br />
Özellikle sıcak günlerde yapraklara su püskürtülmelidir. Saksı toprağı gereğinden çok nemli tutulursa tomurcuklarda dökülmeler görülür. Dinlenme dönemi olan Eylül-Şubat ayları arası verilen su miktarı azaltılmalı, ancak toprak hiçbir zaman tümüyle kuru bırakılmamalıdır.<br />
Budama<br />
Çok fazla boylanmış bitkiler Şubat ayında kuvvetlice budanırlar. Genç bitkilerde ise, dallanmayı teşvik etmek için yine Şubat ayında uç alma yapılır.<br />
Hastalık ve Zararlılarla Mücadele<br />
Önemli hastalıkları Virüs, Kök Çürüklüğü, Solgunluk, Pas ve Kurşuni Küf; zararlıları ise Nematodlar, Kırmızı Örümcekler, Thripsler, Yaprak Bitleri, Beyaz Sinek ve Unlu Bitler’dir.<br />
Çimdikleme: Uzun dalların uçlarını çimdiklemek yan dalların gelişmesini sağlayarak bitkinin daha hacimli ve daha çok çiçekli olmasını sağlar. Eskimiş çiçekleri de kopartın, çünkü çiçeklenmeyi azaltırlar.<br />
<br />
<br />
<br />
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-71674817597603391652012-11-23T15:33:00.000-08:002012-11-23T15:33:00.302-08:00Kireçlenmenin ilacı çınar yaprağı<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPQ-AShcBSl96-BXTQwOdat-rqBC4f3DmJf2heXS3h6DWl22ccNfFGnHmUiP5zfITPcT78fXlf2ZNpvLeO4N9S62QB6DtODIYW4iRdJ7usRPr3E1vPbp6mUfyHSzaAwtVzBPypSoG8dfry/s1600/%C3%A7%C4%B1nar+yaprak.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="307" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPQ-AShcBSl96-BXTQwOdat-rqBC4f3DmJf2heXS3h6DWl22ccNfFGnHmUiP5zfITPcT78fXlf2ZNpvLeO4N9S62QB6DtODIYW4iRdJ7usRPr3E1vPbp6mUfyHSzaAwtVzBPypSoG8dfry/s320/%C3%A7%C4%B1nar+yaprak.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Çınar yaprağı neye iyi gelir – Çınar yaprağının faydaları yararları nelerdir<br />
Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, kireçlenmenin ilacını çınar yaprağında buldu. Çınar yaprağının faydalarının bu yazı dizimizde bulabilirsiniz.<br />
Kireçlenmenin ilacı çınar yaprağı<br />
Yıllardır bitkilerin insan vücuduna etkisini araştıran Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, merakla beklenen ‘Bitkisel Kürler Rehberi’ kitabını nihayet tamamladı. Kitabıyla ilgili bugüne kadar ser verip sır vermeyen, ancak ‘çınar yaprağının faydalarını öğrenince üzerine basamayacaksınız’ şeklinde tiyolar veren Saraçoğlu’nun kitabı çıktı.<br />
En çok kireçlenme sorunu çekenler sevinecek<br />
Saraçoğlu’nun açıklamaları en çok kireçlenme sorunu çekenleri sevindirecek.<br />
Malumunuz ülkemizde orta yaşın üzerindeki pek çok kişi kireçlenmeye bağlı ağrılar çekiyor, dizlerini bükemiyor, merdiven çıkamıyor ve yürümekte zorlanıyor. ‘Doğadaki hangi bitkide bunun şifasını bulurum?’ diye yola çıkan Saraçoğlu, sürdürdüğü araştırma sonrası çınar yaprağının kireçlenmeyi tedavi edici etkisini ortaya çıkardı.<br />
Bunun 16 yıllık çalışmasının bir ürünü olduğunu ifade eden Saraçoğlu vücuttaki tüm kireçlenmelere kaşı oldukça faydalı bir kür tarifi verdi.<br />
Çınar yaprağı ve kireçlenme kürü:<br />
Kurutulmuş çınar ağacının yaprağını ezin ve 1 su bardağı klorsuz suyu kaynattıktan sonra içine 1-1,5 yemek kaşığı kadar atıp en fazla 1 dakika kısık ateşte kaynatın ve ılınmaya bırakın.<br />
Ilındıktan sonra süzüp için. Günde 2 kere aç karnına içilecek bu kürü 15 gün uygulayıp 3 gün ara verin ve yine 15 gün uygulayın.<br />
Kürü uyguladığınızın 10 gününden itibaren kireçlenmelerin çözüldüğünü ve rahat hareket edebilir hale geldiğinizi göreceksiniz.<br />
www.bizimbahce.net<br />
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5489459884113463632.post-78500699256896401732012-11-22T15:26:00.000-08:002012-11-22T15:26:01.071-08:00Çörek otu hamile kalma ihtimalini yükseltir<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC1YL9Kwu5PxumgxoApTyfA2rJ2mJPHfxq_YTE3ax4vQx_eZ_8PrQaoV2tCh2yE97S5qYKP179omqxFmxYOtn0vJpTi-tNbYdzH5eBW_u-cMT6x6MMvuMR9vppPLVYdbfQeNeQXE2HolF9/s1600/corek-otu-.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC1YL9Kwu5PxumgxoApTyfA2rJ2mJPHfxq_YTE3ax4vQx_eZ_8PrQaoV2tCh2yE97S5qYKP179omqxFmxYOtn0vJpTi-tNbYdzH5eBW_u-cMT6x6MMvuMR9vppPLVYdbfQeNeQXE2HolF9/s1600/corek-otu-.jpg" /></a></div>
<br />
Hamilelikte Çörek Otu<br />
Çörek otu hamile kalma ihtimalini oldukça yükseltir. Hamilelikten önce 6 - 8 ay süreyle çörek otu kullanılır. Çörek otu rahim kaslarının kasılmasını uyardığı için düşük yapmamak için hamile kalındığı öğrenildiğinde çörek otu kullanımına ara verilir, doğuma 1-2 gün kala tekrar başlanır, emzirme süresi boyunca kullanılır ve emzirme süresi mümkün olduğunca uzatılmalıdır. Böylece anne ve çocuk sağlığı korunmuş olur.<br />
<br />
Hamilelik ve emzirme döneminde ilaç kullanımı modern tıpta bir kural olarak istenmez. Çünkü çocuk gelişimi çok özel bir durumdur, her müdahale az veya çok zarar verir. Bu zarardan korunmak için hamileliğe hazırlık çok özel bir zorunluluktur, bu şekilde hamilelik ve emzirme dönemi çok daha rahat geçer.<br />
<br />
Çörek otu doğum ve doğum sancısı, doğum sonrası anne sütünün artırılması ve bebek beslenmesi ve gelişimi için yaratılan en mükemmel şeydir. Çörek otu özellikle kadınlarda ovülasyon, menustrasyon ve hamilelikte üreme sistemlerinde fonksiyonel olup, rahim kaslarının kasılmasını teşvik eder. Bu sayede doğumu kolaylaştırır.<br />
<br />
<br />
<br />
Macun yapılıp tüketildiğinde anne sütünü artırır. <span style="color: red;">Hamilelik süresince çörekotu kullanılmamalıdır</span>, <span style="color: red;">düşüğe sebep olabilir. Macunun yapılışı aşağıdaki linkte ayrıntılı olarak açıklanmıştır.</span><br />
<br />
<br />
Kaynak: http://www.coreklen.com/2008/01/corek-otu-faydalari-hamile-hamilelik.html#ixzz29PLdGK4U<br />
<br />
<b>Çörek Otu Macunu</b><br />
<br />
Çoğu hastalıklar için en güzel kullanım yöntemi macun şeklindedir. 1 kg bala, 200 gr. Çörek otu öğütülüp karıştırılır. Bir kaba konur, üstü tülbentle örtülür. Üç gün üç gece ay ve yıldızları görecek şekilde bekletilir. Sonra bu macundan günde 3 defa çay veya 1 defa tatlı kaşığı miktarınca aç karnına yenir.<br />
<br />
Burada önemli olan kısım, öğütülme işlemi. Kesinlikle öğütülmüş çörekotu almayın. Kendiniz öğütün ama havanda döverek değil ufak elektrikli kahve öğütme makinelerinde. Eğer havanda da dövecek iseniz çok çabuk davranmanız gerekir. Çünkü çörek otunun muhteviyatında bulunan uçucu yağlar ve diğer kıymetli bileşimler eğer öğütme işlemi uzun sürer ve bekleme söz konusu olur ise niteliğini yitirebiliyor. Bunun için öğütme işlemini çok çok hızlı yapıp öğütülmüş çörek otunu bir an evvel süzme bal ile karıştırmalısınız. Balında kaliteli olması konusu üzerinde durursanız daha da fazla şifa bulacağınızı düşünüyoruz.<br />
<br />
Eğer macun yapmadan hergün düzenli olarak öğütüp yutarak tüketiyorsanız öğüteceğiniz çörek otunu cihazın haznesine koyduktan sonra öğütme işlemine başlamadan içine bir lokma büyüklüğünde de ekmek parçası koyun. Bu sayede çörek otu tohumlarından cihazın haznesine saçılan ve bulaşan ve çok kıymetli olan çörek otu yağı ekmek tarafından emilecek ve bu sayede daha çok fayda göreceksiniz.<br />
<br />
<br />
Pekmezli Tahinli Macun<br />
<br />
<br />
Kahve Öğütme Makinesi<br />
100 gr. çörek otu öğütülür ve bekletilmeden, 100 - 150 gr. pekmez ve 200 gr. tahinle karıştırılır. Sabahları bir tatlı kaşığı miktarında tüketilir.<br />
<br />
Not: Çocukların isteyerek yemesi için karışıma 25 gr. Kakao ilave edilebilir.<br />
<br />
Merak etmeyin ve üzülmeyin. Allah (CC.)'nun izniyle çörek otu vücudunuzu tümüyle düzene sokacaktır. Bütün benliğinizle buna inanmanız bulacağınız şifayı artıracaktır. Bir şeyi de belirtmek isteriz. Çörek otunu lütfen fazla tüketmeyiniz. Fazla suyun, fazla oksijenin, fazla balın zararlı olduğu gibi fazla çörek otu da zararlıdır, fazla yemeyiniz. Sabırlı olunuz.<br />
<br />
Kaynak: http://www.coreklen.com/2008/01/corek-otu-faydalari-macun-genel.html#ixzz29PM3eEIt<br />
<br />
<span style="color: red;"><b>Dikkat! </b>Çörek otu öğütülmüş olarak bekletilmemeli, içerisindeki uçucu yağlar bulunmaktadır, öğütülmüş kullanmak istiyorsanız kullanacağınız zaman öğütün . Çörek otu bütün olarak yutulmamalıdır ağızda öğtülmelidir, mide asiti bütün çörek otunu işleyemez.</span><br />
<br />
<br />
Unknownnoreply@blogger.com1