En güçlü mikropların bile yayılmasını engelliyor


Bir çok hastalığa iyi geliyor
Isırgan otu özellikle karadeniz bölgesinde daha çok kullanılmakta yemeği bile yapılmaktadır. Isırgan otu yaprakları, tohumu hepsi ayrı ayrı şifa vermekte.
 Isırgan Otu (Urtica diocia / urens); kökünden başlamak üzere, kökü, yaprakları, tohumları bile şifalı olan bir bitkidir. Eski çağlarda da büyük bir saygınlığa sahipti. Albrecht Dürer (1471 - 1528) bir tablosunda, elinde ısırganotu olan bir meleğin Tanrı katına uçusunu canlandırmıstı. İsviçreli botanik bilimci Künzle, bir yazısında, yakıcı özelliği sayesinde (Tüylerde bulunan histamin ve asetilkolin) korunmamış olsaydı, bitkinin kökünün çoktan kurumuş olacağını belirtmişti. Eğer kendini koruyamamış olsaydı, haşarat ve hayvanlar onu çoktan yok etmişlerdi.

Isırgan otunun faydaları bilimsel olarak ispatlandı


Gülçin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ısırgan otunun çeşitli faydalarının olduğunu ancak bunların çoğunun bilimsel olarak ispatlanıp, bir yerde toplanmadığını dile getirdi.

Isırgan otu üzerine Türkiye’de yapılan çalışmaların çok ses getirmesine rağmen bunların bir veriye dönüştürülemediğini, hep kağıt üzerinde kaldığını savunan Gülçin, ”Ben de doktora tezimde tüm bu çalışmaların derlenmesiyle birlikte ısırgan otu üzerine bilimsel bir çalışma yaptım. 5 yıl süren doktora çalışmamda, ısırgan otunun bazı faydalarını, özellikle bilimsel olarak ispatladım” dedi.

Çalışmalarında, ısırgan otunun antioksidan aktivite, anti-mikrobiyal aktivite, radikal giderme, ülser giderici (anti-ülser) ve ağrı kesici aktiviteler üzerinde durduklarını anlatan Gülçin, daha sonra geniş kapsamlı bir çalışma yaptıklarını ve bu çalışmayı gerçekleştirirken farmakologların deneyimlerinden de yararlandıklarını vurguladı.

Isırgan otunun mükemmel, sağlık açısından önemli bir bitkiolduğunu ifade eden Gülçin, ısırgan otunun Anadolu kültüründe de bol miktarda kullanıldığını belirtti.

-”ÇOK DİRENÇLİ MİKROPLARIN BİLE YAYILMASINI ENGELLİYOR”-

Isırgan otunun çok dirençli mikropların bile yayılmasını engellediğini ileri süren Gülçin, şunları kaydetti:

”Sağlık açısından bu kadar faydalı olan ısırgan otunun bir avantajı da Anadolu topraklarında bol miktarda bulunmasıdır. Halk arasında kullanımı yaygındır. Isırgan otu salatalarda kullanıldığı gibi ısırgan çayları, yemekleri de vardır. Bizim yapmış olduğumuz bu çalışmada ısırgan otunun antioksidan etkisi yanında, mikroplara karşı öldürücü etkisi ve ülsere iyi geldiğini tespit ettik. Ülser yapılmış farelere ısırgan otu özütünü oral olarak verdik. Bunun sonucunda ülser hastası farelerin iyileştiğini gözlemledik. Böylece ısırgan otunun ülser hastalığına iyi geldiğini tespit ettik. Ülseri yüzde 68 oranında engellediğini ispatladık.”

Gülçin, ”Stafilokok ailesi çok dirençli bir mikrobiyal ailedir. Isırgan otunun bu mikroorganizmaların büyümesini engellendiğini ve antikandidal özelliğinin de etkili olduğunu gözlemledik. Standartlarla kıyasladığımız zaman ısırgan otunun anti-mikrobiyal özelliğinin gayet iyi olduğunu gözlemledik” diye konuştu.

-”ISIRGAN OTUNUN AĞRI KESİCİ ÖZELLİĞİ FAZLA BİLİNMİYOR”

Yaptığı çalışmada, ısırgan otunun ağrı kesici özelliğini ortaya koyan Gülçin, ”Çalışmamızda, ısırgan otunun ağrı kesici özelliği olduğunu kanıtladık. Deney hayvanları üzerinde yapılan diğer bir çalışmada kuvvetli bir ağrı kesici olarak ağrıyı yüzde 62 oranında engellediği belirlendik. Isırgan otunun ağrı kesici özelliği halk arasında fazla bilinmemekte” şeklinde konuştu.

Isırgan otu deyince halkın aklına ısırma özelliğinin geldiğini dile getiren Gülçin, ”Isırgan otunun ısırma özelliğinin karınca asidinden kaynaklandığı söyleniyordu. Halk arasında da ve bilimsel alanda da yanlış biliniyordu. Ancak yapılan bilimsel çalışmalarda, ısırgan otunun yapraklarında bulunan histamin molekülünden kaynaklandığı tespit edildi” dedi.

Ülkemizde çok yaygın olan ısırgan otunun Anadolu’da 3 çeşidinin bulunduğunu anlatan Gülçin, özellikle Urtica dioica türünün bahçelerde, duvar kenarlarında bol miktarda bulunduğunu belirterek, bu türün tüketilmesini önerdi.

Isırgan otunun dişi ve erkeğinin de ayrı bitkiler olduğunu kaydeden Doç. Dr. Gülçin, şöyle konuştu:

”Özellikle bahar aylarında çıkan ısırgan otunun çok daha şifalıolduğunu söyleyebiliriz. Sonradan çıkan sürgülerde bazı bileşiklerin ve özelliklerinin olmadığını gözlemledik. Bu özellikler daha çok baharın çıkan ısırgan otunda bulunur. Bahar aylarında çıkan ısırgan otu toplanarak, gölgede kurutulup, çay, salata ve yemeklerde kullanılabilir. Taze olarak da tüketilebilir. Günde çok tüketmek yerine, her gün azar azar tüketilmesi daha faydalıdır.”


-”YARALARI İYİLEŞTİRMEK İÇİN…”-

”Kullanmamız gereken ısırgan otunu diğerlerinden ayırt etmek için elimizi vurduğumuzda acı hissettiğimiz ısırgan otu, bizim aradığımız ısırgan otudur” diyen Gülçin, ısırgan otunun çok sayıda hastalığa iyi geldiğini belirterek, şöyle devam etti:

”Yaptığımız çalışmada, ısırgan otunun ülseri önlediğini, yaraları iyileştirdiğini, çok dirençli mikroorganizmaları bile yayılmasını önlediğini ve ağrı kesici özelliği olduğunu bilimsel olarak kanıtladık. Ülser ve harici yaralarda kullanılabilir. Hiçbir yan etkisi yoktur. Yaraları iyileştirmek için kullanılacaksa, havanda biraz dövüp, sıvılaşır bir hale geldiğinde yaranın üzerine sürmeliyiz. Çünkü ısırgan otunun çok iyi anti-mikrobiyal bir özelliği var, bu özelliği sayesinde yaraları iyileştiriyor.”

Bir araştırmacı olarak, ısırgan otunun faydalarını bilimsel olarak ispatlayabilmek için çalışmasını 5 yıl boyunca sürdürdüğünü anlatan Gülçin, Anadolu’da bol miktarda bulunan ısırgan otunun, hazır çaylar yerine, taze olarak toplandıktan sonra gölgede kurutularak ya da taze olarak kullanılmasının daha sağlıklı olduğunu vurguladı.

Isırgan otunun ülkemizde bol miktarda bulunduğunu, aktarlarda da çok ucuza satıldığını anlatan Gülçin, yıl boyunca günlük azar azar tüketilmesini önerdi.

Isırganın ilaç sektöründe yaygın olarak kullanıldığını ifade eden Gülçin, ”Tıpta haplaştırılmış bileşenlerin kullanılması yaygındır. Almanya ve Hollanda’da ısırgan otundan elde edilen lifler, tekstil ürünleri olarak kullanılıyor. Yüzde 100′e yakın hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır ve rahat bir şekilde giyilmektedir” diye konuştu.

Doç. Dr. Gülçin, ısırgan otunun uygun kullanıldığı zaman hiçbir yan etkisinin bulunmadığını ifade ederek, günlük çok fazla kullanıldığı zaman bağırsak temizleyici özelliğinden dolayı müshil etkisinin olabileceğini dile getirdi.

-ÇALIŞMASI İKİ DERGİDE YAYIMLANDI-

Isırgan üzerine yaptığı doktora tezini 5 yılda tamamlandığı ifade eden Gülçin, ”Isırgan üzerine yaptığım çalışmam, endemik ve halk arasında kullanılan bitkilerle ilgili bilimsel çalışmaların yayımlandığı ‘Journal Of Etnopharmacology’ dergisinde, yine çalışmamın ikinci ayağı olan enzimile ilgili kısmı ise ”Journal Of Enzyme Inhibition and Medicinal Chemistry’ dergisinde yayımlandı” diye konuştu.
kağnak :  Zaman Gazetesi

Isırgan Otunun Özellikle Suyu Saçların Beslenmesi canlılık kazanması için birebirdir.Saç diplerini besler saçların daha gür çıkmasını sağlar ve saç dökülmesini azaltır.Isırgan Otu suyu ile Amerikada güzellik entitüsünde yapılan araştırmada saçların %82 oranında daha az döküldüğü ve uzama hızın 1/3 oranında artığı görülmüştür.

Isırgan Otu Suyunun Saçlara Etkisi

Dökülme duruyor,
Saç telleri kalınlaşıyor,
Saçlar gürleşiyor,
Güçleniyor,
Hacim kazanıyor,
Yıpranma azalıyor
Kepeklenmeye iyi geliyor

Isırgan Bitkisi Hakkında

Büyük ısırgan otu (Urtica diocia L.), çok yıllık ve otsu bir bitkidir, boyu bazen 1 m'yi geçer, yapraklar koyu yesil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Küçük ısırgan otu (Urtica Urens L.), bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Boyu 60 cm kadar olabilir. Yapraklar açık yeşil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Duvar kenarları ve harabeliklerde bol olarak görünür.Her iki türün de yaprakları 2-4 cm uzunlukta, oval veya kalp biçimindedir. Taze iken deri ile temas edince deride kızartı ve yanma yapar. Dızlağan ve dikenli ısırgan isimleriyle de bilinir. Türkiye' de her iki tür de yetişir.

Egzema ya Isırgan otu
Egzema ve egzemaya eşlik eden baş ağrıları ısırgan otu çayı ile iyileştirilebilirler. Isırgan otu, böbrek ve mesane taşı oluşumuna karşı da kullanılabilir. Böbrek hastalıkları ve zorlu baş ağrıları genellikle bir arada görülürler. Egzemalar genellikle dahili bir nedene dayandıklarından, onları içerden, kan temizleyici bitkilerle iyleştirmek gerekebilir. Isırganotu, en başta gelen kan temizleyici ve aynı zamanda kan yaptırıcı bir bitkidir. Böylece, pankreas üzerinde de çok olumlu etkileri olduğu için, ısırganotu çayı ile kandaki şeker düzeyi düşürülebilir. İdrar yolları hastalıkları ve iltihapları, da bitki çayı ile iyileştirilebilirler. Aynı zamanda da dışkılama kolaylıkları sağladığından, bir ilkbahar kürü için özellikle önerilir. lkbaharda ve sonbaharda filizlendiğinde, onunla 4 haftalık bir çay kürü yapmak önemlidir. Sabahları aç karnına, kahvaltıdan yarım saat önce bir bardak ve gün boyunca 1-2 bardak çayı yudumlanarak içilebilir. Bu tür çay kürlerinden sonra kişi kendini anlatılamayacak kadar iyi hissedebilir. Ayrıca bu çayın lezzeti hiç de kötü değildir. Ama duyarlı kişiler, ona biraz papatya veya nane ekleyerek, lezzetini ve kokusunu değiştirebilirler.

Karaciğer, safra kesesi, dalak hastalıklarında ısırgan otu
Isırganotu, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, dalak hastalıklarında, solunum sistemi balgamlanmasında, mide kramplarında ve ülserlerinde, bağırsak ülserlerinde ve akciğer hastalıklarında öncelikle önerilir. Değerli etken maddeleri (Potasyum tuzları, organik asitler-formik asit, histamin, asetilkolin ve Vitamin C) alabilmek için, çay hazırlanırken, yapraklar yalnızca haşlanır (kaynatılmaz). Isırganotu, koruyucu olarak da günde bir bardak içilebilir. Mikroplu hastalıklarda ve mikrop salgılanan hallerde de bitki çok iyi bir yardımcıdır. Belirli bir yaştan sonra bedendeki demir miktarı azalmaya başlar. Bu nedenle, yorgunluk ve bitkinlik halleri görülür, kişi yaşlandığını düşünmeye başlar ve verimliliği giderek azalır. Işte bu durumlarda, demir içerikli taze ısırgan otu ile çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bir ısırgan otu küründen sonra, kişi kendini çok kısa bir süre içerisinde eskiye oranla çok daha rahat hisseder, enerji ve çalısma gücü geri gelir, dış görünüm olarak da belirgin bir düzelme başlar. Safrakesesi rahatsızlığı ve kansızlık durumlarında da bitki çayı fayda sağlayacaktır. Ödemlerde, ısırganotu bedendeki fazla sıvıyı emerek büyük yararlar sağlar. Kan yaptırıcı özelliği sayesinde, kansızlık solgunluklarında, alyuvarlar eksikliğinde, anemi de yardımcı olur. Herhangi bir alerji rahatsızlığı çekenler (bahar nezlesi dahil) uzun bir süre ısırganotu çayı içebilirler. Bitki, soğuk algınlığına yatkınlığı önler, romatizma ve gut hastalıklarında yardımcı olur.

Damar tıkanıklığına ısırgan otu
Taze ısırganotu yaprak ve kökünün kaynama suyuyla baş yıkanabilir ve saçlar canlanarak, sık bir biçimde büyümeye başlarlar. Her tür saça özellikle iyi gelen ısırganotu tentürünü herkes kullanabilir. Kafa derisi kepeksiz, saçlar sık, yumuşacık ve parlak! Damar tıkanıklıklarında da (baldırlarda), ısırganotu çok büyük yardımlar sağlar. Bu hastalığı çeken bazı kişiler, ağer zaman geçirmeden, ısırganotu kökü ayak banyoları yapacak olurlarsa, olası bir bacak empütasyonundan kurtulabilirler. Her tür kramp, nerden gelirse gelsin, kan dolaşımı bozukluğunun habercisi olabilir. Böyle durumlarda, bitkinin kaynama suyula masaj veya banyo yapmak fayda sağlayacaktır. Bu durum, koroner damarlarının daralması gibi özel durumlarda da geçerlidir. Belden yukarısı banyo küvetine doğru eğilir ve kaynatılmış bitkinin ılık suyuyla kalp bölgesine hafifçe masaj yapılır. Siyatik, lumbago ve kollarda, bacaklarda oluşan sinir iltihaplanmalarında, ağrılı bölgelere, yapraklı taze ısırganotu dalı hafifçe sürülür. Örneğin siyatikte, ayak ekleminden başlamak üzere, dıştan kalçaya kadar ve oradan da bacağın iç tarafından topuğa kadar yavaşca sürülür. Bu iki kere daha yenilenir ve son olarak, kalçadan başlayarak aşağı doğru inilir. Gerektiğinde daha başka bölgelere de aynı biçimde uygulanır. Isırganotunun sebep olduğu kaşıntıyı önlemek için, işlem sonunda o bölgeler pudralanır.


Kullanılan bitki ne kadar taze olursa, şifalı gücü de o kadar fazladır. Kış için bir miktar stok yapmayı da unutmayın ve kurutacağınız bu ısırganları mayıs ve haziran ayının güneşli günlerinde toplamaya dikkat edin. Kendi sağlığınız için bir şeyler yapabildiğinize sevinin! Ama ama en önemlisi sadece ihtiyacınız kadar bitki toplayın.

Bahçelerimizde bol miktarda yetişen ısırgan, bazen baş belası, bazen de tatlı bela. Ama bir çok hastalığa şifa kaynağı. İnsanlar ısırgan otunun faydasını bilselerdi ısırgan ekip ısırgan biçerlerdi.
Türkiye; Akdeniz, Kara ve Okyanus iklimlerinin kesişme noktasında bulunması itibariyle zengin bir bitki çeşitliliğine sahiptir. Türkiye 10 binin üzerinde bitki çeşidi ile neredeyse Avrupa nın tümünde yetişen bitki sayısına (yaklaşık 12.000) yakındır.

Türkiye'de 1000 kadar bitkinin halk tıbbında kullanıldığı tahmin edilmektedir. Aktarlarda satılan bitki sayısı 300 civarında olup 70 kadar bitkinin ihracatı yapılmaktadır. Ülkemizin bitkisel drog ihtiyacı 100 milyon dolar civarındadır.

Hepimizin bildiği ısırgan otu, (İrtica dioica) Almanya'da reçetelere ürolojik tedavi kategorisinde yazılan ilaç olup yıllık satış hacmi 27 milyon Euro'dur. Türkiye'de bir firmanın üretip ihraç ettiği ısırgan kökü 50 ton, ısırgan tohumu 10 ton, ısırgan yaprağı 20 ton dur.

Isırgan otunun kuru maddesi; %18 protein, %14 albümünlü maddeler, %2.5 yağlı maddeler, %6 demir trioksit ihtiva eder. Yaprak, flavon, C vitamini, demir, mineral tuzlar, bitki asitleri yönünden zengindir. Tohumunda; müsilaj, proteinler, sabit yağlar kökünde; tanen, sterolen, lignan ihtiva eder.

Romatizmalarda, gut ve damar sertliği olanlara ısırgan otu
Isırganlar, ıspanak gibi çorba olarak eski çağlardan beri yenilmiştir. Sağlık bakımından pek gerekli olan demir ve magnezyum gibi madensel maddeler yönünden zengin bir bitkidir. Çok asitli olmadığı için ıspanağa karşı üstünlüğü vardır. Bu nedenle de romatizmalarda, gut ve damar sertliği olanlara önerilir.

Bir yaştan sonra vücudun demir potansiyeli azalır, dolayısıyla insanlarda yorgunluk ve halsizlik belirtileri görülür. İlkbaharda yeni sürgünlerden sabah aç karnına 1 kahve fincanı çay içilirse ısırgan otundaki demir, alyuvarları devamlı yenileyerek yeni dokulara bol oksijen sağlandığından insanlar kendini genç ve dinç hisseder.

Isırgan otunu kaynatmaksızın sadece haşlamak yeterlidir. Koruyucu olarak bütün kış boyu aç karnına tatlandırmadan 1 fincan içilirse soğuk algınlığına karşı vücudun direncini arttırır. Böbrek ve idrar yolları iltihabı, teşhis edilemeyen şiddetli baş ağrıları, prostat büyümeleri, mide ve bağırsak ülseri, kansızlık, alyuvar ve demir eksikliği tüm allerjik rahatsızlıklar egzama ergenlik sivilceleri, fistüller ile virüs ve bakterilerin yol açtığı hastalıklarda en büyük yardımcıdır.

Isırgan çayı 4 haftalık bir dönem boyunca içilirse, karaciğer ve safra kesesi hastalığı, dalak tümörü ve hastalığı, nefes darlığı ve akciğer hastalıklarında kullanılır.
Taze ısırgan otu bitkisinin sapı yere yakın bölümünden kesilerek; eklem deformasyonu, romatizma, siyatik, kol ve bacaklardaki sinir iltihaplarına doğrudan ağrılı bölgelere sürülerek de kullanılır. Bitkinin yakıcı tüylerinin deriyi tahriş etmesiyle uzun süreli rahatlatıcı bir sıcaklık oluşur ve ağrılar diner.

Isırgan otu tohumları, öncelikle organizmayı uyarıcı güçlendirici ve savunma sistemlerini destekleyici özelliklere sahip olduğu için yaşlılarda güçlendirici olarak kullanılır. İnek sütü ile karıştırılıp içilirse şehveti arttırır. Yoğurt ile karıştırılarak şeker hastalığına karşı kullanılır.

Yılan, akrep ısırığına ısırgan otu 
Isırgan otuyla sirkeyi aynı şişeye koyup beklettikten sonra bunu yılan ya da akrep ısırığı olan bölgeye sürmek, zehrin kana karışımını engelliyor. Aynı zamanda bu karışım acı hissini azaltıyor.
Kök saplarının haşlanarak sirkeli tentürü yapılıp saçlar yıkanırsa kepeksiz, sık, canlı ve parlak bir saça kavuşulacağı gibi saç dökülmelerini önler.

Tıbbi maksatlar için bitkinin yaprak, kök, çiçek ve tohumları kullanılır. Yaprakları çiçek açma zamanında Nisan-Haziran döneminde saplarından sıyrılarak toplanır. Gölgede ve havadar ortamda kurutulduktan sonra ince kıyılır. Tohumlar Temmuz-Ağustos döneminde toplanır ve gölgede kurutulur. Kökler ilkbahar veya sonbaharda sökülür, yıkanarak temizlenir ve gölgede kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılır ve kavanozlarda saklanır. Isırgan otunun bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.


Isırgan, ilaç sanayinde, kozmetik sanayinde, boya sanayinde, lifleri tekstil sanayinde, şampuan üretiminde, gıda sanayinde ve diğer sanayi kollarında da kullanılmaktadır.
Şifası kök, sap, yaprak ve çiçeğinde olan ısırgan otunun tazeliği tedavi gücünü artırıyor. Isırgan otu, kanı temizleyip alyuvarları yeniliyor. Boğaz ağrılarında, göğsü yumuşatmada ve balgam söktürücü olarak kullanılıyor. Prostat büyümesinde kökler kaynatılıp suyu içiliyor.

 Erkekler'de cinsel gücü arttırıcı ısırgan otu
Erkeklerde cinsel gücü artırıcı olarak kullanılıyor. Bağırsakları temizliyor ve gaz gideriyor. İdrar söktürücü özelliği ile idrar yolları hastalıkları ve iltihaplarında kaynatılarak içilir. Adet düzensizliklerine iyi geliyor. Mide kramplarında, ülserinde ve bağırsak ülserinde kullanılıyor. Karaciğer, safra kesesi, dalak akciğer hastalıklarında yaprakları haşlanarak yeniyor. Akciğeri güçlendiriyor. Kansere iyi geldiği konusundaki araştırmalar devam etmektedir

ŞİFALI BİTKİLERDEN ISIRGAN

Isırgan otu kanı temizler, hücreleri yeniler
Şifa veren bitkiler doğru ve bilinçli kullanıldığında vücudu hastalıklardan koruyor. Şifalı bitkiler arasında en önemlilerinden biri ısırgan otudur. Vücutta hücre yenilenmesini sağlayan ısırgan otu; alyuvar yapımını artırıyor. Yaprak ve sürgünleri salata şeklinde veya pişirilerek yendiğinde kansere karşı etkili oluyor. Isırgan çayı bağışıklık sistemini kuvvetlendirici olarak kullanılabilir. Ancak sağlıklı kişiler tarafından kullanıldığında bu etki iyidir. Kimi uzmanlare kanserli hastalarda bağışıklık sistemini harekete geçirmenin zararlı olabileceğine dikkat çekiyorlar. Eğer bağışıklık sistemi hareketlenirse kanserli hücreler yayılır. Hastalığın bulunduğu organdan diğer organlara siçrama riski ortaya çıkabilir. Kanserli hastalarda ısırgan çayı hasta tarafından kendi başına kullanılması doğru değildir.

Isırgan çayının başlıca özellikleri; idrar artırıcı, ödem kan temizleyici, kan yapıcı, iltihap giderici, demir eksikliğini giderici ve organizmayı uyarıcı nitelikleri sıralanabilir. Ayrıca böbrek ve idrar yolları iltihabı, teşhis edilemeyen şiddetli baş ağrıları çözücü, güçsüzlük ve rahatsızlıklar, ekzama, ergenlik sivilcesi ve tüm alerjik rahatsızlıklara karşı iyi gelir. Uygulanacak yaprak çayı tedavisi2-4 hafta süreli kürler halinde uygulanabilir. Günde 2-4 bardak bitki çayı tatlandırılmadan öğün aralarında sıcakken içilebilir. İstenilmesi halinde ısırgan otu kökleri yaprakla karıştırılarak kullanılabilir. Yaprağın suda kaynatılarak elde edilen suyla, baş yıkandığında saç dökülmeleri durur, saçlar parlaklık kazanır ve kepeklenme sona erer. Isırgan otunun tohumları organizmayı uyarıcı, güçlendirici ve savunma gücünü artırıcı özelliklere sahiptir.

ISIRGAN OTU İLE YAPILAN BAZI YEMEKLER SALATALAR

Ekşili Isırgan Otu tarifi

Malzemeler :

4 demet ısırgan otu
1 adet 1 adet kırmızı soğan
1 adet domates
1 salçalık kırmızıbiber
1 limonun suyu
Yarım çay bardağı sıvı yağ
Karabiber
Ekşili Isırgan Otu yemeğinin hazırlanışı:
Isırgan otunu temizledikten sonra haşlayın. Süzün. Domatesleri küp küp doğrayın. Kırmızıbiberi ve soğanı da küçük bir şekilde doğrayın. Salataya sos olarak limon ve sıvı yağı bir kapta karıştırın. Tüm malzemeyi bir kapta birleştirip karıştırın. Son olarak tuz ve karabiberini ilave edin ve servise hazır.

www.e-lezzet.com



ISIRGAN OTU SALATASI

MALZEMELER
Demet ısırgan otu

1 su bardağı çökelek
1 kuru soğan
2 tane domates
zeytin yağ
tuz, limon

YAPILIŞI
Isırganların taze kısımlarını alın ,çok güzel yıkayın toprak kalmasın.istediğiniz büyüklükte doğrayın .soğanıda doğrayıp çökeleği ilave edin .yağını ,tuzunu limon suyunu koyup karıştırın. Tabağa boşalttıktan sonra Domateslerle süsleyin.
AFİYETOLSUN

sofrakeyfi.blogcu.com


 Kereviz Yapraklı Isırganotu Çorbası


Malzemeler

 2 çorba kasik mısır runu
 1 çorba kasik un
 1 soğan
 1 çorba kasik tereyağı
 ısırgan otu
 kereviz yaprağı
 taze sarımsak
 su, tuz,ve pull biber

Yapılışı

Soğanı yemeklik doğrayarak tereyağında kavurun. Soğan kavrulunca üzerine mısır unu ve buğday ununu ekleyerek kavurun. Un kavrulunca üzerine suyunu ve tuzunu ayarlayarak kıvamı koyulaşıncaya kadar kaynatın. Ocaktan almadan hemen önce kereviz yaprağı, taze sarımsak ve ısırgan otunu ince doğrayarak üzerine ekleyip kısa süre sonra ocaktan alın. Afiyet Olsun
www.turkishfood.com

Bu şifa deposu bitkiyi kullanmak isteyen lütfen bir bilene danışsın. Yan etkileri olabilir başkasına şifa veren size cefa verebilir. Her şeyin başında doğru ve kararında kullanmasını bilmeli bunun içinde doktorunuza veya bir bitki uzmanından danışmalısınız.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Pembayaran & Pengiriman